8. Hukuk Dairesi 2017/9741 E. , 2017/8774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı borçlu vekili...... İcra Müdürlüğünün 2009/394 Tal. Sayılı dosyası ile 02/10/2009-17/11/2009-19/11/2009-20/07/2010 ve 10/08/2010 tarihlerinde yokluklarında haciz yapıldığını, İİK. 85 maddesine göre ilk önce borçlunun çekişmesiz mallarının haczedilmesi gerektiğini, borçlunun üzerinde rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hak bulunan taşınır mallarının en sonraya bırakılması gerektiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce bu kurala uyulmadığını ve müvekkilinin, üzerinde işletme rehni bulunan makinalarının haczedildiğini, alacaklının iyi niyetli olmadığını, bakiye alacağın çok üzerinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını iddia ederek haciz işlemlerinin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında mahcuzların bir kısmının Beşiktaş 1. Noterliğinin 01/04/2003 tarih ve 11486 yevmiye nolu ticari işletme rehin sözleşmesi kapsamında bulunan makinalar olduğu, makinaların .... lehine rehinli olduğu ticari işletme rehin kapsamında bulunan menkul malların haczinin ve satışının usul ve yasaya aykırı bulunduğu, bu sebeple, ticari işletme rehin kapsamında olduğu anlaşılan mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talebin kabulüne, ticari işletme rehin kapsamı dışında kalan makineler üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece davanın İİK’nun 97. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkin olduğuna dair tavsif yapılmışsa da, özellikle davacının takip borçlusu konumunda olması ve dava dilekçesindeki talebi de nazara alındığında davanın ticari işletme rehnine konu mallar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet olduğunun kabulü gerekir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ticari işletme rehin sözleşmesi tarihinde,dava tarihinde ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu"nun 4. maddesi "Rehin sözleşmesi, ticari işletmenin kayıtlı bulunduğu sicil çevresindeki bir noter tarafından tanzim edilir. Sözleşmede, rehne dair unsurların tam listesi de ayırdedilmelerini mümkün kılacak özellikleri ile birlikte yer alır." hükmünü, 5. maddesi ise "Rehin hakkı ticari işletme sahibinin veya kredi müessesesinin veya alacaklının yazılı talebi üzerine ticari işletmenin kayıtlı bulunduğu ticaret veya esnaf ve sanatkar siciline tescil ile doğar. Sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren 10 gün zarfında tescil talep edilir ve ilgili sicil memurluğunca bu işlem yerine getirilir." hükmünü düzenlemektedir.
5. maddede ifadesini bulan şekil koşulları ticari işletme rehin sözleşmesi bakımından kurucu nitelik taşımakta olup, madde metninde geçen 10 günlük süre de hak düşürücü süre mahiyetindedir. Bu nedenle yapılan sözleşmenin ilgili ticaret sicil müdürlüğüne tescil edilip edilmediği, edildi ise hak düşürücü süre içerisinde tescilin yapılıp yapılmadığı hususları sözleşmenin geçerlik koşullarından olup, bu hususların mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davacı borçlu ile dava dışı... arasında 01.04.2003 tarihli ticari işletme rehin sözleşmesi.....1. Noterlğinde yapılmıştır. Bu sözleşmenin ticaret sicile süresinde tescil edilip edilmediğiyle ilgili olarak ise mahkemece gerekli ve yeterli bir araştırmanın yapılmadığı görülmektedir. Zira, 28.09.2011 tarihli 9 nolu celsede tesis edilen 1 nolu ara karar ile ... Ticaret Sicil Memurluğuna müzekkere yazılarak sözleşmenin onaylı suretlerinin gönderilmesi istenmiş, UYAP kayıtlarında yapılan sorgulamaya göre de bu ara kararın gereği olarak ilgili Müdürlüğe müzekkerenin yazıldığı görülmekte ise de, müzekkereye cevap verildiğine dair dosya kapsamında bir bilgiye rastlanmamıştır.
Bu sebeple, ilgili ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılarak 01.04.2003 tarihli rehin sözleşmesinin ticaret sicile tescilinin yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise süresinde olup olmadığının denetlenmesi ve oluşacak sonuca göre sözleşmesinin süresinde ve usule uygun şekilde tescil edildiğinin belirlenmesi durumunda şimdiki gibi rehin sözleşmesi kapsamında kalan mallar bakımından davanın kabulüne, tescil edilmemiş veya süresinde tescil yapılmamışsa davanın reddine karar vermek gerekirken sözleşmenin süresinde tescilinin yapılıp yapılmadığının duraksamaya mahal verilmeyecek şekilde ortaya konulmaksızın verilen kısmen kabul kararı doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Öte yandan; 27.08.2010 tarihli dava dilekçesinde hangi makinaların dava konusu yapıldığı açıklıkla belirtilmese de,.İcra Müdürlüğünün 2009/394 Tal. Sayılı dosyası ile 02/10/2009-17/11/2009-19/11/2009-20/07/2010 ve 10/08/2010 tarihlerinde yapılan hacizler sırasında haczedilen makinaların davaya konu olduğu görülmektedir. Temyize konu kararın 1. bendinin 3. paragrafında 20.11.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında haczedilen makina ile ilgili de kabul kararı verilmiş olup, dava dilekçesinde yer almayan, dava konusu edilmeyen makina bakımından davacının talebi aşılarak kabul kararı verilmesi de doğru olmamış, bu yönden de hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.