
Esas No: 2019/2281
Karar No: 2021/4578
Karar Tarihi: 27.09.2021
Danıştay 4. Daire 2019/2281 Esas 2021/4578 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2281
Karar No : 2021/4578
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Madencilik Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- …. Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirketin 2013 takvim yılına ilişklin hesaplarının kurumlar vergisi yönünden incelenmesi neticesinde düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu uyarınca devreden zararının 1.447.519,47 TL azaltılması işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı şirketin bilgisayar yazılımı kullanım hakkı ve bu kapsamda alınan uyarlama hizmetlerine ilişkin bedeller üzerinden fazla amortisman ayırdığı yönünden yapılan değerlendirme yönünden, tarafların iddiaları ve dosyada mevcut belgeler kapsamında yapılan değerlendirme sonucu ödenen bedellerin … Yazılım Kullanım Hakkı Devri, Hizmet ve Bakım Sözleşmesi kapsamında bilgisiyar yazılımına ilişkin olduğu, yazılımın devir ve kullanım haklarının davacıya devredildiği, dolayısıyla paket bilgisayar programı olarak değil gayrimaddi hak kapsamında değerlendirilmesi gereken bilgisayar yazılımı olduğu ve bu itibarla Tebliğ hükmü gereğince 15 yıl süreyle amortismana tabi tutulması gerektiği sonucuna varıldığı, bu nedenle hesaplanan zarar azaltımında hukuka aykırılık görülmediği, davacı şirketin 2014 hesap döneminde fiilen ödemiş olduğu devlet hakkı payını 2013 hesap döneminde gider yazması yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tarafından 2013 yılına ilişkin olarak gider yazılan devlet hakkı paylarının, 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca işletilen ve yine bu kanun uyarınca işletilen yıla ilişkin elde edilen hasılat üzerinden hesaplanan, dolayısıyla 2013 yılı gelirine ve giderine ilişkin olan bir tutar olup dönemsellik ilkesi gereği olarak 2013 yılı hesapları ile ilişkilendirilmesi ve Kanun gereği 2013 yılı alacağı olarak davacı adına borç, devlet adına alacak olarak tahakkuk etmiş olması, tahakkuk esasının bir gereği olarak ödenmiş olması şartının bulunmaması karşısında 2014 yılında ödendiğinden bahisle 2013 yılı hesaplarından çıkarılması suretiyle hesaplanan 876.571,04 TL zarar azaltımı işleminde hukuka uyarlık görülmediği, davacı şirketin ortaklarına emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak karşılıksız (faizsiz) finansman sağlamak suretiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunması iddiası yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı şirketin ortakları … , … , … … , … , … , … , … hesapları ile ilgili olarak kurum adına faiz tahakkuk ettirilmediği, herhangi bir gelir sağlamadığı veya başkaca bir menfaat elde etmediği, herhangi bir fatura düzenlemediği, KDV hesaplamadığı ve beyanda bulunmadığı dikkate alındığında şirketle ticari ilişki içinde bulunan ortakların üçüncü kişilerle aynı konuma sahip olması, kurum kazancının açık olarak dağıtılmayıp dolaylı yollardan ortaklara aktarılmasında kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal ve hizmet alım ya da satımında bulunmaları durumunda kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç olarak dağıtılmış sayılacağından bu matrah kalemi açısından mali zarar azaltımına gidilmesi işleminde hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka aykırı olmadığı belirtilerek, kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.