13. Hukuk Dairesi 2016/22912 E. , 2018/6848 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
İHBAR OLUNAN : Biat İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. vekili avukat ...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıdan satış vaadi sözleşmesiyle daire satın aldığını, sözleşmeye göre konutun teslim süresinin mayıs 2008 tarihinden itibaren 24 ay olarak belirlenmesine rağmen birçok eksik ve ayıplarla birlikte 04.04.2011 tarihinde teslim almak zorunda kaldığını belirterek davalının taahhüt ettiği edimini eksik ifa etmesi nedeniyle HMK"nun 107. maddesi hükmü çerçevesinde tahkikat sırasında belirlenecek eksiklikler nedeniyle değer kaybı tazminatının davalının ihtar yoluyla temerrüde düştüğü 26.12.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte yine bu eksiklikler nedeniyle HMK"nun 107. maddesi hükmü çerçevesinde tahkikat sırasında BK 42 ve 49 maddeler çerçevesinde belirlenecek maddi ve manevi tazminatın davalının ihtar yoluyla temerrüde düştüğü 26.12.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, dairenin geç teslimi nedeniyle HMK"nun 107. maddesi hükmü çerçevesinde tahkikat sırasında belirlenecek rayiç bedeller ve dairelerin eksiksiz teslim edilmiş olmasına dayalı kira kaybı tazminatının davalının ihtar yoluyla temerrüde düştüğü 26.11.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kira tazmini talebi yönünden reddine, eksik ifa yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile belirsiz alacak davası açmış ve ancak dava değeri olarak 150,00.-TL gösterilmiş, mahkemece davanın kira tazmini talebi yönünden reddine, eksik ifa yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesine göre; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2)Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” Buna göre davalı lehine reddedilen miktar olan 150,00 TL üzerinden ... 13/2. maddesi gereği 150,00,-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretinin 750,00 TL olarak hesaplanması ve yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının ikinci bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle gerekçeli kararın hüküm başlıklı bölümünün dördüncü bendinde yer alan “Red olunan kısım yönünden avukatlık ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine," söz ve rakamlarının hükümden çıkarılarak yerine “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ...Ü.T. 13/2 gereğince hesaplanan 150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(Muaf)