
Esas No: 2019/777
Karar No: 2019/777
Karar Tarihi: 13/10/2020
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ADEM GÜLMEZ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2019/777) |
|
Karar Tarihi: 13/10/2020 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
M. Emin KUZ |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU |
|
|
Basri BAĞCI |
Raportör |
: |
Hikmet Murat AKKAYA |
Başvurucular |
: |
1. Adem GÜLMEZ |
|
|
2. Celal ŞAHİN |
|
|
3. Mehmet Arif ŞAHİN |
Başvurucular Vekili |
: |
Av. Cihad ALTUN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 28/12/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Batman Cumhuriyet Başsavcılığınca görevli memura mukavemet suçu kapsamında başvurucular hakkında 2/5/2003 tarihinde iddianame düzenlenmiştir.
9. Yapılan duruşmalar sonunda Batman 1. Asliye Ceza Mahkemesi, başvurucuların üzerine atılı suçun 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu"nun 102. ve 104. maddelerinde yer alan hükümler gereği zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin karar vermiştir. 5/11/2010 tarihli hüküm, Cumhuriyet savcısının huzurunda ve başvurucuların bulunmadığı celsede karara bağlanmıştır. Kararın başvuruculara tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde temyiz edilebileceği hükmün son kısmında belirtilmektedir.
10. Gerekçeli kararın ne zaman yazıldığı tam olarak anlaşılamamakla birlikte Batman Cumhuriyet Başsavcılığı 30/12/2010 tarihinde mahkeme dosyasının görüldüğünü yerel mahkemeye bildirmiştir.
11. Batman 1. Asliye Ceza Mahkemesi yaklaşık sekiz yıl sonra 7/11/2018 tarihinde gerekçeli kararın başvuruculara tebliğ edilmediğini ve kesinleştirme işlemlerinin yapılmadığını belirten bir tutanak hazırlamıştır. Bunun üzerine aynı gün gerekçeli karar, tebliğ edilmek üzere postaya verilmiştir.
12. Başvuruculardan Adem Gülmez"e 22/11/2018 tarihinde, diğer başvuruculara ise 21/11/2018 tarihinde gerekçeli karar tebliğ edilmiştir.
13. Kararı başvurucuların temyiz etmemesi üzerine 6/12/2018 tarihinde kesinleştirme işlemi yapılmıştır. Kesinleşme şerhinde kesinleşme tarihi olarak 30/11/2018 tarihi belirtilmektedir.
14. 27/12/2018 tarihli dilekçeyle başvurucular vekili, başvurucuları temsilen müdafi olarak kaydedilmesini yerel mahkemeden talep etmiştir. Ertesi gün kayıt işlemi yapılmıştır.
15. 28/12/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 13/10/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
17. Başvurucular vekili, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek tazminat talep etmektedir. Başvurucu vekili ayrıca; gerekçeli kararın 21/11/2018 tarihinde başvuruculara tebliğ edildiğini, temyiz süresi içerisinde temyiz kanun yoluna müracaat edilmediğinden kararın kesinleştiğini, bununla birlikte kesinleşmiş kararın tebliğ edilmediğini belirtmektedir. Bu kapsamda da kararın kesinleştiğini müvekkillerinden birisinin 28/12/2018 tarihinde bizzat mahkemeye gitmesi üzerine öğrendiğini ifade etmektedir.
B. Değerlendirme
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un "Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir..."
19. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün "Başvuru süresi ve mazeret" kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir."
20. 6216 sayılı Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
21. Bireysel başvurunun süre koşuluna bağlanmasıyla başvuruculara bireysel başvuruda bulunmak için imkân tanımanın yanında hukuki belirlilik de sağlanmaktadır. Dolayısıyla dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi -bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça- hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırı değildir (Remzi Durmaz, B. No: 2013/1718, 2/10/2013, § 27).
22. Bireysel başvuruların, 6216 sayılı Kanun"un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük"ün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir. Anılan düzenlemelerde başvuru yolu öngörülen durumlarda bireysel başvuru süresinin başlangıcına ilişkin olarak "başvuru yollarının tüketildiği" tarihten söz edilmekte ise de haberdar olunmayan bir hususta başvuru yapılamayacağı dikkate alınarak bu ibarenin "nihai kararın gerekçesinin öğrenildiği" tarih olarak anlaşılması gerekir. Bu öğrenme somut olayın özelliklerine göre farklı şekillerde gerçekleşebilir (A. C. ve diğerleri, B. No: 2013/1827, 25/2/2016, § 25).
23. Bireysel başvuru süresi bakımından "nihai kararın gerekçesinin tebliği" öğrenme şekillerinden biridir (Mehmet Ali Kurtuldu, B. No: 2013/5504, 28/5/2014, § 27).
24. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak ise suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (B.E., B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34).
25. Duruşmada hazır bulunmayan başvuruculara gerekçeli karar tebliğ edilmiş, temyiz kanun yoluna gidilmemiş ve karar bu şekilde kesinleşmiştir. Bu durumda somut olayda otuz günlük bireysel başvuru süresi ilk derece mahkemesi kararın öğrenilmesinden itibaren başlayacaktır. Dolayısıyla başvuruculardan Adem Gülmez"in 22/11/2018, diğer başvurucuların ise 21/11/2018 tarihinde nihai kararı öğrendikleri kabul edilmelidir.
26. Bireysel başvuru ise 28/12/2018 tarihinde yani bireysel başvuru için öngörülen otuz günlük süreden sonra yapılmıştır.
27. Açıklanan gerekçelerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 13/10/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.