Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2079
Karar No: 2021/1593
Karar Tarihi: 27.09.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2079 Esas 2021/1593 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2079
Karar No : 2021/1593


TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Limited
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/01/2021 tarih ve E:2019/8623, K:2021/363 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 6326 sayılı Petrol Kanunu'nun 120. maddesi uyarınca davacı şirketin eğitim mükellefiyeti süresinin tespitine ilişkin 22/09/2010 tarih ve 5495 sayılı Petrol İşleri Genel Müdürlüğü işleminin, bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 01/11/2010 tarihli işleminin ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün eğitim mükellefiyeti hakkındaki 01/08/1991 tarih ve 5562 sayılı Tamimi'nin 1. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/01/2021 tarih ve E:2019/8623, K:2021/363 sayılı kararıyla, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14/03/2018 tarih ve E:2015/4332, K:2018/903 sayılı bozma kararına uyularak;
16/03/1954 tarih ve 8659 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6326 sayılı Petrol Kanunu'nun 119. ve 120. maddelerinin ilk hali, 6326 sayılı Kanun'un 120. maddesinin 1. fıkrasının, 21/05/1955 tarih ve 9011 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6558 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle ve 18/04/1973 tarih ve 14511 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1702 sayılı Kanun'un 49. maddesiyle değişik halleri ile Petrol Tüzüğü'nün 66. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,
Öncelikle, davacının, dava konusu işlemlerden Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün eğitim mükellefiyeti hakkındaki 01/08/1991 tarih ve 5562 sayılı Tamimi'nin 1. maddesinde yer alan "arama" ibaresine yönelik iddialarda bulunduğu, maddenin diğer kısımlarıyla ilgili bir iddiasının bulunmadığı anlaşıldığından, davanın Tamim'in 1. maddesiyle ilgili kısmının, "arama" ibaresiyle sınırlandırılması suretiyle işin esasına geçildiği,
Dosyanın incelenmesinden, … tarih ve … sayılı inceleme raporunda; 01/01/2003-31/12/2007 dönemi için eğitim mükellefiyet süresinin 2007 sonu itibarıyla (14.183 gün) 39 yıl 9 ay 8 gün olduğu belirlenerek, 28/05/2008 tarihli Genel Müdürlük yazısı ile anılan şirkete tebliğ edildiği, tebliğ üzerine şirket tarafından 23/01/2009 tarihli yazı ile Genel Müdürlüğe müracaat edilerek; 2005 ve 2008 yıllarında şirketleri bünyesinde staj yaptırıldığı iddia edilen ve sehven müfettişlere ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilmediği belirtilen 15 kişiye ait liste sunularak bu kişilere ait staj gün sayısının müfettişlerce tespit edilen mükellefiyetten düşülmesinin istenildiği,
Söz konusu yazı üzerine yeniden yapılan inceleme neticesinde düzenlenen … tarih ve … sayılı raporla, çalıştırıldığı beyan edilen kişilerin ve bu kişilere ait çalışma yerleri ile eğitim sürelerinin Kanun ve Tüzük hükümleri çerçevesinde petrol hakkı sahibi ve Genel Müdürlükçe müştereken belirlenmediğinden, bunlara ait olduğu iddia edilen hizmetlerin mevzuatta öngörülen eğitim hizmetleri ile ilişkilendirilemeyeceği, konu ile ilgili daha önceki 10/04/2008 tarihli inceleme raporu ve şirkete gönderilen 28/05/2008 tarihli tebligat çerçevesinde işlem yapılmasının yerinde olacağına karar verildiği,
Öte yandan, anılan şirketin 01/01/2008-31/12/2008 dönemi yükümlülük sürelerinin incelenmesi sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı rapor ile; şirketin 31/12/2008 tarihi itibarıyla eğitim mükellefiyetinin (2007'den gelen devir ile birlikte) 39 yıl 8 ay 22 gün olarak hesaplandığı, … tarih ve … sayılı yazı ile … Limited adlı şirkete bildirildiği, bunun üzerine; şirketin 2009 yılında satışı sonucu el değiştirmesi ve … Limited adı altında faaliyetini sürdürmesi sonucu; davacı … Limited'in … tarih ve … sayılı yazı ile; şirketlerinin "… Limited" ticaret unvanı altında faaliyet gösterdiği dönemden gelen ve 39 yıl 9 ay 8 gün olarak tespit edilen eğitim mükellefiyet süresinin Gaziantep ve Bolu petrol bölgelerindeki mevcut hisseleri oranında dağılımının yapılması, ayrıca, şirketleri üzerinden staj yapmış ve/veya yapmakta olan personel çalışma sürelerinin dikkate alınmasının talep edildiği,
Bu yazı üzerine Teftiş Kurulu Müfettişlerince yeniden yapılan inceleme sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı raporla; 39 yıl 9 ay 8 gün olan eğitim mükellefiyetinin 01/01/2003-31/12/2007 dönemine ait olduğu ve bu dönemde … Limited adlı şirketin Bolu Petrol Bölgesindeki sahalardaki hisse oranının %87,75 olduğu ve anılan eğitim mükellefiyeti hesaplamasının da bu oran dikkate alınmak suretiyle tespit edildiği, … Limited adlı şirket tarafından yazılan yazıda, arama ve işletme sahalarındaki hisse oranlarının eğitim mükellefiyetinin tespit edilen dönemden farklı gösterilmek suretiyle yanıltıcı ve gerçek dışı beyanda bulunulduğu, 31/12/2008 tarihi itibarıyla eğitim mükellefiyetinin ise 39 yıl 8 ay 22 gün olduğu, söz konusu mükellefiyetin 2009 yılı başı itibarıyla … Limited'e devredilmesinin uygun olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı,

Söz konusu raporun 28/04/2010 tarihinde onaylandığı, bu arada Genel Müdürlük olurları ile … Limited'in 01/01/2009-31/12/2009 dönemi eğitim mükellefiyetinin de incelenmesi sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda; 31/12/2009 tarihi itibarıyla eğitim mükellefiyetinin (2008'den gelen devir ile birlikte) 13.712 gün olarak hesaplandığı, 22/09/2010 tarih ve 5495 sayılı yazı ile davacıya tebliğ edilmesi üzerine; davacı şirket tarafından 12/10/2010 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, itirazın Bakan tarafından reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı,
Mülga 6326 sayılı Petrol Kanunu'nun 120. maddesinin yürürlükte olduğu dönem içerisinde uğradığı değişiklikler ve bunların gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; Kanun'un ilk halinde, eğitim mükellefiyetinin petrol hakkı sahipleri için öngörüldüğünün anlaşıldığı,
Petrol hakkının tanımının ise, anılan Kanun'un 3. maddesinin 18. fıkrasında, bir müsaadeden veya arama ruhsatnamesinden veya işletme ruhsatnamesinden veya belgeden doğan haklardan her hangi biri olarak yapıldığı,
Bununla birlikte, 21/05/1955 tarih ve 9011 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6558 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle 120. maddenin 1. fıkrasının değiştirildiği ve petrol hakkı sahipleri yerine işletmeciler ve belge sahipleri ifadesine yer verildiği,
Bu değişikliğin gerekçesinin, petrol hakkı sahibinin ancak petrolü bulduktan ve işletme safhasına geçtikten veya petrolü tasfiye etme teşebbüsüne başladıktan sonra bir sanayi kurma durumuna vâsıl olması, bundan önceki aşamaların geçici olup, sonu belli olmayan bu aşamalarda personel yetiştirme teşebbüsünün yarım kalması ihtimalinin bulunması, bu nedenle, fıkranın işletmeci ve belge sahiplerine personel yetiştirme mükellefiyeti yükleyecek şekilde değiştirilmesi gerekliliği olarak açıklandığı,
Bu maddede, 18/04/1973 tarih ve 14511 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1702 sayılı Kanun'un 49. maddesiyle yapılan değişiklikle de işletmeci ve belge sahibi ifadesinin korunduğu,
Diğer taraftan, arama, arama ruhsatnamesi, işletme ruhsatnamesi, belge, arayıcı, işletmeci, belge sahibi gibi kavramların mülga Kanun'un 3. maddesinde açıklandığı, söz konusu maddede, "Bu kanunda kullanılan terimlerin delalet ettiği manalar aşağıda gösterilmiştir:
...
5. a) Petrol araştırılması ile ilgili olmak üzere arazinin yerden ve havadan topografik, jeolojik, jeofizik, jeoşimik ve benzeri usullerle mesaha ve tetkik edilmesine ve-arama sondajları hariç-lüzumlu ameliye, tecrübe ve jeolojik malümat almak maksadiyle sondajlar yapılmasına "jeolojik istikşaf";
b) Petrol bulmak veya petrollü arazinin vüsatini tesbit etmek maksadiyle tecrübe kuyuları açılmasına "arama sondajı";
c) (a) ve (b) fıkralarındaki ameliyelerin hepsine birden "arama";
...
10. a) Bu kanuna göre verilen petrol arama ruhsatnamesine "arama ruhsatnamesi";
...
11. a) Bu kanuna göre verilen petrol işletme ruhsatnamesine "işletme ruhsatnamesi";
...
13. Arama, keşif, inkişaf ve istihsalden başka bir petrol ameliyatı yapmak üzere bu kanuna göre verilen müsaadeye "belge";
...
16. Arama ruhsatnamesi sahibine "arayıcı";
17. İşletme ruhsatnamesi sahibine "işletmeci";
18.Bir müsaadeden veya arama ruhsatnamesinden veya işletme ruhsatnamesinden veya belgeden doğan haklardan her hangi birine "petrol hakkı";
... denilir." hükmüne yer verildiği,
Yukarıdaki açıklamalar karşısında, Petrol Kanunu'nun 120. maddesi ile getirilen eğitim mükellefiyetinin, yalnızca aynı Kanun'da tanımı yapılan işletmeci ve belge sahipleri için öngörüldüğü, arama faaliyetleri için Kanun'un ilk halinde yükümlülük getirilmekte ise de, bunun 1955 yılında yukarıda açıklanan gerekçe ile kaldırıldığı ve uyuşmazlık tarihinde de arama faaliyetleri için böyle bir yükümlülükten bahsetmeye olanak bulunmadığı,
Bu durumda, arama faaliyetini de eğitim yükümlülüğü kapsamına alan dava konusu Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 01/08/1991 tarih ve 5562 sayılı Tamimi'nin 1. maddesinde yer alan "arama" ibaresinde, davacının arama ruhsatı kapsamındaki faaliyetleri dolayısıyla kendisine eğitim yükümlülüğü çıkarılmasına ilişkin dava konusu 22/09/2010 tarih ve 5495 sayılı işlemde ve bu işleme karşı yaptığı itirazın reddine ilişkin 01/11/2010 tarihli işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle,
dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, 6326 sayılı Petrol Kanunu'nda ve Petrol Tüzüğü'nde, işletmeci ve belge sahipleri denildiği ve ruhsatname ayrımı yapılmadığı, dolayısıyla eğitim mükellefiyetinin ruhsat bazında düzenlenen bir husus olmadığı, dava konusu Tamim'de, işletmeler ve belge sahiplerinin arama veya üretimde çalıştırılmalarına bakılmaksızın çalıştırdıkları yabancı personel için eğitim mükellefiyeti ile yükümlü olduklarının belirtildiği ve bu konudaki tereddütlerin giderildiği, sonuç olarak dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; 4. fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14/03/2018 tarih ve E:2015/4332, K:2018/903 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 27/01/2021 tarih ve E:2019/8623, K:2021/363 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi