Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8134
Karar No: 2019/5274
Karar Tarihi: 19.03.2019

Konut dokunulmazlığının ihlâli - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/8134 Esas 2019/5274 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm giymiş ve 5237 sayılı TCK'nın 116/1 ve 119/1-c maddeleri gereğince 1 yıl 2 ay hapis cezası almıştır. Ancak, yapılan incelemede sanık hakkında verilen cezanın hukuka uygun olmadığı belirtilerek, dosyanın kanun yararına bozulması kararı verilmiştir. 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi gereği, suçun hukuki niteliğinin değişmesi veya cezanın artırılması durumunda ek savunma hakkının verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, TCK'nın 61/8. maddesiyle adli para cezasının hesaplanması ve bireyselleştirilmesi konusunda detaylı açıklamalara yer verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 116/1, 119/1-c ve TCK'nın 61/8. maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi.

 

 

18. Ceza Dairesi         2018/8134 E.  ,  2019/5274 K.

  •  


"İçtihat Metni"

KARAR

Konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan sanık ...’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1 ve 119/1-c maddeleri gereğince 1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair Çeşme Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2013 tarihli ve 2012/772 esas, 2013/462 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03/12/2018 gün ve 96924 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
5271 sayılı Kanun"un 226. maddesinde yer alan, "(1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez. (2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır. (3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir. (4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır." şeklindeki düzenleme karşısında, Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13/12/2012 tarihli iddianamede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 119/1-c maddesinin uygulanması talep edilmemiş olmasına rağmen, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeksizin, sanık hakkında anılan maddenin uygulanarak savunma hakkının kısıtlanmasında,
Kabule göre de;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1. maddesi uyarınca hükmedilen 7 ay hapis cezasından, aynı Kanun’un 119/1-c maddesi gereğince 1 kat artırım yapıldığında, gün, ay ve yıl hesabına göre 14 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, fazla infaza neden olacak şekilde 1 yıl 2 ay hapis cezasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
5271 sayılı CMK’nın “Suçun niteliğinin değişmesi” başlıklı 226. maddesinde;
“1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez.
2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır.
3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir.
4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2012 gün ve 13/125-236 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığın ceza yargılamasındaki en önemli haklarından biri yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gereken savunma hakkıdır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan bu hakkın, herhangi bir nedenle sınırlandırılması olanaklı değildir. Nitekim 1412 sayılı CMUK’nın 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 308/8. maddesine göre de savunma hakkının kısıtlanması mutlak bozma nedenlerindendir.
Maddenin açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, iddianamede gösterilen eylemin hukuki niteliğinin değişmesi ya da cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hallerin ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkması halinde, anılan maddenin birinci fıkrası uyarınca sanık veya müdafiine ek savunma hakkı verilmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında düzenlenen 13/12/2012 tarihli iddianamede TCK"nın 119/1-c. maddesine yer verilmemesine karşın, yargılama safhasında bu hususta ek savunma hakkı tanınmadan konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen cezada artırım yapılması hukuka aykırıdır.
Ayrıca, 5237 sayılı TCK’nın 61/8.maddesinde “Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur. " hükmü yer almaktadır.
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, TCK’nın 116/1. maddesi gereğince 7 ay hapis cezası verilerek, suçun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle aynı Kanunun 119/1-c. maddesi uyarınca cezanın bir kat artırılmasıyla 14 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, yapılan hesap hatası sonucu 1 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1-) Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanık ... hakkında, Çeşme Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2013 tarihli ve 2012/772 esas, 2013/462 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-) CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 19/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi