(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi 2017/4020 E. , 2020/8557 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalı ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalı ...’a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Mahkemece aciz belgesi ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine dair karar verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine dairemizin 26.05.20122 tarih 2010/11167 Esas 2011/5325 Karar sayılı ilamı ile borçlu davalının aciz halinin kabulü ile davanın esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş; bu hükümde yine dairemizin 08.06.2015 Esas 2015/7076 Esas 2015/8297 Karar sayılı ilamı ile davaya konu taşınmazın tapu kaydında ki niteliği arsa olduğu, bu niteliği ile borçlu davalı ... tarafından diğer davalı ..."a satıldığı, ancak taşınmaz üzerinde bulunan benzin istasyonununda dava dışı Vurallar Akaryakıt Dağıtım İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı ..."a satıldığı anlaşıldığından, bu durumda mahkemece taşınmaz üzerindeki benzin istasyonunun kim tarafından kurulduğu, diğer bir anlatımla öncesinin arsa sahibi olan borçlu davalıya ait olup olmadığının araştırılarak taşınmaz ve üzerindeki benzin istasyonunun ticari işletmenin devri niteliğinde olup olmadığının araştırılması, ticari işletme devri niteliğinde ise İİK.nın 280/son maddesinin olayda uygulama yeri olup olmadığının tartışılması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının doğru bulunmadığından bahisle bozulmuş, bozmadan sonra akaryakıt istasyonun Vurallar Akaryakıt şirketinin kullandığı, kira sözleşmesi ile benzinlik olarak kullanıldığı, borçlunun bu şirkete ortak olmadığı aralarında irtibat bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
Bir önceki bozma ilamında belirtildiği üzere İİK’nın 280/son maddesi uyarınca ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz 07.11.2006 tarihinde borçlu Ali tarafından davalı üçüncü kişi Sedad’a arsa vasfı ile satılmış ise de, bozmadan sonra toplanan belgelere göre, bu satıştan önce 01.01.2006 tarihinde borçlu ile dava dışı Vurallar Akaryakıt Dağıtım İnş. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanmış kira sözleşmesinde borçlunun üzerinde akaryakıt olan istasyonu olan taşınmazını, aylık 1000 USD karşılığında Vurallar Akaryakıt istasyonuna kiralandığı, kiralanan şeyin kira kontratında “halihazırda kullanılan akaryakıt istasyonu ve müştemelatı olarak “geçtiği, görülmüştür. Bu kira sözleşmesine göre taşınmaz üzerindeki benzin istasyonun kiracı Vurallar Akaryakıt Dağıtım İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılmamış olduğu, borçluya ait bir istasyonunu kiralamak sureti kullandığı sabit olmuştur. İşyerinn devrinden sonra 16.01.2007 tarihinde bu kez üçüncü kişi İşyeri açma ve çalışma ruhsatı almıştır.
Bu halde, davalı borçlu ile üçüncü kişi Sedat arasında yapılan devrin işyeri devri niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, İİK’nın 280/son da belirtilen devir için gerekli ilan ve bildirimlerinin yapıldığı iddia ve ispat olunmadığından davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.