
Esas No: 2020/153
Karar No: 2020/787
Karar Tarihi: 08.12.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/153 Esas 2020/787 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/114 Esas
KARAR NO : 2020/718
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; taraflar arasında 30/08/2019 - 01/09/2019 tarihleri arasında konaklama sözleşmesi akdedildiğini, 14 kişi için rezervasyon kaydı yaptırdığını ve davalının hesabına 2.075,00 TL kısmi ödeme yapıldığını, müvekkilinin otele giriş yapmak istediğinde davalının rezervasyon olmadığını ve otelde müsait odaların bulunmadığını bildirdiğini, müvekkilinin rezervasyonunun başka bir tarih için yapıldığını, müvekkilini mağdur bıraktığını, olayın ardından müvekkilinin ... 45. Noterliğinden ... Yevmiye numaralı ihtarname ile davalıya ödenen paranın müvekkiline iade edilmesinin talep edildiğini ihtara rağmen davalının ödeme yapmaması üzerine ... 3. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle davanın kabulüne, kötü niyetli borçlu hakkında %20'den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve cevap dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalının mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın ikamet adresi olan ... Mahkemelerinde açılması gerektiğini, rezervasyonlarla genelde kızının ilgilendiğini, davacının hem telefon görüşmelerinde, hem de whatsapp mesajlarında 31 Ağustos çıkış tarihlerinin ise 2 Eylül sabahı olduğunu belirttiğini, 7 Ağustos gününde ise rezervasyonun onaylandığını, otel fiyatlarının gecelik kahvaltıda dahil 400,00 TL olduğunu ve indirimli fiyatların ise 350,00 TL olduğunu, davacıya da 350,00 TL üzerinden fiyat belirlendiğini, 6 oda için yarısını 2.100,00 TL kapora olarak yollandığını, davacının anlaşılan tarihler olan 31/08/2019 - 02/09/2019 tarihleri olduğunu ve rezerve ettikleri halde gelmemeleri sebebiyle araç ayarlama, mutfak alışverişi gibi giderlerden dolayı mağduriyet yaşadıklarını bildirmekle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ... 3. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmekle, yapılan incelemede davacı/alacaklının 2.075,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının ise itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce ... Vergi Dairesine ve ... Ticaret Odası Başkanlığına müzekkere yazılarak davacının tacir olup olmadığına dair bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, İİK m.67 uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri'nin görev alanı TTK m.4 ve m.5 hükümlerinden tanımlanmıştır. Davanın ticari dava olarak kabulü ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması için tarafların tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK'da düzenleme konusu yapılmış hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Dava konusu hukuki sebep, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı zarara ilişkindir. Bu nedenle davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı açıktır.
TTK m.11'de, ticari işletmenin, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme olarak tanımlandığı, ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınırın, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterileceği, düzenlenmiştir. TTK m.15'de ise esnaf, ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi olarak tanımlanmıştır. Bakanlar Kurulu Tarafından çıkarılan 2007 tarihli Kararnamede kimin esnaf olarak nitelendirilmesi gerektiğini ve buna bağlı olarak esnaf ve sanatkârlar odalarına kaydedilmeleri gerektiği ortaya konulmaktadır. Buna göre; Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmelerinin düzenlendiği görülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamındaki müzekkere yanıtlarından, davacı tarafın gerçek kişi tacir kaydı bulunmadığı, basit usulde vergilendirildiği ve işletme hesabına göre defter tuttuğu, gelirinin esnaf faaliyeti için belirlenen parasal sınırları aşmadığı tespit edilmiştir. Dava konusunun da yukarıda açıklanan TTK m.4 belirtilen mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle mahkememizin görevsiz olduğu sonucuna varılmıştır.
6102 sayılı TTK'nın yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunda değişiklik yapılmasına dair kanunun 2.maddesinde Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınacağından HMK'nın 114/c ve 138 maddeleri uyarınca, mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-HMK 331.maddesi uyarınca harç ve masrafların görevli mahkemede nazara alınmasına,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 23/11/2020
Katip ...
¸¸
Hakim ...
¸¸
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.