
Esas No: 2020/1947
Karar No: 2021/1607
Karar Tarihi: 27.09.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1947 Esas 2021/1607 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1947
Karar No : 2021/1607
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Ürünleri ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 12/02/2020 tarih ve E:2018/6401, K:2020/1454 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: :06/06/2018 tarih ve 30443 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar" başlıklı Tebliğin "Yapı kayıt belgesinin kullanım yerleri" başlıklı 6. maddesinin 8. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 12/02/2020 tarih ve E:2018/6401, K:2020/1454 sayılı kararıyla;
Tebliğin tümüne etkili olacak değerlendirmeler yapıldığında;
Dayanak maddenin taslak gerekçesinin ve metninin birlikte değerlendirilmesinden, aktif deprem kuşağında yer alan Ülkemizde mevzuata aykırı şekilde inşa edilen yapıların tespit edilmesinin afet risklerine hazırlık kapsamında en etkili ve ilk atılması gereken adım olduğunda kuşku bulunmadığı,
Bu yapıların tespitinin hızlı şekilde yapılabilmesini teminen, ilgili kişilerin idarelere başvuruda bulunması yönteminin kabul edildiği ve başvuru esnasında tahsil edilecek bedellerin şehirlerin dönüşümünde ve inşasında kullanılacağı hükme bağlandığından, düzenlemelerde kamu yararı bulunduğu,
Öte yandan, yapı kayıt belgesinin ilgililere geçici süreliğine bazı haklar tanımakta olup, yapının yeniden yapılması veya kentsel dönüşüm uygulamasına karar verilmesi halinde, yapı kayıt belgesinin hükmü kalmayacağından, uyuşmazlığa konu düzenlemenin bir imar affı niteliğinde olmadığı,
Diğer yandan, doğal, tarihi ve arkeolojik sit alanları, kültür varlıkları, ormanlar, meralar ve kıyılar gibi korunması gereken alanlar, ilgili özel kanunlar ve düzenlemeler ile korunduklarından, bu alanlarda yapı kayıt belgesi düzenlenmiş olmasının, özel hükümlerin uygulanmasına engel teşkil etmediği,
Kaldı ki, sadece 31/12/2017 tarihinden önceki yapılar açısından geçerli olan düzenlemelerin, anılan tarihten sonra tespit edilen mevzuata aykırı yapılar açısından uygulanmasının mümkün olmadığı,
Bu itibarla, dayanak Yasa maddesine uygun olduğu görülen Tebliğ'de mevzuata ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı,
3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 16. maddesinde, yapı kayıt belgesinin yapının kullanım amacına yönelik olduğunun belirtildiği, yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, yapı kayıt belgesi ile maliklerin tamamının muvafakatinin bulunması ve imar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edilmesi halinde yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebileceğine ilişkin hükümlere yer verildiği,
Bu itibarla, Tebliğ'in dayanak maddesine göre, yapı kayıt belgesi düzenlenmesi neticesinde, yapı kullanma izin belgesi alınması zorunluluğuna istisnalar getirilebileceği hususu ortaya konulduğundan iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi için yapı kullanma izin belgesi aranmaması ve yapı kayıt belgesinin yeterli sayılmasına ilişkin dava konusu Tebliğ düzenlemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıdığı,
Kaldı ki işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebilmesi için, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve aranan koşulların sağlanması gerekliliğinin devam ettiği dikkate alındığında, Tebliğ'in dava konusu edilen fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, maliki bulundukları taşınmazın bitişiğinde yer alan taşınmazın imar planlarında "akaryakıt ve lpg istasyonu" olarak belirlendiği, açılan davalar neticesinde imar planlarının iptaline karar verildiği, buna dayalı olarak taşınmaza verilen tüm ruhsat ve izinlerin de idarelerce iptal edildiği, yine taşınmaz lehine düzenlenen akaryakıt ve LPG bayilik lisanslarının açılan davalar ile yargı yerlerince iptaline hükmedildiği, ancak kabul edilen imar barışı kapsamında komşu şirketin yapı kayıt belgesi aldığı ve hukuken anılan faaliyetleri sürdürmesine engel tüm hususlar aşılarak, şirket lehine yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın yeniden işyeri açma ve çalışma ruhsatı verildiğinden, kendilerinin zarara uğradığı, dayanak kanun maddesinde bir düzenleme bulunmamasına karşın tebliğ ile normlar hiyerarşisine aykırı şekilde kabul edilen düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Başkan … ve Üyeler, … , … , … ve … 'ın dava konusu Tebliğ'in dayanağı olan 3194 sayılı Kanun'un Geçici 16. maddesinin, imar mevzuatına uygun hareket etmiş vatandaşlar karşısında, imar mevzuatına aykırı hareket edenlerin fiil ve eylemlerinin hukuka aykırılığının ortadan kaldırılması yönünde düzenlemeler içermesi nedeniyle Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve anılan Kanun maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği yönündeki oylarına karşılık, anılan Kanun hükmünün Anayasa'ya aykırı görülmediğine oyçokluğu ile karar verilerek işin esası incelendi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 12/02/2020 tarih ve E:2018/6401, K:2020/1454 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan 89,60-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 27/09/2021 tarihinde, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Davacı tarafından, 06/06/2018 tarihli, 30443 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar" başlıklı Tebliğin "Yapı kayıt belgesinin kullanım yerleri" başlıklı 6. maddesinin 8. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Dava konusu edilen Tebliğ'in 6. maddesinin 8. fıkrasında; "Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarda işyeri açma ve çalışma ruhsatı yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın verilir." kuralı yer almaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "İmar kirliliğine neden olma" başlıklı 184. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; "Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmü uyarınca, yapı kayıt belgesi verilen yapılarda, yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın işyeri açma ve çalışma ruhsatının verileceği yönünde düzenleme getiren dava konusu Tebliğ'in anılan maddesinin yukarıda hükmüne yer verilen Kanuni düzenlemeye aykırı olduğu açıktır.
Öte yandan, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin "İşyerlerinde aranacak genel şartlar" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; "Özel yapı şeklini gerektiren sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna, ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması" kuralı uyarınca, anılan işyerleri açısından işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebilmesi için yapı kullanma izin belgesinin bulunması şart koşulmuştur.
Bu durumda, dava konusu Tebliğ'in dayanağı olan 3194 sayılı Kanun'un Geçici 16. maddesinde, yapı kayıt belgesi verilen yapılara, yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın işyeri açma ve çalışma ruhsatı verileceği yolunda bir hüküm bulunmaması karşısında, Kanun hükmünü aşar nitelikte düzenleme getiren fıkra yönünden dayanağı olan 3194 sayılı Kanun'a uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yönünde verilen temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.