Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2021/1391
Karar No: 2021/3938
Karar Tarihi: 21.09.2021

Danıştay 8. Daire 2021/1391 Esas 2021/3938 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1391
Karar No : 2021/3938


DAVACI : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :06/10/2016 tarihli ve 29849 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin; a) 4. maddesiyle değişen 07/02/2015 tarihli 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 4. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin; b) 5. maddesiyle değişen 07/02/2015 tarihli 29260 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 1. fıkrasındaki "Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenecek objektif ve denetlenebilir yönteme göre" ibaresinin; c) 6. maddesiyle değişen 07/02/2015 tarihli 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 6. maddesinin altıncı fıkrasının son cümlesi ile 20. fıkrasının birinci cümlesinin; d) 8. maddesiyle değişen 07/02/2015 tarihli 29260 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesi, 8. fıkrasının ilk cümlesi ve 9. fıkrasının üçüncü cümlesinin; e) 9. maddesiyle değişen 07/02/2015 tarihli 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 2. fıkrasındaki "Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenecek objektif ve denetienebilir yönteme göre" ibaresinin; f) 11. maddesiyle 07/02/2015 tarihli 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'ne eklenen Geçici 2. maddesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Yönetmeliği düzenleme yetkisi Üniversitelerarası Kurul'da iken Yükseköğretim Kurulu tarafından düzenlendiği, Yönetmeliğin yetki yönünden hukuka aykırı olduğu, dava konusu düzenlemelerin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda belirtilen doçentlik kadrosuna alınma şartlarını ağırlaştırıcı nitelikte olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Usul yönünden, davacı sendikanın davaya konu düzenlemenin iptalini istemekte kişisel, güncel ve meşru menfaatinin bulunmadığı ileri sürülmüştür. Esas yönünden ise, 07/02/2015 tarihli ve 29260 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 4. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi yönünden; "özgün" ibaresinin temel ve somut bir anlamının olduğu ve her bilimsel yayın bağlamında bir değerlendirme yapılacağı, 5. maddesinin 1. fıkrasındaki "Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenecek objektif yönteme göre" ibaresi yönünden; değişiklik öncesindeki elektronik jüri belirleme sisteminin sürekli hata vermesi ve sistemin istenilen
verimde kurulamaması nedeniyle sıkıntılar yaşandığı, 6. maddesinin altıncı fıkrasının son cümlesi ile 20. fıkrasının birinci cümlesi yönünden doçent adaylarının eksikliklerinin tamamlanmasının amaçlandığı, 7. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesi, 8. fıkrasının ilk cümlesi ve 9. fıkrasının üçüncü cümlesi yönünden; düzenlemeyle birlikte doçent adayları hakkında bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı bir iddianın öne sürülmesi halinde bu iddianın Yükseköğretim Kurulu bünyesinde değil Üniversitelerarası Kurul bünyesinde oluşturulacak Etik Kurullarda inceleneceği, böylece doçentlik başvurularının inceleme, değerlendirme ve sonuçlandırma sürecinin bir bütün olarak Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nda toplandığı, anılan Yönetmeliğin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı doğrultusunda davalı idare aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 06/10/2016 tarihli ve 29849 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişen 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 4. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin, 5. maddesinin 1. fıkrasındaki "Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenecek objektif ve denetlenebilir yönteme göre" ibaresinin, 6. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesi ile 20. fıkrasının 1. cümlesinin, 7. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesi, 8. fıkrasının ilk cümlesi ve 9. fıkrasının 3. cümlesinin, 8. maddesinin 2. fıkrasındaki "Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenecek objektif ve denetlenebilir yönteme göre" ibaresinin ve Geçici 2. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46'ncı maddesinin 1'inci fıkrasında; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 49’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; 4’üncü fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50’nci madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından yeninden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeninden yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine “ısrar hakkı” tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır.
Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/03/2019 günlü ve E:2016/13700, K:2019/1580 sayılı kararıyla; dava konusu Yönetmeliğin dava açma tarihinden sonra 15/04/2018 tarihli ve 30392 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Yönetmeliği'nin 9. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı dolayısıyla, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan dava konusu Yönetmelik hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığından, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; öte yandan; dava konusu düzenlemenin, davalı idarece, davacı tarafından dava dilekçesinde öne sürülen hukuka aykırılık savlarının kabulü anlamına gelebilecek nedenle değil, dayanak alınan kanuni düzenlemedeki değişikliğin gereği olarak yürürlükten kaldırıldığı; bu durumda; davalı idarenin, davada haksız çıkan taraf olarak kabulüyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına hukuken olanak bulunmaması ve davada tarafların haklılık oranlarının tespitine yönelik bir değerlendirme yapılamaması nedeniyle, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve tarafların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılması gerektiği gerekçesiyle vekalet ücretine hükmedilmemesine ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/10/2020 günlü E:2019/1760, K:2020/1737 sayılı kararıyla; kararın, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ile yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına ilişkin kısmının bozulduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçelerle, temyize konu vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden yeniden hüküm kurulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/10/2020 tarih ve E:2019/1760, K:2020/1737 sayılı kararıyla, Dairemizin 05/03/2019 tarih ve E:2016/13700, K:2019/1580 sayılı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına ilişkin kısmının bozulması üzerine, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
MADDİ OLAY :
Dava; 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nde değişiklik yapan 06/10/2016 tarih ve 29849 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik' in bazı maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anılan Yönetmelik, 15/04/2018 tarih ve 30392 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Doçentlik Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Dairemizin 05/03/2019 tarih ve E:2016/13700, K:2019/1580 sayılı kararıyla; karar tarihinde yürürlükte bulunmayan Yönetmelik hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığından, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davalı idarenin, davada haksız çıkan taraf olarak kabulüyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına hukuken olanak bulunmaması ve davada tarafların haklılık oranlarının tespitine yönelik bir değerlendirme yapılamaması nedeniyle, vekalet ücretine hükmedilmemesi ve tarafların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılması gerektiği gerekçesiyle vekalet ücretine hükmedilmemesine ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Anılan kararın, davacı tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/10/2020 tarih ve E:2019/1760, K:2020/1737 sayılı kararıyla yukarıda yer verilen Dairemizin 05/03/2019 tarih ve E:2016/13700, K:2019/1580 sayılı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde;
"Yargılama giderleri şunlardır:
a) Celse, karar ve ilam harçları.
b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri.
...
ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti.
h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler." ;
"Yargılama giderlerinden sorumluluk" başlıklı 326. maddesinde;
"(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
..." hükümlerine yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinin 1. fıkrasında ise; "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde, düzenleyici veya bireysel bir işlem nedeniyle menfaati ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği belirtilerek, kişilere, dava açma yolu ile iddialarını yargı yerinde ileri sürme hakkı özel olarak düzenlenmiştir.
Hukukumuzda, iptal davası açıldıktan sonra, yargılama faaliyeti devam ederken, kamu hizmetinin sürekliliği ve değişkenliği kapsamında idarece işlemin, yürürlükten kaldırılması, hukuk aleminde geçerliliğinin kalmaması ve artık işin esasının incelenmesinde menfaat görülmeyen hallerde davanın konusuz kaldığından söz edilmektedir.
Davanın konusuz kaldığı durumlarda, yargı yerince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilebileceği tabii olmakla birlikte, yargılama faaliyeti esnasında yapılan yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletileceğinin de kararda ayrıca belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada, 6100 sayılı Kanun'un yukarıda metnine yer verilen 331. maddesine bakıldığında, davanın konusuz kalması halinde, hakime, davanın açıldığı zamandaki haklılık durumunu değerlendirerek yargılama giderlerine hükmetme konusunda takdir hakkı tanındığı görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacılar tarafından, menfaatlerini etkilediği ileri sürülerek, Doçentlik Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in bazı maddelerinin iptali istemiyle bu davanın açıldığı, ancak davalı idare tarafından, yargılama devam ederken, dava konusu Yönetmeliğin, sonraki tarihli Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılarak, davada, esası incelenecek düzenleyici işlemin hukuk alemindeki varlığının sona erdirildiği, bu haliyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, konusuz kalan bu davada yapılan yargılama giderlerinden sorumlu tutulacak tarafın belirlenmesi için yargı yerince, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumunun irdelenmesi zorunludur.
Somut olaya bakıldığında, davacı tarafından düzenleyici işlemlerin hukuka aykırılığı iddiasında bulunulduğu, ancak sonrasında birtakım nedenlerle davalı idare tarafından dava konusu düzenleme yürürlükten kaldırılmak suretiyle davanın konusuz bırakıldığı, bu haliyle davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği görülmektedir.
Yukarıda aktarılan hususlar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu düzenlemeleri tesis eden davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve Anayasa'nın 36. maddesinde öngörülen hak arama hürriyeti kapsamında dava açan davacının, davada haksız çıkan taraf olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla, konusu kalmadığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilen bu davada, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye yüklenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı doğrultusunda davalı idare aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 02/01/2019 tarih ve 30643 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve kararın verildiği 05/03/2019 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Danıştay'da ilk derecede görülen duruşmasız davalar için belirlenen … TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Posta gideri avansından varsa artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
21/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi