
Esas No: 2013/33204
Karar No: 2016/832
Karar Tarihi: 19.01.2016
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/33204 Esas 2016/832 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Tehdit suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin kabulü için, eylemin tehdit suçunu işlemek üzere anlaşan iki veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerekir. Anlaşma suç işlenmeden yapılabileceği gibi, suç işlendiği sırada da sağlanabilir.
Bu durumun tehdit suçunda ağırlaştırıcı nitelikli hal olarak kabul edilmesinin nedeni, eylemin birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesinin, saldırının yoğunluğu, ciddiyeti ve tehlikesini arttırması, dolayısıyla eylemin mağdur üzerindeki korkutucu etkisinin, bir başka deyişle mağdurun iç dünyasındaki huzur ve dinginliği bozan ihlalin güçlenmesi ve bu suretle mağdurun mukavemet ve savunma olanağının azalmasına yol açmasıdır.
Yargılama konusu somut olayda;
Sanığın, mağdura değişik tarihlerde arkadaşlık teklifinde bulunduğu, ancak mağdur tarafından bu teklifin kabul edilmediği, bunun üzerine okur yazar olmayan sanığın olay günü mağdura yönelik arkadaşlık teklifi ve tehdit içeren bir notu akrabası olan suça sürüklenen çocuk ...’e yazdırarak, hazırladığı çiçekle bu notu evinin önüne bıraktığı olayda, mağdurun suça konu mektubun önceden tanıdığı sanıktan geldiğini hemen anlayarak şikayetçi olması karşısında, imzasız mektup ögesinin gerçekleşmediği, ayrıca okuma yazma bilmeyen sanık mağdura göndereceği mektubu akrabası olan suça sürüklenen çocuk olan Deniz’e yazdırmış ise de, suça konu mektupta Deniz’in yapacağı kötülükten söz edilmediği gibi Deniz’in fiile başka surette de iştiraki bulunmadığı cihetle, suçun nitelikli hali bakımından TCK"nın 106/2-c maddesinde öngörülen ""birden fazla kişi tarafından birlikte"" işlenmesi unsurunun gerçekleşmediği, bu itibarla sanık ..."ün eyleminin TCK"nın 106/1. maddesinin birinci cümlesine uyduğu gözetilmeden suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek anılan Kanunun 106/2-b-c maddesiyle uygulama yapılması, kanuna aykırı,
2-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düzeltilerek onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.