Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılıp kesinleşen takip ile ilgili olarak borçlu, talep edilen %70 faiz oranının yüksek olduğunu, bugüne kadarki değişen ve düşen faiz oranları hesap edilerek borcun hesaplanmasını talep etmiş,icra müdürlüğünce talebi %70 faiz oranı kesinleşmiş olduğundan reddedilmiştir.Takip alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile bonoya dayalı olarak başlatılmıştır.Ödeme emrinde ve takip talebinde, bono bedeli olan 1.750.000.000 liranın (1.750 TL.nin) %70 işlemiş faizi olan 198.013.699. lira (198,01 TL.) ile  birlikte takipten sonrası için asıl alacağa işleyecek %70 faiziyle tahsilinin talep edildiği görülmüştür.Takip bu haliyle itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.Bu durumda, takipten öncesi için %70 oran üzerinden hesaplanıp talep edilen 198.013.699.lira (198,01.TL.) faiz miktarı kesinleşmiş bulunduğundan mahkemenin bu yöndeki uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, takip tarihi itibariyle avans faiz oranı %64  olup bu nedenle icra müdürünün takipten sonrası için dönem dönem değişen avans faiz oranlarına göre faiz hesaplaması yapması gerekir.Bu durumda takipten sonrası için % 70 (avans faizi) oranının istenmesi halinde bu hususun itiraza uğramadan kesinleşmesi,belli dönemlerde avans faiz oranının değişkenlik göstermesi sebebiyle takip tarihindeki oranın borç ödeninceye kadar uygulanmasını gerektirmez.Mahkemece değişen faiz oranları Merkez Bankasından sorularak faiz miktarının buna göre saptanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin bu yönden de reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.