Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/13291
Karar No: 2021/4280
Karar Tarihi: 27.09.2021

Danıştay 10. Daire 2016/13291 Esas 2021/4280 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/13291
Karar No : 2021/4280

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
Kendisine asaleten, ... ve
…'ye velayeten
3- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların yakını ...'nin 09/10/2013 tarihinde Van ili, Saray ilçesi, Kapıköy köyü içinde Türk askerlerince vurularak öldürülmesi olayında davalı idarenin kusurlu olduğu ileri sürülerek 2.500,00 TL maddi, 350.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince; İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı olan davacılar yakınının, 3 kişilik grupla birlikte kaçak yoldan Türkiye sınırına girdiği, Hudut Bölük Komutanlığı personelince müdahale sırasında yaşamını yitirdiği, ...Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığınca ...tarih ve E:..., K:...sayılı karar ile kaçakçı gruba müdahale eden askeri personelin müteveffanın ölmesine yol açtığına dair, haklarında kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediği, vefat olayı ile ilgili olarak üzerine suç izafe edilebilecek herhangi bir asker kişinin bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, bu karara yapılan itirazın da .... Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesince ...tarih ve Evrak No:..., Karar No:...sayılı karar ile reddedildiği, davacılar yakını ...'nin kaçak yollardan girdiği Türkiye topraklarında öldürülmesi olayı ile idare arasında illiyet bağı olmadığı, bu sebeple idarenin gerek kusursuz gerekse kusur sorumluluğu ilkeleri uyarınca sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, Mahkeme kararının gerekçesinin tamamen ceza soruşturması sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına dayandırıldığı, ceza soruşturmasının etkin ve usulüne uygun olarak yürütülmediği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na bireysel başvuruda bulunulduğu, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin mahkemeye erişim hakkının ihlali olduğu belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı olan davacılar yakını ...'nin, bareberinde 3 kişilik grupla 09/10/2013 tarihinde kaçak yoldan Türkiye sınırına girdiği, Van ili, ...ilçesi, .... Hudut Alayı .... Hudut Taburu .... Hudut Bölük Komutanlığı personelince bu grubun Türkiye sınırına girdiğinin tespiti üzerine müdahale edildiği, müdahale sonucu grubun Saray İlçesine bağlı Kapıköy Köyüne kaçmaya başladığı, davacılar yakınının köy içinde iken açılan ateş sonucu vefat ettiği, olayla ilgili soruşturmanın ilk olarak ...Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütüldüğü, anılan Başsavcılık tarafından olay hakkında soruşturma yapmaya yetkili mercinin Askerî Savcılık olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın Askerî Savcılığa gönderildiği, ...Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından ...tarih ve E:..., K:...sayılı karar ile kaçakçı gruba müdahale eden askeri personelin müteveffanın ölmesine yol açtığına dair, haklarında kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediği, vefat olayı ile ilgili üzerine suç izafe edilebilecek herhangi bir asker kişinin bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, bu karara yapılan itirazın da ...Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesince ...tarih ve Evrak No:..., Karar No:...sayılı karar ile reddedildiği görülmektedir.
Davacılar tarafından, ...Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından olay hakkındaki soruşturma neticesinde eksik inceleme sonucu kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, soruşturma kapsamında elde edilen delillerin isabetsiz bir şekilde takdir edildiği, Askerî Mahkemenin itiraz üzerine verdiği kararın da Savcılık kararının tekrarı mahiyetinde olduğu ve gerekçe içermediği, soruşturma sonucunda verilen kararların Askerî Savcılık ile Askerî Mahkemenin bağımsız ve tarafsız olmadığını gösterdiği ileri sürülerek yaşam hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden bahisle Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru neticesinde, Anayasa Mahkemesince verilen 10/10/2019 tarih ve ...başvuru numaralı kararda, soruşturma makamlarının ilk işlemlerinin gerekli titizlikte yapılmadığı, soruşturma sonucunda elde edilen delillerin soruşturma makamlarınca kapsamlı bir analize tabi tutulmadığı, nihayetinde ise olayın tamamen soruşturmasız bırakıldığı, söz konusu eksiklikler nedeniyle yaşam hakkının usul yönünün ihlaline sebep olunduğuna, kararın bir örneğinin yaşam hakkının usul yönünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere görevli ve yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ve başvuruculara müşterek olarak net 36.600,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Genel anlamı ile tam yargı davaları, idarenin faaliyetlerinden ötürü, hakları zarara uğrayanlar tarafından idare aleyhine açılan tazminat davalarıdır. Bu tür davalarda mahkeme, hem olayın maddi yönünü, yani zararı doğuran işlem veya eylemleri, hem de bundan çıkabilecek hukuki sonuçları tespit edecektir.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetimi yapılacağından, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusuru olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi, tazminata hükmedilirken de her halde sorumluluk sebebinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmektedir. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır.
Öte yandan; 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un bireysel başvuruyu düzenleyen dördüncü bölümünde yer alan 45. maddesinde, herkesin, Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabileceği düzenlenmiş, 46. maddesinde bireysel başvuru hakkına ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenlerin sahip olduğu belirtilmiş, 50. maddesinde, tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosyanın ilgili mahkemeye gönderileceği, yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkemenin, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vereceği, 66. maddesinde ise Mahkeme kararlarının kesin olduğu ve Mahkeme kararlarının devletin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
.... İdare Mahkemesince, Saray Cumhuriyet Başsavcılığı ve Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında oluşturulan soruşturma dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından verilen ve kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığı kararı esas alınarak, işbu temyiz incelemesine konu davanın reddi yolundaki kararın verildiği görülmektedir.
Bakılmakta olan davaya konu olay ile ilgili Saray Cumhuriyet Başsavcılığı ve Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın, Anayasa Mahkemesi tarafından yaşam hakkının usul yönünden ihlal edildiği gerekçesiyle yeniden yapılmasına karar verilmesi karşısında, .... İdare Mahkemesi tarafından davanın reddi yolunda verilen kararın dayanağının kalmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Anayasa Mahkemesi tarafından yeniden soruşturma yapılması yönünde verilen karar üzerine görevli ve yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan ya da yapılmakta olan soruşturma dosyasının Mahkeme tarafından ara kararı ile istenilmesi suretiyle yapılacak olan değerlendirme sonucunda yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi