
Esas No: 2021/7309
Karar No: 2021/9375
Karar Tarihi: 13.09.2021
Danıştay 6. Daire 2021/7309 Esas 2021/9375 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7309
Karar No : 2021/9375
DAVACILAR : 1- … 2- …
3- … 4- …5- … 6- …
7- … 8- …
9- … 10- …
11- …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : …- …
DAVANIN KONUSU : Kastamonu İli sınırları içerisinde tesis edilecek olan ve ekli liste ile haritada kamulaştırma bilgileri ve güzergahı gösterilen "OSB TM-Gölköy DM Enerji Nakil Hattı"nın yapımı amacıyla söz konusu güzergaha isabet eden taşınmazlarda pilon ve trafo binası yerlerinin mülkiyet şeklinde, hat emniyet sahalarının ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 22/10/2020 tarih ve 31282 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 21/10/2020 tarih ve 3105 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanun'un 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi gereğince incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari davaların açılması" başlıklı 3. maddesinde; 1. "İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.
2. Dilekçelerde;
a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir.
3. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir.
Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur." kuralı yer almaktadır.
Aynı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği, 2. fıkrasında da, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği, hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerde 14. maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği; beşinci fıkrasında ise, 1. fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama usulünde geçerli olan re'sen araştırma ve yazılılık ilkeleri gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, başka bir ifadeyle, idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istenildiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ile idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
İdari yargılama usulü ilkeleri uyarınca, idari yargı merciilerinin taleple bağlı olarak hukuka uygunluk denetimi yapmaları nedeniyle ilgililerce dava dilekçelerinde davanın konusunun hiçbir tereddüde mahal bırakmaksızın açık ve net olarak ortaya konulması gerekmektedir. Bununla birlikte, yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç olup, her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerine bırakılmıştır.
Birbirinden farklı taşınmazlarda malik olan taşınmaz sahipleri açısından, 2577 sayılı Kanunun 5. maddesi kapsamında her bir taşınmaza ilişkin incelemenin ayrı ayrı yapılması gerekeceğinden ve bu nedenle de aralarında maddi ve hukuki anlamda bağlılık bulunmadığından, her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, uyuşmazlığa konu işlemlerin niteliği gereği, bir davacının birden fazla taşınmazı bulunması halinde, taşınmazları açısından tek bir dilekçe ile dava açması da mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinde davacılar tarafından iptali istenilen 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca tesis edilen acele kamulaştırmaya ilişkin 21/10/2020 tarih ve 3105 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile davacılar arasındaki bu alanda bulunan taşınmazlardan kaynaklanan menfaat ilişkisini gösteren tapu, tapu tahsis belgesi, vb. belgelerin dava dilekçesine eklenmediği gibi yer, ada, pafta, parsel vb. belirtmek suretiyle hangi taşınmazlar yönünden iptal talep edildiğinin de belirtilmediği, bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddesine uygun düzenlenmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava konusu işlem ile davacılar arasındaki menfaat ilişkisini gösteren, uyuşmazlık konusu alandaki taşınmazlara ait tapu kaydı/tapu tahsis belgesi vb. bilgi ve belge de eklemek suretiyle ada, pafta, parsel bilgileri belirtilerek hangi taşınmazlar yönünden iptal talep edildiğinin açıklanması, davacıların farklı taşınmazlara sahip olmaları durumunda her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenmesi veya aynı taşınmaza farklı davacıların hissedar olması durumunda ise hissedarların birlikte dava dilekçesi düzenlemesi, ayrıca yapılan acele kamulaştırma işleminin mülkiyet şeklinde mi yoksa irtifak hakkı kurulması şeklinde mi olduğunun da her bir parsel için ayrı ayrı belirtilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda değinilen 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde belirtilen eksikliklerin tamamlanarak, aynı Kanun'un 3. maddesinde öngörülen biçimde düzenlenerek yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE,
2. Yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde, davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına,
3. Dilekçe örneği ve eklerinin davacılara iadesine ve yenileme dilekçesi verilmesi halinde davacılardan ayrıca harç alınmamasına, 13/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.