Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2018/5344
Karar No: 2021/3637
Karar Tarihi: 29.09.2021

Danıştay 7. Daire 2018/5344 Esas 2021/3637 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5344
Karar No : 2021/3637


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Medikal Dış Ticaret Limited Şirketi
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av….
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Yedinci Dairesinin 19/04/2018 tarih ve E:2016/8898, K:2018/2627 sayılı kararına yönelik karar düzeltme isteminin süre aşımı yönünden reddine ilişkin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…, T:… sayılı kararı temyiz edilmiştir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinde, idarece tespit edilen … gümrük tarife istatistik pozisyonunda ihtirazi kayıtla beyan ve ithal edilen eşyaya ilişkin olarak, beyana göre tahakkuk ettirilen özel tüketim ve katma değer vergilerine vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali ve fazladan ödenene vergilerin yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından ithal edilen eşyanın, vücudun çeşitli bölgelerindeki deri kırışıklıklarının giderilmesi, kaza ve yaralanma ile yaşlanmaya bağlı yüz yıpranmalarının düzeltilmesi, avurt, yanak, çene gibi yüz bölgelerinin yeniden şekillendirilmesi ve dudak hacminin artırılması gibi amaçlar için kullanıldığı, bir uzman aracılığıyla deri dokusunun orta ve derin tabakalarına enjekte edilebilir özellik taşıdığı konusunda taraflar arasında ihtilafın bulunmadığı; 5 seri numaralı Genel Tebliğ ile eşyanın tıbbi cihaz değil, güzellik veya makyaj müstahzarı olarak 33.04 pozisyonunda olduğunun anlaşılması karşısında, davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Yedinci Dairesinin 19/04/2018 tarih ve E:2016/8898, K:2018/2627 sayılı kararıyla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, usul ve hukuka uygun olan temyize konu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Yedinci Dairesince verilen kararın davacıya 04/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu karara karşı 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra kararın düzeltilmesi yoluna gidildiği gerekçesiyle karar düzeltme isteminin süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Karar düzeltme talep edilen temyiz kararının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş sayıldığı, ancak yeni ve geçerli adrese bu maddeye göre değil adı geçen Kanun'un 21. maddesine göre tebligatın yapılmasının gerektiği, ayrıca tebligatın iş yerinin kapısına değil iş hanının girişine yapıştırıldığı, usulsüz tebligattan 27/09/2018 tarihinde haberdar olunduğu, bu nedenle öğrenme tarihi dikkate alındığında kararın düzeltilmesi isteminde süre aşımının bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme talebinin süre aşımı yönünden reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 1. maddesinde; kazaî merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligatların, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılacağı,
10. maddesinde tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı, 12. maddesinde; hükmi şahıslara tebliğin, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılacağı, ''Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina'' başlıklı 21. maddesinde, kendisine tebligat yapılacak kimse veya tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirileceği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı, 32. maddesinde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı, ''Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti'' başlıklı 35. maddesinin 1. fıkrasında; kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimsenin, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olacağı, bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı, 2.fıkrasında; adresini değiştiren kimsenin yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, 3.fıkrasında; bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğlerin muhataba yapılmış sayılacağı, 4.fıkrasında; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adreslerin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü" başlıklı 53. maddesinde; tebliğin, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliği öğrenmiş ise geçerli olacağı, aksi takdirde tebligatın yapılmamış sayılacağı, muhatap, her ne şekilde olursa olsun tebliğ evrakını veya davetiyeyi alırsa ya da bunların içeriğini öğrenirse tebliği öğrenmiş sayılacağı, muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olması halinde, muhatabın tebliği öğrendiğinin ve bunun tarihinin iddia ve ispatının mümkün olmayacağı ifade edilerek muhatabın öğrendiği tarihte tebliğin geçerli olacağı kabul edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davanın reddi yolundaki kararın onanmasına ilişkin Dairemiz 19/04/2018 tarih ve E:2016/8898, K:2018/2627 sayılı kararının "… Mahallesi, … Caddesi, … İş Merkezi, No:…, …" adresine tebliğe çıkarıldığı, 04/09/2018 tarihinde "adresinden ayrılmış yeni adresi de bulunamadığından 1 ve 2. sahife kapıya asılmıştır" ibaresi ile kapıya yapıştırılarak 7201 sayılı Kanun'un 35. maddesine istinaden, adresini değiştirmesine rağmen bildirmediğinden bahisle tebliğ edilmiş sayılmıştır. Ancak, davacı şirket hakkında yapılan sorgulamada, 06/09/2021 tarih ve 10402 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nin 836. sayfasında, halen yukarıda bahsedilen adreste bulunduğu görülmektedir. Diğer taraftan, temyize konu karara ilişkin başvuru dilekçesinde de davacı tarafından yine aynı adres beyan edilmiştir. Buna göre, davacı şirketin iş yeri adresinin değişmediği anlaşıldığından, bahsedilen adreste tebligat yapılamadığında tebliğin imkansızlığı nedeniyle Kanun'un 21. maddesinde gösterilen usulün izlenmesi gerekirken, 35. maddedeki usulün izlenmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durumda, davacının haberdar olduğu tarih olan 27/09/2018 tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde verilen 01/10/2018 tarihli karar düzeltme dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek temyiz konu süre ret kararının kaldırılmasından sonra davacının karar düzeltme isteminin incelenmesine geçildi;
Dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarının düzeltme yoluyla yeniden incelenebilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, 6545 sayılı Kanun'la yürürlükten kaldırılan ve aynı Kanun'un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam olunan (mülga) 54. maddesinden yazılı nedenlerden birinin bulunması ile mümkündür.
Dilekçede ileri sürülen düzeltme nedenlerinin anılan maddede sayılan nedenlere uymadığı anlaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Karar düzeltme isteminin REDDİNE, 29/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi