Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/944
Karar No: 2020/4710
Karar Tarihi: 24.09.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/944 Esas 2020/4710 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/944 E.  ,  2020/4710 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki fatura bedeli kesintisi işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; hastanesinde 01/11/2011 ve 31/11/2011 dönemine ait Ortopedi branşından kuruma faturalandırılan tedavi hizmetleri arasında örnekleme yöntemi ile incelenen yatan hasta olarak tedavi gören... isimli hastaya ait fatura bedelinin tamamında kesinti yapıldığını, ancak hasta ..."a ait epikriz raporlarının incelendiğinde görüleceği üzere hastanın sağ dizinde "Tıbial Kondillerde Geniş Yaklaşık 3 cm. Defekt" gözlendiği, bu sebeple de 3 cm. defektin total diz ameliyatında kullanılan malzemeler ile kapatılamayacağından ötürü revizyon diz ameliyatı malzemeleri kullanıldığını, kurumca bu malzemelerin kullanılmadığının iddia edilmesinin yerinde olmadığını, hastanın ameliyatına ilişkin olarak 11.385,24 TL. kesinti yapılması üzerine tüm fatura bedellerine yansıtılan 51.093,80 TL. kesintinin iptalini talep etmiştir.
    Davalı; kurumlarınca yapılan işlemlerin yasal mevzuata ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne; 11.385,24 TL yerine 51.093,80 TL üzerinden yapılan kesinti işleminin iptaline, davalı tarafça çıkarılan muarazanın önlenmesine karar verilmiş, söz konusu karar süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı vekilinin hüküm fıkrasının çelişki yarattığına ilişkin temyiz itirazının incelenmesine gelince;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
    a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
    Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denilebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 E.-604 K.sayılı kararında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
    Somut olayda; Mahkemece, gerekçeli kararda bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, 51.093,80 TL reçete bedeli kesintisi işleminin iptaline karar verildiği açıklanmışsa da kurulan hüküm fıkrasında “Davanın kabulüne” denilmesine rağmen “11.385,24 TL yerine 51.093,80 TL üzerinden yapılan kesinti işleminin iptaline, davalı tarafça çıkarılan muarazanın önlenmesine,” denilmek suretiyle 11.385,24 TL’lık kesintinin yerinde olduğuna dair davada kısmen kabul kararı verilmiş gibi hüküm oluşturulmasıyla infazda tereddüt yaratılmıştır.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK"un 436/2. maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının kabulü ile; hükmün 1. fıkrasında yer alan "Davanın kabulüne; 11.385,24 TL yerine 51.093,80 TL üzerinden yapılan kesinti işleminin iptaline, davalı tarafça çıkarılan muarazanın önlenmesine,” ifadesinin çıkartılarak yerine, "Davanın kabulüne; 51.093,80 TL üzerinden yapılan kesinti işleminin iptaline, davalı tarafça çıkarılan muarazanın önlenmesine,” ifadesinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi