Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/7193
Karar No: 2021/9299
Karar Tarihi: 13.09.2021

Danıştay 6. Daire 2021/7193 Esas 2021/9299 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7193
Karar No : 2021/9299

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mermer Mad. İnş. Dan. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Konya İli, Sarayönü İlçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde davacı şirket tarafından yapılması planlanan “II B grubu Maden Ocağı Arama ve Mermer Ocağı İşletmesi Projesi”ne "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilmesi istemiyle yapılan başvuru üzerine ÇED sürecinin sonlandırıldığına dair … tarih ve … sayılı Konya Valiliği işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve Mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte incelenip değerlendirilmesinden; dava konusu işlemin, uyuşmazlığa konu projeye ilişkin proje tanıtım dosyasının davalı idareye sunulması sonrasında, ilgili kurumların görüşlerinin alınması aşamasında, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının, mermer ocağı ruhsat sahasının Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile belirlenen madencilik faaliyetinin yapılamayacağı alanlarda kaldığı, bu nedenle projenin planlama açısından uygun olmadığı yolundaki olumsuz görüşü üzerine tesis edildiği, ancak, anılan belediye meclisi kararının 2. maddesinde; II-B Grubu ve IV. Grup Maden Sahalarına dair kurum görüş taleplerine (Kuruluş, ÇED, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı vs.) imar ve Bayındırlık Komisyonunca uygun görmesi halinde, idarece uygun görüş verilebileceğinin belirtilmesine rağmen, 10/01/2020 tarihli ve 1478 sayılı "kurum görüşü" konulu yazının ilgili birim tarafından İmar ve Bayındırlık Komisyonuna sunulmadığı, öte yandan; ÇED Yönetmeliğinin 17. maddesi uyarınca, ÇED başvuruları kapsamında yapılacak inceleme ve değerlendirme sürecinde, yetkili kurum ve kuruluşlardan görüş talep edilmesi halinde bu kurum ve kuruluşların görüşlerini otuz (30) takvim günü içerisinde bildirmemeleri halinde, görüşlerinin olumlu olarak kabul edilmesinin gerektiği, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığınca bu süre geçirildikten sonra cevap verildiği, dolayısıyla görüşünün olumlu olarak kabul edilmesi gerektiği, bununla birlikte; davacı şirkete Konya İli, Sarayönü İlçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde bulunan … erişim numaralı 24,68 hektarlık sahada mermer arama faaliyeti için ilk olarak 31/12/2018 tarihinde maden arama ruhsatı verildiği ve davacının anılan sahaya yönelik ruhsat hukukunun bu tarihte başladığı dikkate alındığında, anılan tarihten alınan belediye meclisi kararının kazanılmış hak kapsamında davacı şirket yönünden uygulanamayacağı anlaşıldığından, ÇED başvurusu hakkında Yönetmeliğin 17. maddesi kapsamında "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" şeklinde bir karar verilmesi gerekirken, ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından; ÇED aşamasında gönderilen kurum görüşlerinde usuli eksiklik olmasının tesis edilen işlemleri sakatlamayacağı, Yönetmelik uyarınca ilgili kurumlarca olumsuz görüş verilmesi halinde ÇED sürecinin sonlandırılmasının zorunlu olduğu, öte yandan; Mahkeme kararının gerekçesinde yer verilen, ÇED Yönetmeliğinin 17. maddesindeki, kurumlarca otuz takvim günü içinde görüş verilmemesi halinde, görüşlerinin olumlu sayılacağına ilişkin düzenlemenin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, 13/12/2019 tarihinde tarihinde davacının maden arama ruhsatına sahip olduğu, davacı şirkete ait maden işletme ruhsatının 21/09/2020 tarihinde yürürlüğe girdiği ve Konya Büyükşehir Belediye Meclisi kararının bu tarihten önce alınmış olması nedeniyle, kazanılmış hakkın söz konusu olmadığı belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ve temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının Dairemiz kararında yer verilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Konya İli, Sarayönü İlçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde … numaralı ruhsat sahasında yapılması planlan "Mermer Ocağı" projesine yönelik ÇED sürecinin işletilmesi için davacı şirket tarafından hazırlanan proje tanıtım dosyası e-ÇED sistemi üzerinden 30/12/2019 tarihinde davalı idareye sunulmuştur.
Davalı idare tarafından, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığından ...tarihli ve E.... sayılı yazı ile görüş istenilmiş, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının ... tarih ve E... sayılı yazısı ile, mermer ocağı ruhsat sahasının Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile belirlenen madencilik faaliyeti yapılamayacak alanlarda kaldığı, bu nedenle projenin planlama açısından uygun olmadığı yolunda olumsuz görüş verilmiştir.
Davalı idare tarafından, Sarayönü Belediye Başkanlığından ... tarihli ve E....sayılı yazı ile görüş istenilmiş, Sarayönü Belediye Başkanlığının ... tarih ve ...sayılı yazısı ile, proje sahasının en yakın yerleşim alanı olan … Mahallesi'ne 100 metre mesafede bulunduğu, madencilik faaliyetlerinin gürültü, sarsıntı, toz vs. olumsuz etkilere neden olduğunun bilindiği, proje alanının Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile belirlenen madencilik faaliyeti yapılamayacak alanlarda kaldığından bahisle faaliyetin sakıncalı olacağı yolunda olumsuz görüş verilmiştir.
Söz konusu olumsuz görüşler doğrultusunda, uyuşmazlığa konu projeye ilişkin ÇED süreci dava konusu … tarih ve … sayılı Konya Valiliği işlemi ile sonlandırılmıştır.
