8. Hukuk Dairesi 2015/8711 E. , 2017/8680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, vekil edenin iş yerinde menkul malların haczedildiğini, haczedilen malların davacıya ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını açıklayarak davanın kabulü ile haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı 3. kişinin borçlunun annesi olduğunu, haciz yapılan adresin borçluya ait olduğuna ilişkin kartvizitlerin haciz mahallinde bulunduğunu, iş yerinin muvazaalı devredildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay ...Hukuk Dairesi’nin 15.04.2013 Tarih 2012/3254 Esas 2013/5455 Karar sayılı ilamı ile; son dönem hesap ekstrelerinin getirtilerek borcun gerçek doğum tarihinin ve kredi kartının ticari faaliyetler sırasında kullanılıp kullanılmadığının, borçlunun ticari defterleri üzerinden tespiti, gerekirse bu konularda banka kayıtları üzerinde de mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, devir tarihi itibarı ile borçlunun ticari işletmesinin fiilen kapanıp kapanmadığı, ticari emtiasının önemli bir bölümünün ya da iş yerinin tamamının üçüncü kişiye devredilip devredilmediği konularında da üçüncü kişi ve borçlunun ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, toplanacak delillere göre borçluya ait ticari emtianın önemli bir bölümünün borcun doğum tarihinden sonra üçüncü kişiye devredildiği sonucuna varılırsa muvazaanın varlığı, iş yeri devri yapıldığı sonucuna varılırsa devre ilişkin hükümlerin uygulama koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur. Mahkemece; bozmaya uyularak, dava konusu haczin borçlunun önceki faaliyet adresinde yapıldığı, 3. kişinin borçlunun annesi olduğu, mülkiyet karinesinin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan 3. kişi tarafından sunulan faturaların bir kısmının borcun dayandığı kredi kartı üyelik sözleşmesinin imzalanmasından, bir kısmı ise hesap kartından sonra düzenlendiği, borçlu ile davacı 3. kişi arasında alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlem yapıldığı, aralarındaki ilişkinin danışıklı iş yeri devri niteliğinde bulunduğu, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
1-Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bozma gereğine ve usule uygun bulunmasına göre, davacı 3. kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
İİK"nun 97/13. maddesi hükmüne göre istihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa, alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın %20"sinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunacağı kurala bağlanmıştır.
Somut olayda; davalı alacaklının tazminat talebi olmadığı gibi, takibin durdurulmasına da karar verilmediğinden davacı 3. kişinin tazminattan sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nun ek Geçici 3. madnesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin tazminata yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün 2. maddesindeki "Dava konusu hacze konu menkul malların haciz mahallinde tespit edilen değerinin %20"si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin çıkartılmasına hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.