Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/19244
Karar No: 2017/28181
Karar Tarihi: 15.12.2017

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/19244 Esas 2017/28181 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2017/19244 E.  ,  2017/28181 K.

    "İçtihat Metni"



    Tehdit suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23/06/2017 tarihli ve 2017/68067 soruşturma, 2017/23949 esas, 2017/3661 sayılı iddianamenin iadesine dair İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/07/2017 tarihli ve 2017/149 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2017 tarihli ve 2017/962 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 17/10/2017 gün ve 94660652-105-35-9062-2017-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2017 gün ve 2017/58957 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesince, şüpheliler hakkında uygulanması istenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. maddesindeki tehdit suçunun, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişiklik ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında olduğu, 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile 5271 sayılı Kanun"un 254. maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde kurulacak Uzlaştırma Bürosunca yapılması gerektiği, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce avukat olan sanıklar hakkında soruşturma izni verilmesinden sonra soruşturmaya ilişkin CMK. hükümlerinin uygulanmasının gerekli olduğu, uzlaşma ile ilgili hükümlerin de soruşturma evresinde uygulanması gereken kanun hükümlerinden olduğundan bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05/12/2006 tarihli ve 2006/6755-17304 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 59. maddesinde "58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
    Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.
    İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir." hükmünün yer aldığı, bu maddeye göre, Adalet Bakanlığınca kovuşturma yapılmasına ilişkin karar kendisine gelen Cumhuriyet Başsavcılığı beş gün içinde iddianame düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına ya da açılmamasına karar verilmek üzere ağır ceza
    mahkemesine vereceği, burada Cumhriyet savcısının herhangi bir takdir yetkisinin olmadığı, evrak kendisine geldiğinde son soruşturmanın açılması yönünde iddianame düzenleyerek ağır ceza mahkemesi başkanlığına göndermek zorunda olduğu, Cumhuriyet savcısının bu aşamada delil toplama ve soruşturmayı genişletme yetkisinin bulunmadığı, soruşturma evrakı içeriğine göre bir kısım delillerin toplanması gerekirse, evrak kendisine gelen ağır ceza mahkemesinin bu delilleri toplayacağı, iddianamenin iadesini düzenleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 174. maddesine göre de, iade edilebilecek iddanamenin, kamu davasını açan iddianame olduğu, son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere düzenlenen iddianameninin teknik anlamda kamu davasını açan iddianame olmadığından iadesinin de mümkün olmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit suçundan, avukat olan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23/06/2017 tarihli ve 2017/68067 soruşturma, 2017/23949 esas, 2017/3661 sayılı iddianamenin iadesine dair İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/07/2017 tarihli ve 2017/149 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2017 tarihli ve 2017/962 Değişik İş sayılı kararının, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05/12/2006 tarihli ve 2006/6755-17304 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 59. maddesinde "58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir. İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir." hükmünün yer aldığı, bu maddeye göre, Adalet Bakanlığınca kovuşturma yapılmasına ilişkin karar kendisine gelen Cumhuriyet Başsavcılığı beş gün içinde iddianame düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına ya da açılmamasına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine vereceği, burada Cumhriyet savcısının herhangi bir takdir yetkisinin olmadığı, evrak kendisine geldiğinde son soruşturmanın açılması yönünde iddianame düzenleyerek ağır ceza mahkemesi başkanlığına göndermek zorunda olduğu, Cumhuriyet savcısının bu aşamada delil toplama ve soruşturmayı genişletme yetkisinin bulunmadığı, soruşturma evrakı içeriğine göre bir kısım delillerin toplanması gerekirse, evrak kendisine gelen ağır ceza mahkemesinin bu delilleri toplayacağı, iddianamenin iadesini düzenleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 174. maddesine göre de, iade edilebilecek iddanamenin, kamu davasını açan iddianame olduğu, son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer
    olmadığına karar verilmek üzere düzenlenen iddianameninin teknik anlamda kamu davasını açan iddianame olmadığından iadesinin de mümkün olmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Avukat olan şüpheliler hakkında Adalet Bakanlığı tarafından kovuşturma izni verilmesi üzerine, 1136 sayılı Kanun"un 59. maddesi uyarınca Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianamenin, 6763 sayılı yasa uyarınca şüpheliler hakkında uzlaştırma işlemlerinin yapılmaması nedeniyle iade edilip edilemeyeceğinin ve bu bağlamda iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir.Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık(madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.
    Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile "ibaresi madde metninden çıkırılmış, aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz"şeklindeki düzenlemede bir değişiklik yapılmamıştır.
    1136 sayılı Avukatlık Kanununun 59. maddesinde "58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir. İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir. Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır. Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir." hükümleri yer almaktadır.