Bunun üzerine; ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 10. maddesinde; "Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez..." hükmüne yer verilmiştir.
25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 6. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlüdürler. (2) Kamu kurum/kuruluşları, bu Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin veya Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşların isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi, doküman ve görüşü vermekle yükümlüdürler. (3) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. (4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır." düzenlemeleri yer almıştır.
Diğer yandan; 3213 sayılı Maden Kanununun "Madencilik faaliyetlerinde izinler" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında,; "Madencilik faaliyetlerinin yapılması ve ruhsatlandırma işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak yeni verilecek ruhsat alanlarına maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılacak yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, temdit talepleri dahil ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, ilgili kurumların görüşleri alınarak Bakanlık tarafından kısıtlama getirilebilir. İlk müracaat veya ihale yolu ile yapılacak ruhsatlandırmalarda müracaatın yapılacağı alanlar diğer kanunlar ile getirilen kısıtlamalar gözönüne alınarak Bakanlıkça ruhsat müracaatına kapatılabilir. Kısıtlama gerekçesi ortadan kalkan alanlar ihale yoluyla aramalara açılır. Bu Kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlama ancak kanun ile düzenlenir..." hükümlerine yer verilmiştir.
21/06/2005 tarih ve 25852 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliğinin 2. maddesinde “Bu Yönetmelik, orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları, kara avcılığı alanları, özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, tarım, mera, sit alanları, su havzaları, kıyı alanları ve sahil şeritleri, karasuları, turizm bölgeleri, alanları ve merkezleri ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, askerî yasak bölgeler, imar alanları ve mücavir alanlarda madencilik faaliyetlerinin çevresel etki değerlendirmesi, gayrisıhhi müesseseler ile ilgili hususlar dahil hangi esaslara göre yürütüleceğini kapsar.” düzenlemesi ile 5. maddesinde “Madenlerin aranması ve üretilmesi ile ilgili faaliyetlerde alınması gereken izinlerde uygulanacak usul ve esaslar, bu Yönetmelik hükümlerine göre yürütülür. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları, madencilik faaliyetleri için bu Yönetmelik kapsamında izin verme ve süre uzatılmasına ilişkin görev ve yetkilerini kullanırken, kanunlarında, uluslararası sözleşmelerde ve bu Yönetmelikte öngörülmemiş ise başka kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren hususlara dayalı olarak işlem yapamaz. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları, izin taleplerini, kanunlarındaki ve bu Yönetmelikteki hükümlere göre sonuçlandırır. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarınca, bu Yönetmelik hükümlerinde belirtilen haller ve diğer kanunların ilgili hükümleri dışında, madencilik faaliyetleri engellenemez ve çıkarılacak yönetmeliklerde bu Yönetmelikte belirtilen kısıtlamaların dışında bir kısıtlama getirilemez” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; madencilik faaliyetlerinin yapılması ve ruhsatlandırma işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak yeni verilecek ruhsat alanlarına maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılacak yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, temdit talepleri dahil ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, ilgili kurumların görüşleri alınarak ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kısıtlama getirilebileceği, ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin ise bu hususta herhangi yetkisinin bulunmadığı görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından hazırlanan proje tanıtım dosyasının e-ÇED sistemi üzerinden 30/12/2019 tarihinde davalı idareye sunulduğu, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının 17/09/2020 tarih ve E.25440 sayılı yazısı ile, mermer ocağı ruhsat sahasının Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile belirlenen madencilik faaliyeti yapılamayacak alanlarda kaldığı, bu nedenle projenin planlama açısından uygun olmadığı yolunda; ayrıca Sarayönü Belediye Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı yazısı ile, proje sahasının en yakın yerleşim alanı olan Kurşunlu Mahallesi'ne 100 metre mesafede bulunduğu, madencilik faaliyetlerinin gürültü, sarsıntı, toz vs. olumsuz etkilere neden olduğunun bilindiği, proje alanının Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile belirlenen madencilik faaliyeti yapılamayacak alanlarda kaldığından bahisle faaliyetin sakıncalı olacağı yolunda olumsuz görüş verildiği, söz konusu olumsuz görüşler doğrultusunda dava konusu işlem ile uyuşmazlığa konu projeye ilişkin ÇED sürecinin sonlandırıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; Konya Büyükşehir Belediye Meclisince, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesi uyarınca planlama yetkisi bulunduğundan bahisle, kroki ile belirlenen alanlar içerisinde yapılacak olan yeni madencilik faaliyetlerine dair kuruluş, ÇED, işyeri açma ve çalışma ruhsatı gibi hususlarda görüş talep edilmesi halinde, 1. grup ve 2-A grubu maden ocakları için uygun görüş verilmeyeceği, 2-B ve 4. Grup maden sahalarına dair ise İmar ve Bayındırlık Komisyonunca olur verilmesi halinde uygun görüş verileceği yolunda 13/12/2019 tarih ve 961 sayılı karar alınmış ve dava konusu ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin işlem, Konya Büyükşehir Belediyesinin, proje alanının söz konusu karar uyarınca belirlenen madencilik faaliyeti yapılamayacak alanlarda kaldığı ve planlama açısından uygun bulunmadığına ilişkin olumsuz görüşü üzerine tesis edilmiş ise de; belediyelerin madencilik faaliyetlerini kısıtlama yetkisi bulunmadığı dikkate alındığında, proje alanının Konya Büyükşehir Belediyesince belirlenen madencilik faaliyeti yapılamayacak alanlarda kaldığı gerekçesiyle ÇED süreci sonlandırılamayacağından, ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı İdarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 13/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi