
Esas No: 2014/18577
Karar No: 2014/18577
Karar Tarihi: 22/2/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ABİDİN ALTINTAŞ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/18577) |
|
Karar Tarihi: 22/2/2017 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serruh KALELİ |
|
|
Nuri
NECİPOĞLU |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN |
Raportör Yrd. |
: |
Ceren Sedef
EREN |
Başvurucu |
: |
1. Abidin
ALTINTAŞ |
|
|
2. Akile
ALTINTAŞ |
|
|
3. Mesut
ALTINTAŞ |
|
|
4. Sabit
ALTINTAŞ |
|
|
5. Tolga
ALTINTAŞ |
|
|
6. Veysi
ALTINTAŞ |
Vekili |
: |
Av. Nedim
KOÇ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, uzun süren yargılama nedeniyle makul sürede
yargılanma hakkı ile kadastro çalışmalarının geç başlamış olması nedeniyle
mülkiyet ve miras haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 13/11/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucuların babası olan ve 15/8/2014 tarihinde vefat eden
murisin 12/3/2007 tarihinde açtığı kadastro tespitine itiraz davası, Yargıtayın 16/9/2014 tarihinde verdiği karar düzeltme
talebinin reddine dair kararla sona ermiş ve davanın reddine dair yerel Mahkeme
kararı kesinleşmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Mahkemenin 22/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
10. Başvurucular makul sürede yargılanma, mülkiyet ve miras
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
1. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiği İddiası Yönünden
11. Başvurucular, şikâyet konusu davanın uzun sürmesi nedeniyle anılan
davada davacı olan babalarının yargılama sonucunu göremeden vefat ettiğini
belirterek makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüşlerdir.
12. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 46. maddesine göre Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulması için başvuruya konu edilen ve ihlale
yol açtığı ileri sürülen kamusal eylem veya işlemden başvurucunun "kişisel
olarak ve doğrudan" etkilenmiş olması gerekir (Onur Doğanay, B. No: 2013/1977, 9/1/2014, §§ 42-45).
13. Somut olayda başvurucuların, uzun sürmesi nedeniyle şikâyet
ettikleri davada taraf sıfatlarının bulunmadığı, dolayısıyla başvurucuların
ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri kamusal işlem veya eylemden kişisel olarak
etkilenmedikleri anlaşılmaktadır.
14. Açıklanan nedenlerle makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği iddiası yönünden başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları
yönünden incelenmeksizin kişi bakımından
yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
2. Mülkiyet ve Miras Haklarının İhlal Edildiği
İddiası Yönünden
15. Başvurucular dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede
kadastro çalışmalarının geç başlaması nedeniyle babaları olan davacının kendi
murisinin dava konusu taşınmazları satın aldığı kişinin vefat etmesi üzerine
babalarının davasını ispat etme imkânından yoksun bırakıldığını belirterek
kendilerine babalarından intikal etmesi gereken mülkiyet ve miras haklarından
mahrum edildiklerini ileri sürmüşlerdir.
16. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin (Sözleşme)
ortak koruma alanında yer alan mülkiyet hakkı; mevcut mal, mülk ve ekonomik
değerleri koruyan bir temel haktır. Kişinin hâlihazırda sahibi olmadığı bir
mülkün mülkiyetini kazanma hakkı, bu konudaki menfaati ne kadar güçlü olursa
olsun mülkiyet kavramı içinde değildir (Kemal
Yeler ve Ali Arslan Çelebi, B. No: 2012/636, 15/4/2014, § 36).
Ayrıca gelecekte elde edileceği iddia edilen bir gelirin mülkiyet hakkı
kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir (Sultan
Tokay ve diğerleri, B. No: 2013/1122, 26/6/2014, § 42).
17. Bir mülk veya alacakla ilgili olarak hak iddia eden kişinin
söz konusu hakkın varlığını hukuken ispat etmesi gerekir (Kemal Yeler ve Ali Arslan Çelebi, § 38).
18. Somut olayda başvurucuların ihlal edildiğini iddia ettikleri
mülkiyet ve miras haklarının konusunun, başvurucuların ve şikâyet konusu davada
davacı olan murislerinin hâlihazırda sahibi olmadıkları bir mülke ilişkin
olduğu görülmektedir.
19. Ayrıca başvurucular dava konusu taşınmazların bulunduğu
bölgede kadastro çalışmalarının geç başlamış olması nedeniyle başvurucuların
babası olan davacının kendi murisinin dava konusu taşınmazları satın aldığı
kişinin vefat ettiğini, bu sebeple davacı olan babalarının davasını ispat etme
imkânından yoksun bırakıldığını ve kendilerinin de sahip olmaları gereken
mülkiyet ve miras haklarından mahrum edildiklerini iddia etmişlerse de kadastro
çalışmalarının geç başlamış olmasıyla başvurucuların murisi olan davacının
davasını ispat etme imkânının ortadan kaldırıldığından bahsedilemeyeceği,
nitekim başvuru konusu yargılama sürecinde de yapıldığı gibi söz konusu durumun
ispatına ilişkin tanık deliline başvurulabileceği ya da satışa ilişkin bir
senetle anılan durumun ispat edilebilme imkânının devam ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, başvurucuların Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan
mülkiyet ve miras hakları kapsamına giren bir ekonomik değeri veya en azından
böyle bir değeri elde etme yönünde meşru bir beklentileri bulunmadığı
anlaşılmaktadır.
20. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Mülkiyet ve miras haklarının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA
22/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.