
Esas No: 2019/6845
Karar No: 2021/4429
Karar Tarihi: 30.09.2021
Danıştay 10. Daire 2019/6845 Esas 2021/4429 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6845
Karar No : 2021/4429
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : Davacı tarafından, kan bağışı sonrasında kendisinde tespit edilen bulaşıcı hastalığın zamanında tarafına bildirilmemesi nedeniyle bu süre zarfında ruhsal bunalıma girdiği, ailesi ve sosyal çevresi tarafından bu durumun öğrenilmesi üzerine ciddi travmalar geçirdiği, bu sebeple kamu hizmetinin geç veya hiç işlememesinden dolayı uğranıldığı ileri sürülen 70.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesince davanın kısmen kabulü kısmen reddi yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, hükmedilen manevi tazminat tutarının davalı idarenin olaydaki kusurunun ağırlığını ortaya koyacak nitelikte olmadığı, bu tazminat türünün amaç ve niteliği dikkate alındığında, hükmedilen tutarın sembolik bir tutar olduğu, hükmedilen tutara da faiz işletilmediği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, dava konusu olayda davacının şikayetleri ile idarenin eylem ve işlemleri arasında nedensellik bağının bulunmadığı, kusur sorumluluğu ya da kusursuz sorumluluk şartlarının olayda gerçekleşmediği, davanın tümden reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Mahkeme kararının, davanın kısmen kabulü kısmen reddine ilişkin kısmı usul ve yasaya uygun olduğundan bu kısmının onanması, kabulüne karar verilen tazminat tutarına yasal faiz işletilmemesine ilişkin kısmı ile nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılmasına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından bu kısımların bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın kısmen kabulü kısmen reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
A) Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, kabulüne karar verilen tazminat tutarına yasal faiz işletilmemesine ilişkin kısmı yönünden incelenmesinde;
En basit biçimiyle, idarenin tazmin borcu bağlamında faiz; kişilerin, idarenin eylem ve/veya işlemlerinden dolayı uğradıkları zararların giderilmesi istemiyle başvurmalarına karşın, idarenin zararı kendiliğinden ödemeyip, yargı kararıyla tazminata mahkûm edilmesi sonucunda, tazminatın ödendiği tarihe kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanuna göre hesaplanacak tutarı ifade etmektedir.
Manevi tazminat isteminin kabulüne ya da kısmen kabulüne karar verilmesi halinde, davacı lehine hükmedilecek yasal faizin başlangıç tarihinin idareye başvuru tarihi olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, dava konusu olay nedeniyle uğradığını belirttiği zararlarının tazmini istemiyle 17/10/2014 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun 17/12/2014 tarih ve 24770 sayılı yazı ile reddi üzerine 19/01/2015 tarihinde bakılan davanın açıldığı, dava dilekçesinde, 70.000,00 TL manevi tazminatın, davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesinin istenildiği, Mahkemece 5.000,00 TL manevi tazminat isteminin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği, faiz istemine yönelik olarak hüküm kurulmadığı görülmektedir.
Danıştay'ın yerleşik içtihatları uyarınca, Mahkemece, hükmedilen manevi tazminat tutarına, davalı idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, kararın hüküm fıkrasına, "5.000,00 TL manevi tazminatın" ibaresinden sonra gelmek üzere "davalı idareye başvuru tarihi olan 17/10/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte" ibaresinin eklenmesi gerekmektedir.
B) Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılmasına ilişkin kısmının incelenmesi:
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 2. maddesinde, yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tâbi bulunduğu; 11. maddesinde, genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca konu işlemin yapılmasını isteyen kişilerin ödemekle mükellef olduğu; 15. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı; 16. maddesinde, değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas olduğu; 21. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınması gerektiği; 28. maddesinde ise, (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar harcının dörtte birinin peşin, geri kalanının kararın verilmesinden itibaren bir ay içinde ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanunun, yargı harçlarının gösterildiği (1) sayılı tarifesinde, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden, binde 68,31 oranında nispi karar harcı alınacağı belirtilmiştir.
Bu doğrultuda; konusu belli bir miktarı içeren davalarda, yargılama gideri içinde yer alan kalemlerden nispi karar harcı dışındaki harç, keşif ve bilirkişi ücreti ile posta giderinin, haklılık oranına göre davanın taraflarına yükletilmesi; hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının ise, hükmedilen miktar yönünden haksız çıkmış olan davalı idareye yükletilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, İdare Mahkemesince, nispi harç dahil tüm yargılama giderlerine haklılık oranı uygulanması suretiyle hüküm kurulmasında mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan, harçlara ilişkin olarak, nispi karar harcı da toplama dahil etmek suretiyle "davanın genelindeki haklılık oranına göre aşağıda dökümü yapılan 442,40 TL yargılama giderinden 410,40 TL'sının davacı üzerinde bırakılmasına geriye kalan 32,00 TL'sının davalı idare tarafından davacıya ödenmesine," şeklindeki ibarenin "aşağıda dökümü gösterilen başvuru harcı, vekalet harcı ve posta giderinden oluşan 100,80 TL yargılama giderinin davada haklılık oranına göre hesaplanan 7,20 TL'lik kısmının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 93,60 TL'lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, 341,60 TL nispi karar harcının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine," olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların esasa yönelik temyiz istemlerinin reddine, davacının faiz ve yargılama giderine yönelik temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan;
a) "5.000,00 TL manevi tazminatın" ibaresinden sonra gelmek üzere "davalı idareye başvuru tarihi olan 17/10/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte" ibaresinin eklenmesi suretiyle,
b) "davanın genelindeki haklılık oranına göre aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinden … TL'sının davacı üzerinde bırakılmasına geriye kalan … TL'sının davalı idare tarafından davacıya ödenmesine," şeklindeki ibarenin "aşağıda dökümü gösterilen başvuru harcı, vekalet harcı ve posta giderinden oluşan ...TL yargılama giderinin davada haklılık oranına göre hesaplanan … TL'lik kısmının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, … TL'lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, … TL nispi karar harcının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine," şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.