11. Ceza Dairesi 2019/2919 E. , 2019/5241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. maddesindeki “Hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve bu kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır” hükmü karşısında; katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma aşamasında usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikâyetçi kurumun yokluğunda verilen hükmü, vekilinin 28.02.2019 tarihinde temyiz ettiği ve kanun yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek inceleme yapılmıştır.
... Yapı San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’nin yetkilisi olan sanığın, “2008 takvim yılında sahte fatura kullandığı” iddiasıyla açılan kamu davasında;
1-Kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunan şikâyetçi kuruma duruşma tarihi ve iddianame örneği tebliğ edilerek, davaya katılma, iddia ve delillerini sunma olanağı tanınması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulmak suretiyle iddia hakkının kısıtlanması,
2-5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13.11.2013 tarihli iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, "sahte fatura kullanma" suçundan kamu davası açıldığı, “sahte fatura düzenleme” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura kullanma" ve “sahte fatura düzenleme” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, “sanığın sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarını işlediği” denilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
3-Faturaları düzenleyen mükellefler hakkındaki vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
4- Kabule göre de;
a)Suça konu faturaların en son Ağustos ayı KDV beyannamesinde kullanılması nedeniyle suç tarihinin 25.09.2008 olduğu ve 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde öngörülen cezanın alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay olarak tespiti suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
b)Sanığa ek savunma hakkı tanınmadan TCK’nin 43. maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine muhalefet edilmesi,
c)“25.09.2008” olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “28.12.2012” şeklinde yanlış yazılması,
d)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Düzce Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/153 Esas ve 2011/2 Karar sayılı ilamının, 14.02.2011 tarihinde kesinleştiği, dosyaya konu suçtan sonra kesinleşen hükmün tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden TCK’nin 58. maddesi hükümlerinin uygulanması,
e)TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve şikâyetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.