Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2453
Karar No: 2019/2180

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/2453 Esas 2019/2180 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2018/2453 E.  ,  2019/2180 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin karşı davası olmadığı halde var gibi kabul edilmesi, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, birleşen davadaki manevi tazminat talebinin reddi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05.03.2019 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğin karşı boşanma davası olmadığına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının hasren yapılan incelemesine gelince:
    Mahkemece verilen 25.09.2012 tarihli ilk hüküm, "Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının da kabulü gerektiğinden" bahisle bozulmuş, bozma üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak 20.06.2014 tarihli karar verilmiş, işbu karar da taraflarca temyiz edilmiş, temyiz aşamasında yine davacı kadın tarafından açılan 22.12.2012 tarihli boşanma davasıyla, asıl davanın aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan davacı kadın tarafından açılan bu iki davanın birleştirilerek beraber görülmesi gerektiği halde birleşen sonraki tarihli davanın tefrikinin yanlış olduğu gerekçesiyle Dairemizce hüküm yeniden bozularak mahkemesine gönderilmiş, bunun üzerine davalı karşı davacı erkek tarafından kadının sonradan açılan birleşen boşanma davasına karşı boşanma davası açtığı da anlaşılmıştır.
    Mahkemece temyize konu son kararında işbu üç dava yönünden; “Asıl davada, davanın kabulüne, 2014/313 esas no 2014/553 karar nolu dosyasında tarafların boşanmalarına karar verildiği ve bu kararın sadece boşanma yönünden 17/10/2014 tarihinde kesinleştiği görülmekle boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren aylık 6000 TL yoksulluk nafakasının davalı birleşen dosya davalısı birleşen dosyada karşı davacıdan alınarak davacı birleşen dosya davacısı birleşen dosyada karşı davalıya verilmesine, asıl dosyada 350.000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalı birleşen dosya davalısı birleşen dosyada karşı davacıdan alınarak, davacı birleşen dosya davacısı birleşen dosyada karşı davalıya verilmesine, asıl dosyada, davacı birleşen dosya davacısı birleşen dosyada karşı davalı, eşya talebinden vazgeçtiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava ile birleşen Bakırköy 11. Aile Mahkemesinin dosyasında ki dava ve karşı davanın kabulüne, 2014/313 esas no 2014/553 karar numaralı dosyasında 17/10/2014 kesinleşme tarihi ile boşanma kesinleştiğinden boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dosyadaki davada ve karşı davada, taraflar eşit kusurlu olduğundan tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, ” karar verilmiştir.
    Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "Boşanma" talepleri konusunda ayrı ayrı değerlendirilme yapılması yerinde olmakla birlikte, her üç boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda ayrı ayrı büküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi- manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer"i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu" ndaki düzenlemelere (TMK m. 4,174/1 -2, 175) aykırı düşer.
    O halde, somut olayda her üç boşanma davasındaki deliller birlikte değerlendirilerek, tüm kusurlu davranışlar birlikte ele alınıp, taraflar için bir kez kusur oranı belirlendikten sonra, davacı-karşı davalı kadının maddi-manevi tazminat talepleri konusunda, bir kez hüküm kurulması gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davalarında asıl dava da ayrı birleşen davalarda (dava ve karşı davada) ayrı kusur belirlenip, maddi-manevi tazminat talepleri hakkında iki ayrı hüküm (ret ve kısmen kabul) kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, davacı-karşı davalı kadının bozma kapsamı dışında kalan temyizine konu davalı-karşı davacı erkeğin usulünce açılmış bir boşanma davası olmadığına ilişkin itirazına münhasır ONANMASINA, bozma ve onama kapsamı dışında kalan tarafların diğer temyiz itirazlarının ise bozma sebebine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin Ahmet"den alınarak Hatice"ye verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2019 (Salı)















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi