Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/3821
Karar No: 2021/4224
Karar Tarihi: 22.09.2021

Danıştay 10. Daire 2021/3821 Esas 2021/4224 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3821
Karar No : 2021/4224

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Huk. Müş. Av. …,
Huk. Müş. …
TEMYİZ EDEN MÜDAHİLLER
(DAVALI YANINDA) : 1- ...
VEKİLİ : Av. …
2- ...
VEKİLİ : Av. …
DİĞER (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
4- ...
VEKİLLERİ : Av. …
DİĞER MÜDAHİLLER
(DAVALI YANINDA) : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- ...Sigorta A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
3- … Sigorta Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacılardan ..., davalı idare ile davalı yanında müdahillerden ... ve ...tarafından, aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, davacıların yakını müteveffa ...'ün Bursa Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gördüğü tedavi sırasında tedavi protokolü gereği verilmesi gereken "10 mg …" isimli ilacın 100 mg dozunda verilmesi sonucu zehirlendiği ve 18/07/2018 tarihinde hayatını kaybettiğinden bahisle, davacılardan ... için destekten yoksun kalma tazminatı olarak 10.000,00 TL (miktar artırım ile 334.282,35 TL) maddi tazminat ile davacılardan ... için 350.000,00 TL, ... için 250.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL ve ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; ilgililer hakkında başlatılan ceza soruşturması kapsamında olaya yönelik olarak Adli Tıp 8. İhtisas Kurulunca hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda, ilaç hazırlama görevinde çalışan hemşire ...ve hemşire ... ile eczacı olarak görev yapan ...'in ilaç hazırlama süresinde şüpheye düştükleri ancak doktora danışmadıkları, ilaç hazırlamada özensiz ve dikkatsiz davrandıkları dikkate alındığında, hemşire ..., hemşire ... ve eczacı olarak görev yapan ...'in tıbbi uygulama hatası bulunduğu yönünde görüş bildirildiği, söz konusu Adli Tıp Kurumu raporu kapsamında, davacıların yakını ...'ün ölümünde davalı idarenin ağır hizmet kusurunun bulunduğu anlaşıldığından, mevzuat ile idareye yüklenen kamu hizmetinin kötü işlemesi nedeniyle meydana gelen zararın idarece tazmini gerektiği, olay nedeniyle davacılardan ... için meydana gelen destekten yoksunluk zararının tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 01/04/2020 kayıt tarihli raporda, ...'ün 273.576,16 TL destekten yoksun kaldığının hesaplandığı, buna göre adı geçen davacının 273.576,16 TL maddi tazminat isteminin kabulü ile söz konusu meblağın 10.000 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihinden, bunu aşan 263.576,16 TL'lik kısmının ise miktar artırım dilekçesinin davalı idare kayıtlarına girdiği tarihten itibaren işletilecek faiziyle birlikte adı geçen davacıya ödenmesi, olay nedeniyle duydukları üzüntü ve acı karşılığı davacılardan müteveffanın annesi ... için 250.000,00 TL, kardeşi ... için 250.000,00 TL, dayısı ... için 10.000,00 TL, teyzesi ... için 10.000,00 TL, teyzesi ... için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 530.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hesaplanarak davacılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek davacılardan ..., davalı idare ile davalı yanında müdahillerden ..., ...ve ...Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.


TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılardan ... tarafından, müteveffanın annesi olması nedeniyle duyduğu acı, elem ve üzüntü dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat tutarının eksik olduğu, hükmedilen maddi tazminatın tamamına davalı idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, reddedilen tazminat tutarı yönünden vekalet ücretine hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, idarenin yürüttüğü kamu hizmetini yerine getirirken hizmetten faydalananların uğradığı zararın tazminiyle mükellef tutulabilmesi için bulunması gereken şartların olayda gerçekleşmediği, hangi sebepten gerçekleştiği ortaya konamayan zarardan sorumlu tutulamayacağı, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunun tebliğ edilmediği, bu şekilde savunma ve itiraz haklarının kısıtlandığı, idarenin eylemi ile netice arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı yanında müdahillerden ... tarafından, müteveffanın annesi ve kardeşi lehine hükmedilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğu, dayısı ve iki teyzesi lehine ise manevi dünyalarının zarar gördüğüne yönelik bir delil olmaksızın manevi tazminata hükmedildiği, kişinin mevcut hastalığından kaynaklı olarak vefat etme ihtimalinin de çok yüksek olduğu, zararın ne suretle meydana geldiğinin kesin tıbbi deliller ile ortaya konması gerektiği, destekten yoksun kalma tazminatına yönelik hesapta hatalı maaş tutarının dikkate alındığı; ...tarafından ise, destek hesabında dikkate alınan yetiştirme giderlerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, müteveffanın evlenmesi ve çocuklarının olması ihtimalleri dikkate alınmadan hesaplama yapıldığı, asgari ücret üzerinden maaş alacağı varsayımıyla hesaplama yapılması gerektiği, hükmedilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğu ileri sürülmektedir.


TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacılar tarafından, dosya kapsamındaki ön inceleme raporu ve Adli Tıp Kurumu raporu ile müteveffanın ölümünde tam ve ağır hizmet kusuru bulunduğunun sabit olduğu, uygulanan ilacın hazırlanmasında dikkatsizlik ve özensizlik gösterildiği, destek hesabında yetiştirme giderinin düşüldüğü, müteveffanın evlenme ve çocuk sahibi olma yaşları dikkate alınarak destek oranının belirlendiği, anne ve kardeş için hükmedilen manevi tazminatın fahiş olmadığı, dayı ve iki teyzenin tedavinin her aşamasında ilgilendiği belirtilerek davalı idare ile davalı yanındaki bir kısım müdahillerin temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idare tarafından, davacılardan ...'ün temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davalı idare yanında müdahiller tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle "bilirkişi" konusunda atıfta bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanun'un 447. maddesinin 2. fıkrası ile mevzuatta 1086 sayılı Kanun'a yapılan atıfların, 6100 sayılı Kanun'un bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı Kanun'un "Bilirkişi raporunun verilmesi" başlıklı 280. maddesinde; bilirkişinin, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye vereceği; raporun verildiği tarihin rapora yazılacağı ve duruşma gününden önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği, "Bilirkişi raporuna itiraz" başlıklı 281. maddesinin 1. fıkrasında ise; tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan düzenlemeler uyarınca, Mahkemelerce esas hakkında karar verilmeden önce, bilirkişi raporunun birer örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmelerine olanak tanınması, uygulanması zorunlu bir usul kuralıdır.
Dava dosyanın incelenmesinden; ilgili sağlık personeli aleyhine başlatılan ceza soruşturması neticesinde eczacı ..., hemşire ...ve hemşire ... hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermek suçu dolayısıyla açılan ceza davası kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu raporunun davacılar tarafından 04/10/2019 havale tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulduğu, İdare Mahkemesince bu rapor esas alınarak, ancak raporun bir örneği taraflara tebliğ edilmeden esas hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporu taraflara tebliğ edilmeden ve taraflara rapora itiraz hakkı tanınmadan, hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesinde, bu suretle verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine ve adil yargılanma hakkına uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın kısmen kabulü kısmen reddi yönündeki ... İdare Mahkemesi kararına yönelik davacılardan ..., davalı idare ile davalı yanında müdahillerden ..., ...ve ...Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacılardan …, davalı idare ve davalı yanında müdahillerden … ve …'ın temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 22/09/2021 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi