
Esas No: 2020/1232
Karar No: 2021/4807
Karar Tarihi: 04.10.2021
Danıştay 4. Daire 2020/1232 Esas 2021/4807 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1232
Karar No : 2021/4807
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Madeni Yağ ve Kimyasal Maddeler
İmalatı Nakliye İthalat İhracat Pazarlama Sanayi
ve Ticaret Limited Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ithal ettiği baz yağları işleme tabi tutmaksızın teslim ettiğinden bahisle yardımcı malzeme alışlarına ilişkin faturaların maliyetlerinden çıkarılması suretiyle vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2011/1-3 dönemi geçici vergi ile kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı şirketçe ithal edilen baz yağların, herhangi bir imalata tabi tutulmaksızın doğrudan baz yağ olarak teslim edilmesi karşısında, 2011 hesap döneminde herhangi bir mal ve hizmet karşılığı olmaksızın, yasal defter kayıtlarına alınarak matrahtan indirim konusu yapılan yardımcı malzeme maliyetlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosuna istinaden dava konusu döneme ilişkin olarak davacı adına kurum geçici vergisi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının bir kat vergi ziyaı cezasına isabet eden kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesi gereğince mahsup süresi geçen geçici verginin terkin edileceğinin hükme bağlandığı ve dava konusu 2011/1-3 dönemine ilişkin geçici verginin mahsup döneminin geçtiği, ilgili dönem için söz konusu verginin tarh edilerek davacıya tebliğ edilmiş olduğu dikkate alındığında mahsup süresi geçen geçici verginin terkin edilmesi gerektiğinden tarh edilen geçici vergi aslında, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici vergiye ilişkin mükerrer 120. maddede yer alan düzenlemenin gereği olmakla birlikte, yıllık vergiye mahsuben peşin alınan geçici vergi nedeniyle yol açılan vergi kaybından dolayı bir kat ceza kesilmesi gerektiğinden, vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısımlarında, “cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılamayacağı” yolundaki genel ceza hukuku ilkesinin varsayım ya da kıyas yoluyla ceza tayinine olanak tanımaması yönünden, ceza kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine dair koşulları düzenleyen maddede belirtilen unsurların bir arada gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezasında ve cezayı istilzam eden tek bir fiil ile vergi ziyaı ve usulsüzlük birlikte işlenmiş olursa bunlara ait cezalardan sadece miktar itibariyle en ağırının kesileceği açık olup, bu bağlamda davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden davacı şirket adına ilgili dönem için vergi ziyaı cezalı gelir geçici vergisi tarhiyatının yapıldığı ve yapılan tarhiyatın da bakılan davada dava konusu edildiği anlaşıldığından dava konusu usulsüzlük cezasında bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Asliye ceza mahkemesi yargılaması sonucunda beraat ettiği, incelemenin varsayıma ve kesin delillere dayanmadan yapıldığı ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Yapılan işlemlerin yasaya ve usule uygun olduğu ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120/4. maddesinde; yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş döneme ait geçici verginin %10'u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re'sen veya ikmalen geçici verginin tarh edileceği, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği, ancak gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamede geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezasının tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamede geçici verginin aslının aranmayacağının açıkça belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici verginin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının da hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın "geçici vergi aslına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine" karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki mahkeme kararının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.