17. Hukuk Dairesi 2019/6368 E. , 2020/8918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; Trafik sigortası bulunmayan davacının sevk ve idaresindeki aracın, tescilsiz araçla karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını, Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre %91 oranında sakat kaldığını, davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL sakatlık tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiş, bedel arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 166.427,69 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Daha önce verilen karar Dairemizin 2016/6923-2019/2121 sayılı ilamıyla "Davacının kesin maluliyeti hususunda ATK"dan rapor alınması gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozma sonrası, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; "Adli Tıp Kurumu tarafından komisyon tarafından maluliyet raporu alınması hususunda Adli Tıp Kanununun 2/a maddesi gereğince işlem yapılmadığı, bozma ilamı gereğince işlem yapılamayacağı için dosyadan el çekildiği gerekçesiyle" itiraz hakkında esastan karar verilmesine yer olmadığına, itiraza konu kararın kaldırılarak tahkim yargılamasının sona erdirilmesine, uyuşmazlığın yetkili mahkemece halline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle cismani zarardan kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.
İtiraz hakem heyetince daha önce verilen karar Dairemizin 2016/6923 E. 2019/2121 K. sayılı ilamıyla dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek davacının kesin maluliyetinin tespiti ile kronik böbrek yetmezliğinin kaza ile illiyet bağının tespiti gerektiğinden bahisle bozulmuş, itiraz hakem heyetince bozma ilamına uyularak, "Adli Tıp Kurumu tarafından komisyon tarafından maluliyet raporu alınması hususunda Adli Tıp Kanununun 2/a maddesi gereğince işlem yapılmadığı, bozma ilamı gereğince işlem yapılamayacağı için dosyadan el çekildiği gerekçesiyle" itiraz hakkında esastan karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/23 maddesinde kanunda hüküm bulunmayan hallerde HUMK hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı benimsenmiş olup HMK"nın 431. maddesinde hakem heyetinin bilirkişi seçimine karar verebileceği düzenlenmiştir. HMK"nın 432. maddesinde de hakem heyetinin mahkemeden yardım isteyebileceği kabul edilmiştir.
Bu halde hakem heyetinin bilirkişi atamasında yasal bir engel bulunmamaktadır.
Diğer taraftan Sigortacılık Kanunu 30/15. maddesi “...Seçilen sigorta hakemi mücbir nedenler ve umulmayan haller hariç olmak üzere görevi reddedemez...” hükmünü haiz olup, madde hükmünde belirtilen haller gerçekleşmemiştir. Bu durumda hakemlerin yüksek mahkeme bozma ilamında belirtildiği üzere gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yukarıda yazılı şekilde dosyadan el çekilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.