Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/1154
Karar No: 2021/4320
Karar Tarihi: 28.09.2021

Danıştay 10. Daire 2016/1154 Esas 2021/4320 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1154
Karar No : 2021/4320


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yard. ...

İSTEMLERİN_KONUSU : ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tunceli ili, Merkez ilçesi, ...mahallesi, ...Caddesi, ...Hanı'nda bulunan ve davacı tarafından işletilen ... Birahanesi unvanlı iş yerinin kalabalık bir grup tarafından şehirde birahane istenilmediği gerekçesi ile saldırıya uğradığından bahisle meydana geldiği ileri sürülen zararlara karşılık 63.214,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince; 23/09/2013 Pazartesi günü saat 19.30 sıralarında davacıya ait ...Birahanesinde kasten ateşli silahla yaralama olayıyla başlayan eylemlerin mahallenin cadde ve sokaklarına taşarak 20.00-23.30 saatleri arasında devam ettiği, toplanan kalabalığın "birahane istemiyoruz" şeklinde sloganlar atarak davacının işletmesine saldırdığı ve işletmede hasar oluştuğu; olayla ilgili olarak, davacının ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/100 değişik iş sayılı dosyasında delil tespiti talebinde bulunduğu, bilirkişilerce iş yerinde oluşan maddi zararın 10.482,16 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği; davalı idarenin söz konusu eylemlerin durdurulması ve bastırılması konusunda sorumluluğunun bulunduğu, eylemlerin bastırılması gerekirken bastırılamadığı ve davacıya ait iş yerinin zarar gördüğü sabit olduğundan, idarenin bu eyleminin hizmet kusuru teşkil ettiği, idarenin kusurlu eylemi ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunduğu görüldüğünden, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin ...değişik iş sayılı dosyasında bilirkişilerce belirlenen zarar tutarının davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10.482,16 TL maddi tazminatın davanın açıldığı 10/07/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; İdare Mahkemesince hükme esas alınan maddi tazminat tutarının hatalı olarak belirlendiği, Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında tayin edilen bilirkişilerce farklı zarar kalemlerini ihtiva eden dört ayrı rapor düzenlendiği, olayla ilgili olarak oluşan toplam zararın bu raporlarla tespit edildiği, İdare Mahkemesince hüküm kurulurken mevcut bilirkişi raporları arasından yalnızca elektrik işlerine ilişkin maddi zararın hesaplandığı raporda yazan miktarın değerlendirildiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; davacı tarafından işletilen iş yerinde meydana gelen silahlı yaralama olayı üzerine başlayan olaylarda toplanan kalabalığın, emniyet birimlerince yapılan her türlü müdahaleye rağmen dağıtılamadığı, ayrıca söz konusu kalabalığın güvenlik güçlerine ait araçlara ve kamu binalarına da zarar verdiği, söz konusu olayların ortaya çıkmasında ve oluşan zararlarda idarelerinin herhangi bir kusurlu eyleminin bulunmadığı; öte yandan, davacının iş yerine zarar veren kişilerin kimliklerinin tespit edildiği ve ilgili kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, davacının oluşan zararlarının üçüncü kişilerin eylemlerinden kaynaklandığı gerekçesiyle oluşan maddi zararda idarelerinin hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, ayrıca 659 sayılı KHK gereğince husumetin Emniyet Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacının, Tunceli ili, Merkez ilçesi, ...mahallesi, ...Caddesi, ...Hanı'nda bulunan ...Birahanesi unvanıyla faaliyet gösteren iş yerinin işletmecisi olduğu, 23/09/2013 tarihinde anılan iş yerinde meydana gelen silahlı yaralama olayını takiben cadde üzerinde biriken kalabalığın davacıya ait iş yerine ve civardaki kamu kurum ve kuruluşları ile resmi/sivil polis araçlarına zarar verdiği; emniyet yetkililerince düzenlenen 24/09/2013 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre, iş yeri önünde çeşitli masa, sandalye vb. malzemeler ile metal fıçı bira tüplerinin dağınık vaziyette olduğu, kırık cam parçaları ile yine cadde üzerinde farklı boylarda taş parçalarının, tuğla vb. cisimlerin bulunduğu, birahanenin demir doğrama giriş kapısının camının, pimapen doğramasının, kapısının ve pencere camlarının kırık olduğu, masa ve sandalyelerinin bir kısmının caddeye atılmış, bir kısmının ise dağınık vaziyette olduğu, perdelerinin sökülmüş, salon klima ünitesinin camdan aşağı sarkmış vaziyette olduğu, seyyar meşrubat dolabının devrilmiş, içindeki meşrubatların zarar görmüş olduğu, sabit vitrinli buzdolabının camlarının kırılmış, içinde bulunan gıda ve alkollü içeceklerin zarar görmüş olduğu, iş yerinin mutfak kısmında ateşli silahla yaralama olayına ait yerde kan birikintilerinin olduğu, mutfağın dağıtılmış olduğu ve çevresinde bulunan dinlenme odalarının da hasar gördüğü hususlarının tespit edildiği; davacı tarafından iş yerine yönelik yapılan saldırı sonucunda oluşan zararlarının tespiti amacıyla ...Asliye Hukuk Mahkemesine başvurularak delil tespiti