3. Hukuk Dairesi 2020/2845 E. , 2020/4725 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı SGK arasındaki alacak ve sözleşmenin feshi işleminin iptali davasına dair Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10/11/2016 tarihli ve 2015/293 E. – 2016/219 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 11/03/2020 tarihli ve 2020/615 E. – 2020/2228 K. sayılı ilama karşı davalı SGK tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Eczanesi’nin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı kurumca yapılan denetimler sonucunda 24 adet sağlık raporu ve reçete karşılığı bulunmayan ve kime ait olduğu ispatlanamayan kupür ve kupürü kesik ilaçlar, kesik karekodlar, geçici karekodların bulunması sebebiyle 2009 protokolünün 6.3.2 ve 6.3.7 maddeleri uyarınca sözleşmesinin 6 ay süreyle feshedilerek, hakkında 80.684,80 TL cezai şart uygulandığını, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 4.11.2011 tarihli fesih işleminin ve cezai şartın tahsili işleminin iptalini talep etmiş, yargılama sırasında tahsilat yapıldığını beyan ederek davasını alacak davasına dönüştürmüştür.
Davalı, 10/05/2010 tarihinde yaptıkları denetimde, G2D"li kare kodların çekmece ve raflarda rulo halinde bulunduklarının tespit edildiğini, ayrıca ilaç kupürleri, barkodlar, kupürü kesilmiş ilaç ve mamalar bulunduğunu, bunlardan eczane tarafından sahibi bildirilen ve ispat edilenler hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını, eczanelerin kare kodlarını imha etmemesinin veya firmaya göndermemesinin anlaşılabilir olmadığını, eczanenin kime ait olduğu belli olmayan ilaç kupürü bulundurmasının müeyyideye tabi olduğunu, ayrıca denetimde 24 adet rapor aslı, 24 adet nüfus cüzdanı aslı, 8 adet hasta tanıtım kartı da bulunduğunu, kurum işleminin doğru olduğunu, ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; kurum işleminde sözleşmeye ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 15.04.2015 tarihli ve 2014/20080 Esas, 2015/12130 Karar Sayılı ilamı ile "...1.02.2012 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Protokolünün, davaya konu eylemlerle ilgili 2009 protokolünün 6.3.2 ve 6.3.7 maddelerinin protokolün yürürlüğe girdiği 01.02.2012 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı ve 2012 yılı "...Eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokole", eklenen ek protokol 7. maddesi de mahkemece birlikte değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği halde bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir" gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davaya konu eylemlerle ilgili 2009 protokolünün 6.3.2 ve 6.3.7 maddelerinin protokolün yürürlüğe girdiği 01.02.2012 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı, yine 2012 protokolüne eklenen ek protokolün 7. maddesi uyarınca 01.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şartı gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve veya cezai şart uygulanmış olan işlemler konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz hükmü yazılı ise de davacı tarafın yapmış olduğu ödemeyi sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı olarak talep ve dava etmeye hakkı bulunduğu, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizin 11.03.2020 günlü ve 2020/615 E. - 2020/2228 K. sayılı ilamı ile "Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi" gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmesi üzerine, bu sefer davalı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre, HUMK"nın 440 ıncı maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymayan davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
2-Davalı aleyhine karar ve ilam harcı ile yargılama gideri olarak hükmedilen harca yönelik temyiz incelemesine gelince;
Davalı SGK Başkanlığı"nın, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu"nun 36. maddesi hükmüne göre harçtan muaf olması nedeniyle kendisinden karar ve ilam harcı alınamayacağı gibi davacı tarafından karşılanan 1.216,60 TL harç giderinin de davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, HUMK"nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bu itibarla da verilen kararın zuhulen onandığı, yeniden yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından, davalı vekilinin buna yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizce verilen 11.03.2020 günlü ve 2020/615 E. - 2020/2228 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve belirtilen gerekçeyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın ikinci bendin kapsamı dışındaki sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11/03/2020 tarihli ve 2020/615 Esas, 2020/2228 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hüküm fıkrasının (2) nolu bendinde yer alan “Harçlar Kanunu 22. Maddesi gereğince alınması gerekli 5.511,57-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.198,20.-TL harcın mahsubuyla bakiye 4.313,37.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,” ve (3) nolu bendinde yer alan “Davacının başvuru ile birlikte peşin ödediği 1.216,60.-TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” ifadelerinin çıkartılarak yerine “Davalı, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu"nun 36. maddesi hükmüne göre harçtan muaf olduğundan davalıya harç yükletilmesine yer olmadığına, davacının yatırdığı tüm harçların karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 24/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.