    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174. maddesinin birinci fıkrasının c bendinde; önödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verileceği belirtilmiştir.
    İncelenen dosyada; avukat olarak görev yapan şüphelilerden ..."in birlikte çalıştığı avukat ... ve büro çalışanı Aytekin Dokumacı"yı, müştekiye ait iş yerine gitmeleri ve iş yeri çalışanları huzurunda "elimizde mahkeme kararı var, burayı boşaltmaya geldik, ya malları boşaltacağız, ya parayı alacağız, biz asarız, keseriz,
    parayı almadan gitmeyiz, söyleyin Varol Bülbül"e" şeklinde sözler söylemeleri hususunda azmettirerek, baskı ile alacağı tahsile çalıştığı, diğer şüpheli ..."in de faaliyette bulunduğu avukatlık bürosunda çalışan Aytekin Dokumacı ile birlikte, müştekinin iş yerine giderek, iş yeri çalışanları huzurunda "elimizde mahkeme kararı var, burayı boşaltmaya geldik, ya malları boşaltacağız, ya parayı alacağız, biz asarız, keseriz, parayı almadan gitmeyiz, söyleyin Varol Bülbül"e" şeklinde sözler söyleyerek baskı ile alacağı tahsile çalıştığından bahisle, Adalet Bakanlığınca önce soruşturma daha sonra da kovuşturma izni verildiği, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının Avukatlık Kanununun 59. maddesinin 2. fıkrasının amir hükmü uyarınca iddianame düzenleyerek yetkili mahkemeden son soruşturmanın açılmasına karar verilmesini istediği görülmektedir.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Dairemizin 10.06.2009 tarihli ve 2009/4326 esas, 2009 11761 sayılı ve 05.12.2006 tarihli, 2006/6765 esas ve 2006/17304 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; Avukatlık Kanununun 59. maddesinde belirtilen iddianamenin, Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesi kapsamında bir iddianame olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin ön sorun olarak irdelenmesi gerekmektedir. Avukatlık Kanununun 59. maddesi uyarınca düzenlenen iddianame, dava açan belge niteliğinde değildir. Bu husus anılan kanun maddesinin son fıkrasında açık biçimde belirtilmiştir. Avukatlık Kanununa göre dava açan belge son soruşturmanın açılması kararıdır. Bu karar verildikten sonra kovuşturma aşaması ve yargılama başlayacaktır. Avukatlık Kanununun 59. maddesindeki iddianame şüpheli hakkında yargılama yapılmasını sağlayacak nitelikte bir belge olmadığından CMK"nın 174/1-a maddesi gereğince iadesine de karar verilemeyecektir.
    İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin dosya içerisinde bulunan veya sonradan toplayacağı delillere göre şüpheli avukatlar hakkında son soruşturmanın açılmasına ya da açılmasına yer olmadığına dair bir karar vermesi zorunludur. Bu karara karşı da yasada öngörülen kişilerin itiraz hakları bulunmaktadır. İddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazı inceleyen merciin, belirtilen yasal düzenlemeleri dikkate almadan verdiği ret kararı hukuka aykırıdır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriğinde yer alan bozma nedeni yerinde görüldüğünden, mercii İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2017 tarihli ve 2017/962 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 15/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi