
Esas No: 2021/6590
Karar No: 2021/2642
Karar Tarihi: 21.09.2021
Danıştay 5. Daire 2021/6590 Esas 2021/2642 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/6590
Karar No : 2021/2642
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : .. Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde Uzman Araştırmacı olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacı tarafından, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından verilen kararın; yetki, şekil, sebep, maksat ve konu unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Olağanüstü hal kapsamında kamu görevinden çıkarılanlar tarafından bu işlemlere karşı yapılan başvuru hakkında Komisyonun karar alma yetkisi, kaynağını Anayasa'dan alan 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile tanınmış olduğundan ve anılan Kanun Hükmünde Kararname usulünce TBMM'de onaylandığından, işlemin yetki unsuru yönünden bir sakatlık bulunmadığı değerlendirilmektedir. Tesis edilen işlemin sebebi, davacının terör örgütü olduğu Milli Güvenlik Kurulunca tespit edilen ve Yargıtay tarafından bu yönde karar verilen FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının aşağıda sıralanan somut delillerle ortaya konulmuş olmasıdır. Bu nedenle, dava konusu işlemin sebep unsuru yönünden de hukuka uygun olduğu açıktır. Komisyonun karar alma sürecinin yine Kanun Hükmünde Kararname ile belirlendiği, karar alırken her türlü bilgi ve belgeye ulaşma imkanının bulunduğu ve davacı hakkında alınan kararda usul hükümlerine riayet edildiği görüldüğünden şekil unsuru yönünden de bir sakatlık bulunmadığı; öte yandan yukarıda açıklandığı üzere davacının kamu görevinden çıkarılması bir disiplin işlemi olmadığından bu konudaki mevzuat ve usulün uygulanmasının beklenemeyeceği, yine üst paragraflarda belirtildiği üzere devlet ve millet bekasının büyük ölçüde tehdit eden bir yapıyla hızlı ve etkin mücadele amacıyla tesis edilen işlemde sebep, maksat ve konu yönlerinden hukuka aykırılıktan bahsedilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, davacı vekiline usulüne uygun olarak 21/04/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinin 13/08/2020 tarihinde verildiği, bu durumda 21/04/2020 tarihinde tebliğ edilen Mahkeme kararına yönelik (30) günlük istinaf süresinin, 7226 sayılı Kanun ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanı kararında belirlenen durma süreleri de dikkate alınmak suretiyle, 16/07/2020 tarihinde (Perşembe günü) sona ermesine karşın, davacı vekili tarafından, istinaf süresi geçirildikten sonra 13/08/2020 tarihinde istinaf talebinde bulunulduğu anlaşıldığından; 2577 sayılı Kanun'un 45/1. maddesi uyarınca istinaf isteminin süre aşımı nedeniyle incelenmesi olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idare mahkemesi kararının kendisine e-tebliğ yoluyla 23/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği bu nedenle istinaf talebinin süresinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyizi konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 21/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.