5. Ceza Dairesi 2017/2307 E. , 2018/3423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik
HÜKÜM : Sanık ..."in tefecilik suçundan mahkumiyetine, resmi belgede sahtecilik ve suç delillerini yok etmek suçlarından beraatine, diğer sanıkların tefecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatlerine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Dairemizin 28/11/2013 gün, 2012/12500 E. 2013/11511 K. sayılı ilamı ile sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve suç delillerini yok etme suçları ile sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararlarının kesinleşmesinden sonra aynı suçlardan kurulan hükümlerin hukuki değerden yoksun olduğu, incelemenin üst C.savcısı, sanık ... müdafii ve katılan Hazine vekilinin tefecilik suçundan verilen mahkumiyet, katılan Hazine vekili ile katılanlar Erdal ve Bayhan vekilinin beraat, sanıklar Haydar ve Ömer müdafiin ise aynı sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik, vekalet ücretine hasren temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1-)Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar Hazine ile Erdal ve Bayhan vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-)Sanıklar Haydar ve Ömer haklarında tefecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.”
biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtilen; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almakta ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin ayrı ayrı tayin ve takdirinin mümkün bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, kendilerini tek vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılanlar Hazine, Erdal ve Bayhan vekilleri ile sanıklar Haydar ve Ömer müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "Kendisini vekille temsil ettiren sanıklar Haydar ve Ömer için karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 1.500,00 TL"nin Hazineden alınarak sanıklara verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-)Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a-)Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç elde etmek amacıyla ödünç para vermek suretiyle zincirleme şekilde tefecilik suçunu işleyen sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
b-)Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının kısa süreli olmadığı, bu itibarla TCK"nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, ayrıca adli para cezasına esas alınacak gün sayısının "605" yerine "600" gün olarak eksik hesaplanması suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, üst C.savcısı, sanık ... müdafii ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.