talebinde bulunulduğu, Mahkemenin ...tarih ve E:..., K:...değişik iş sayılı kararı ile delil tespiti isteminin kabulüne karar verildiği, aynı tarihte olay yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde, mobilyadan anlar bilirkişi tarafından düzenlenen 09/10/2013 tarihli raporda, kullanılamaz durumda olduğu belirtilen malzemelerin her bir kalem için ayrı ayrı fiyatlarının gösterildiği, tekel ürünlerinden anlar bilirkişi tarafından düzenlenen 09/10/2013 tarihli raporda ise olay yerinde görülen dört adet boş fıçının fiyatları toplamının 1.260,00 TL olduğunun belirtildiği, beyaz eşyadan anlar bilirkişi tarafından düzenlenen 08/10/2013 tarihli raporda sayılı malzemelere ilişkin zararın her birinin birim fiyatlarının ayrı ayrı belirtildiği, inşaat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerce ortak düzenlenen 04/10/2013 tarihli bilirkişi raporunda ise, iş yerinde meydana gelen inşaat ve elektrik işleri ile ilgili tahribatın 10.482,16 TL tutarında olduğunun beyan edildiği; bu raporlar üzerine davacı tarafından 17/01/2014 tarihinde, bilirkişi raporlarında belirtilen toplam zarar tutarı karşılığı 62.411,16.TL, dosya kapsamında tespit için yapılan masrafı karşılığı 802,00 TL olmak üzere toplam 63.214,00 TL maddi tazminatın tarafına ödenmesi istemiyle başvuruda bulunulduğu, başvurunun ilgisi nedeniyle İçişleri Bakanlığınca Tunceli Valiliğine gönderildiği, Tunceli Valiliği İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığının 05/05/2014 tarih ve ...sayılı işlemiyle zarara neden olan olayların 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceğinden talep konusu ile ilgili yapılacak işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-(b) maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karekteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesince, idarenin kolluk faaliyetinin kusurlu işlemesi sebebiyle davacının iş yerinde oluşan maddi zararların davalı idarece ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılarak, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...değişik iş sayılı kararı sonucu hazırlanan bilirkişi raporlarında belirlenen 10.482,16 TL zararın davacıya maddi tazminat olarak davalı idarece ödenmesine karar verilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki ...Asliye Hukuk Mahkemesinin ...değişik iş sayılı dosyasına ait evrakların incelenmesinden; adı geçen Mahkemece belirlenen beş ayrı nitelikte bilirkişi tarafından hazırlanan dört ayrı raporda gösterilen toplam zarar miktarının 62.411,16.TL olduğu, İdare Mahkemesince adli yargı merciince yaptırılan delil tespiti üzerine hazırlanan raporlara atıfta bulunularak maddi tazminat miktarı hesaplanmış olsa da, bunlardan yalnızca elektrik ve inşaat mühendislerince hazırlanan raporda belirlenen tutar üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca, yukarıda içeriği aktarılan raporlarda detaylı olarak miktar ve adetleri tespit edilen malzemelerin, zarar gören iş yerinde bulunduğunun ne suretle tespit edildiği ve raporlarda belirtilen fiyatların hangi kıstaslara göre belirlendiği hususları açık olmayan bilirkişi raporlarına itibar edildiği, Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında hazırlanan bilirkişi raporlarının dayanaklarının İdare Mahkemesince araştırılmadığı; davacıdan, meydana gelen olaylar sonucunda iş yerinde oluştuğu ileri sürülen zararlarına yönelik bilgi-belge sunulmasının istenilmediği görülmektedir.
Olay yeri inceleme raporunda ve davalı idarenin savunma dilekçesinde belirtildiği üzere, ... Birahanesinin saldırıya uğradığı gün, olaylardan önce birahane içerisinde silahlı yaralama olayı meydana geldiği, bu olay üzerine toplanan kalabalığın birahaneye fiziki saldırıda bulunduğu, bu olay nedeniyle sorumlu kişilerin tespit edilerek haklarında adli merciilere suç duyurusu yapıldığının belirtildiği; bu kapsamda, toplu olaylar öncesi meydana gelen yaralama olayında dahli bulunan kişilerin kimler olduğu, bu olayla ilgili adli sürecin akıbetinin araştırılmadığı görülmekte olup, şayet, olayların başlamasından önce olaylardan maddi zarar gördüğünü iddia eden davacı işletmecinin zararın oluşmasında kusurlu bir davranışı var ise, meydana gelen zarar ile idarenin eylemi arasında illiyet bağını etkileme niteliğinin bulunması sebebiyle yahut davacının müterafik kusurunun da değerlendirilmesi gerektiğinden olayla ilgili adli sürecin akıbetinin de hüküm kurulmadan önce araştırılması gerekmektedir.
Öte yandan; dosya kapsamında davacının ... Birahanesinin işletmecisi olarak dava açtığı görülmekte ise de, davacının anılan iş yerinin sahibi veya yasal temsilcisi olduğunu gösterir dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşılmakla İdare Mahkemesince bu eksikliğin de giderilmesi gerektiği açıktır.
Tüm bu nedenlerle; yukarıda aktarılan hususlara yönelik eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiği değerlendirilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin temyize konu ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi