18. Ceza Dairesi 2018/2587 E. , 2019/5275 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 86/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.800,00 Türk lirası ve 2.400,00 Türk lirası adli para cezası ve kasten yaralama suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.400,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/01/2017 tarihli ve 2016/108 esas, 2017/24 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08/03/2018 gün ve 18816 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
1- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün ikinci bendinde “geçmişteki halinin sabıkalı oluşu, dosyaya yansıyan kişiliği itibari ile pişmanlığının samimi ve inandırıcı bulunmaması hususları nazara alınarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 62. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” şeklindeki belirlemeye karşın, kasten yaralama suçunundan kurulan hükmün ikinci bendinde de aynı şekilde 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesinin uygulanmadığı belirtilmesine karşın, bir alt bentte sanığa verilen cezadan, yargılama sürecindeki olumlu tutum ve davranışları nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi uygulanarak cezanın 1/6 oranında indirilmek sureti ile 100 gün adli para cezasına indirildiği, bunu takip eden bentte ise 5237 sayılı Kanun’un 52/2. maddesi kapsamında yapılan paraya çevirme işleminin 120 gün esas alınarak 2.400,00 Türk lirası adli para cezası olarak belirlenmek sureti ile infazda tereddüte neden olacak şekilde çelişkili hüküm kurulmasında;
2- Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün ikinci bendinde “geçmişteki halinin sabıkalı oluşu, dosyaya yansıyan kişiliği itibari ile pişmanlığının samimi ve inandırıcı bulunmaması hususları nazara alınarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 62. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” şeklindeki belirlemeye karşın, bir alt bentte sanığa verilen cezadan, yargılama sürecindeki olumlu tutum ve davranışları nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi uygulanarak cezanın 1/6 oranında indirilmek sureti ile 100 gün adli para cezasına indirildiği, bunu takip eden bentte ise 5237 sayılı Kanun’un 52/2. maddesi kapsamında yapılan paraya çevirme işleminin 120 gün esas alınarak 2.400,00 Türk lirası adli para cezası olarak belirlenmek sureti ile infazda tereddüte neden olacak şekilde çelişkili hüküm kurulmasında;
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Anayasanın 141/3. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62 nci Maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı Maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun’un 289. maddesinin (g) fıkrasında da hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi, hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
İnceleme konusu somut olayda, sanıklar ... ve ... hakkında yaralama suçundan kurulan hükümlerin ikinci bendinde “geçmişteki halinin sabıkalı oluşu, dosyaya yansıyan kişiliği itibari ile pişmanlığının samimi ve inandırıcı bulunmaması hususları nazara alınarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” şeklindeki belirlemeye karşın, bir alt bentte sanıklara verilen cezadan, yargılama sürecindeki olumlu tutum ve davranışları nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi uygulanarak cezanın 1/6 oranında indirilmek sureti ile 100 gün adli para cezasına indirildiği, bunu takip eden bentte ise 5237 sayılı Kanun’un 52/2. maddesi kapsamında yapılan paraya çevirme işleminin 120 gün esas alınarak 2.400,00 Türk lirası adli para cezası olarak belirlenmek sureti ile infazda tereddüte neden olacak şekilde çelişkili hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1-) Yaralama suçundan sanıklar ... ve ... hakkında, İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/01/2017 tarihli ve 2016/108 esas, 2017/24 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-) CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 19/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.