
Esas No: 2018/5477
Karar No: 2021/4298
Karar Tarihi: 28.09.2021
Danıştay 9. Daire 2018/5477 Esas 2021/4298 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/5477
Karar No : 2021/4298
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Tem. Bilg. Yem. Gıda Org. Turz. San.
Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
2 - (DAVALI) … Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Zonguldak Kamu Hastane Birliği Genel Sekreterliği'nce ihale edilen ve uhdesinde kalan … kayıt numaralı "Yemek Pişirme Dağıtım ve Sonrası Hizmet Alımı" ihalesinin, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı gereğince Kamu İhale Kurulu'nun 10/02/2016 tarih ve 49 sayılı kararı ile iptal edildiğinden bahisle, ihale kararı ve sözleşme nedeniyle ödenen toplam 484.293,45 TL damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve söz konusu tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından 09/04/2015 tarihinde Zonguldak Kamu Hastane Birliği Genel Sekreterliği'nce açık ihale usulü ile yaptırılan “Yemek Pişirme, Dağıtım ve Sonrası Hizmet Alımı İşi” ne ilişkin olarak 302.643,50 TL damga vergisi ve 181.649,95-TL ihale karar pulu ödendiği, Kamu İhale Kurulu'nun 27/05/2015 tarih ve 2015/UH.I-1470 sayılı kararının … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, aynı Kurulca 10/02/2016 tarih ve 2016/MK-49 sayılı kararla davacı üzerine bırakılan ihalenin iptaline karar verildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin hükümsüz kaldığı, iptal edilen hizmet alım ihalesi nedeniyle ödenmiş olan 302.643,50 TL damga vergisi ve 181.649,95 TL ihale karar pulunun iadesi istemiyle Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne yapılan düzeltme başvurusunun 06/05/2016 tarih ve 71002 sayılı işlemle reddi üzerine Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'na yapılan şikayet başvurusunun da … tarih ve … sayılı işlemle reddedildiği, söz konusu ret işleminin iptali ile ödenen 302.643,50 TL damga vergisi ve 181.649,95 TL ihale karar pulunun yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı; ihale kararının hüküm ifade edebilmesi için ihale yetkilisinin onayı ya da Kamu İhale Kuruluna vaki itirazın sonuçlandırılması zorunlu olup, ihaleye ilişkin olarak düzenlenen kağıtlarda vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi, bu işlemlere ilişkin itirazın, sözü edilen makamlarca karara bağlanması; diğer bir anlatımla, kağıda bağlanan hukuki durumun tekemmül etmesi halinde mümkün olduğu, ancak Kamu İhale Kurumunun bu konudaki kararlarına yargı yoluna gidilmesi halinde işlemin yargı yerince verilen karara göre kesinlik kazanacağı, dolayısıyla üstlenilen ihale kararı ve bu ihale kararına istinaden düzenlenen sözleşmenin hüküm ifade edebilmesi için, Kamu İhale Kuruluna vaki itiraz başvurusunun sonuçlandırılması ve bu karara karşı yargı yoluna gidilmiş ise Mahkemece bir karar verilmiş olması gerektiği, dava konusu olayda, davacı şirket tarafından üstlenilen ihaleye ilişkin Kamu İhale Kurulunun kararı Mahkeme kararı ile iptal edildiğinden, gerek sözleşme damga vergisi yönünden gerekse ihale karar pulu yönünden vergiyi doğuran olayın gerçekleşmediği anlaşıldığından, söz konusu ihale kararına istinaden düzenlenen sözleşme için davacı tarafından ödenen damga vergisi ve ihale karar pulunun iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, faiz istemi bakımından ise; dava konusu olayda, dava dilekçesinde, ihtilafa konu tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte iadesi istenilmiş ise de, ihtilaf konusu damga vergisi ve ihale karar pulu ile ilgili olarak davacının dava açma süresi içerisinde davalı idareye yaptığı bir başvurusu ile dava konusu ettiği bir işlemin bulunmaması, bununla birlikte davalı idarece tahsil edilen verginin haksız olarak alındığının tarih itibariyle en erken davacının düzletme başvurusu neticesinde öğrenilebileceği ve iadesi talep edilen damga vergisi ve ihale karar pulunun dava açma süresinden sonra düzeltme/şikayet hükümlerine göre talep edilmesi karşısında davacıdan tahsil edilen damga vergisi ve ihale karar pulunun davacının yaptığı düzeltme başvurusu tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuna göre yasal faize hükmedileceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dava konusu … tarih ve … sayılı şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptaline ve davacıdan tahsil edilen 302.643,50-TL damga vergisi ve 181.649,95 TL ihale karar pulunun düzeltme başvurusu tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun uyarınca hesaplanacak faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya iadesine, davacının tahsil tarihinden itibaren faize hükmedilmesine ilişkin istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı ve davacı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVALI İDARENİN İDDİALARI : Dava konusu olayda vergi hatası bulunmadığı, davacının iddialarının hukuki yorum gerektirdiği bu nedenle süresinde açılacak davalarda ileri sürülebileceği, damga vergisine konu kağıdın düzenlenmesiyle vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği ve kağıttan faydalanılmamasının onun damga vergisinin ödenmesine etki etmeyeceği, yargıya intikal eden vergilendirme işlemlerinde idarece faiz ödenebilmesinin ancak kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi durumunda söz konusu olabileceği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Mahkemece ödenen vergilerin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu ancak ödeme tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiği, bu durumda davanın tamamı kabul edilmiş olacağından davacı aleyhine vekalet ücretine de hükmedilemeyeceği iddialarıyla kararın faizin başlangıç tarihi ve vekalet ücretine ilişkin kısımlarının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Hukuka aykırı olarak vergi alınması durumunda, davacının uğradığı zararın tamamen giderilebilmesi için davacı tarafından ödenen tutarın yoksun kalınan dönemin tamamını kapsayacak şekilde diğer bir ifadeyle ödenme tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi gerektiğinden, davacı temyiz isteminin kabulü davalı temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı tarafından; Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Zonguldak Kamu Hastane Birliği Genel Sekreterliği'nce ihale edilen ve uhdesinde kalan … ihale kayıt numaralı "Yemek Pişirme Dağıtım ve Sonrası Hizmet Alımı" ihalesinin, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı gereğince Kamu İhale Kurumu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile iptal edildiğinden bahisle, ihale kararı ve sözleşme nedeniyle ödenen 484.293,45 TL damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve söz konusu tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 19'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında, vergi alacağının, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade edeceği; aynı Kanunun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasında ise, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu kurallarına yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise aynı Kanun'un 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1'inci maddesinin 1'nci fıkrasında, anılan Kanuna ekli (I) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, söz konusu tablonun 1'inci bölümünde de mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerden belli bir parayı ihtiva edenlerin nispi damga vergisine tabi tutulacağı; 4.maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı verginin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı, aynı Kanunun 10'uncu maddesinde de, damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre bu kağıtlarda yazılı paranın; maktu vergide, kağıtların mahiyetlerinin esas alınacağı, belli para teriminin kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan bozma sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin, ihale kararından doğan damga vergisinin iptal ve faizle iadesine ile sözleşmeden doğan damga vergisinin, sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan döneme tekabül eden kısmının iptal ve faiziyle iadesine ilişkin kısmına yönelik, davalı idare tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalının; Bölge İdare Mahkemesi kararının sözleşmeden doğan damga vergisinin, sözleşmenin hükmünden yararlanılan döneme tekabül eden kısmına ilişkin temyiz istemine gelince;
Uyuşmazlıkta; sözleşme damga vergisini doğuran olay, Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Zonguldak Kamu Hastane Birliği Genel Sekreterliği ile davacı arasında 08/05/2015 tarihli sözleşmenin imzalanmasıdır. … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı gereğince Kamu İhale Kurumu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile ihalenin iptal edilmesi üzerine, sözleşme kapsamında yürütülen işin 22/03/2016 tarihi itibariyle sonlandırılarak tasfiye edilmesi nedeniyle, sözleşme imzalanarak "damga vergisini doğuran olayın gerçekleştiği" tarihten sonra sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle oluşan yeni hukuki durumun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme-şikayet hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Davacı şirket tarafından ihale kararı üzerine imzalanan sözleşmenin; hizmet alım sözleşmesi olduğu, sonrasında yargı kararıyla ihalenin iptal edilmesi nedeniyle ihale makamı tarafından tek taraflı olarak feshedildiği, fesih tarihinden itibaren ihale konusu işe ilişkin olarak hükmünden yararlanılmaya devam etme vasfını yitirdiği ve damga vergisinin konusu olmaktan çıktığı anlaşıldığından, sözleşmenin feshedildiği tarihten sonrasına diğer bir deyişle sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına tekabül eden sözleşme damga vergisinin vergilendirme hatası kapsamında iadesi gerekmekte olup, sözleşmenin feshedildiği tarihten önceki hükmünden yararlanılan döneme isabet eden damga vergisinin ise, bu süreçte sözleşmenin devam ettiği, bir hakkın temini, bir hususun ispatı ve dolayısıyla düzenlenme amacı çerçevesinde ya da bu amaçla ilgili bir ihtilafa bağlı olarak sonuç alınmasını teminen ibraz edilebilecek bir belge niteliği taşıdığı ve tarafların yükümlülüklerinin geçerli olduğu, davacı tarafından sözleşme içeriği yükümlülükleri yerine getirmek, karşılığında hakedişler almak vb. suretiyle sözleşmenin hükmünden yararlanıldığı dikkate alındığında vergilendirme hatası kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu durumda; davacı tarafından, ihale makamı tarafından tek taraflı olarak feshedilen sözleşme nedeniyle ödenen damga vergisinin tamamının düzeltme-şikayet hükümleri uyarınca iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin, sözleşmenin hükmünden yararlanılan döneme isabet eden damga vergisine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, davayı bu kısım yönünden kabul eden Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Davacının; faizin başlangıç tarihine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
Anayasanın 125. maddesinin 1. fıkrasında idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, son fıkrasında ise idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde de, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları ile idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türlerinden olduğu hükmüne yer verilmiştir.
İdarelerin, hukuka aykırı olarak gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerinin mamelekinde olan iktisadi bir değeri, kendi tasarruflarına geçirmek suretiyle o iktisadi kıymetin malik tarafından kullanılmamasının neden olduğu zararı tazmin etmesi Anayasa'nın 125. maddesinin amir hükmü gereğidir.
Haksız tahsil edilen verginin davacıya iadesine karar verilmesi durumunda, tahsilat tarihi ile tutarın fiilen iadesi arasında geçen süre için paranın kullanımından mahrum kalmaktan kaynaklanan bir zarar söz konusu olmaktadır. Bu zararın idare tarafından giderilmesi zorunlu olup, bu durum hukuk devletinin bir gereğidir. Fazladan tahsil edilen verginin iadesinde mükelleflerin mülkiyetinde bulunan ekonomik değerlerden mahrum kaldığı dönemde genel yarar ve kişi yararı arasındaki dengenin korunması için haksız tahsil edilen verginin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte iadesi gerekmektedir. Bu nedenle idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmeden Vergi Mahkemesi kararının bu kısmına yönelik davacının istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE; davalının temyiz isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurularının reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının; sözleşmenin hükmünden yararlanılan döneme tekabul eden kısmı ile faiz isteminin başlangıç tarihine ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısımların ONANMASINA,
3. Bozulan kısımlar yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/09/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.