Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11367
Karar No: 2017/1809
Karar Tarihi: 14.02.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/11367 Esas 2017/1809 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, evlilik birliği içerisinde zorlama sonucu davacının kişisel malı olan taşınmazların satımından gelen para kullanılarak bir taşınmazın alındığını ve davalı adına tescil edildiğini, ayrıca kişisel malların satımından gelen bir miktar paranın da davalı adına banka hesabına yatırıldığını iddia ederek taşınmazın kendisine verilmesini ve paranın faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, davacının iddialarını ispat edememesi ve paranın gizli bağış niteliğinde olduğunu kabul ederek davanın reddine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, davacının iddialarının açıklığa kavuşturulması için taşınmazların tedavül kayıtlarının getirilerek incelemesi gerektiği ve hükmün bu eksik inceleme sonucu usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nun 31. maddesi, TMK'nun 179. maddesi, TMK'nun 202/1. maddesi, 4722 sayılı Yasa'nın 10. maddesi, 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2015/11367 E.  ,  2017/1809 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Katkı Payı Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden ve gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ... vekili boşanma dava dilekçesi ile birlikte, evlilik birliği içerisinde davalı ve annesinin zorlaması ile davacının kişisel malı olan taşınmazların satımından gelen para kullanılarak bir adet taşınmazın satın alındığını ve davalı adına tescil edildiğini, yine kişisel malların satımından gelen paranın davalı adına banka hesabına yatırıldığını belirterek taşınmazın davacıya verilmesi, paranın ise faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Hükümle birlikte tefrik edilerek yeni esas üzerinden devam eden davada, davacı vekili birinci celse alınan beyanında taşınmaz yönünden davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili bu mümkün görülmediği takdirde bedelinin tahsili, bankaya yatırılan 15.000,00 TL paranın tamamının iadesi olarak taleplerini açıklamıştır.
    Davalı ... vekili, davacıya ait taşınmazların zorla satılarak davalı adına tescil edilen taşınmaz bulunmadığını, böyle bir husus gerçek olsa dahi olayın rızaen vuku bulmuş ve davacının kendi isteği ile gerçekleştiğini, aksi durumun hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı iddialarını ispat edemediğinden ve ayrıca taşınmazın alımında ve bankada bulunan paranın tamamının davacı tarafında verildiği kabul edilse bile bunların gizli bağış niteliğinde olduğu kabul edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde katkı payı alacak isteğine ilişkindir.
    Taraflar, 06.03.1995 tarihinde evlenmiş; 19.09.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa"nın 10, TMK 202/1. m). Tasfiyeye konu 3 parsele kayıtlı taşınmaz eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 28.04.1998 tarihinde satış yolu ile davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179. m).
    Mahkemece, taşınmaz yönünden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar vermiş ise de, dosya kapsamı incelendiğinde hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf, kişisel malı olan taşınmazlarının satımından gelen para ile davaya konu taşınmazın alındığını savunmuş, delil listesinde de tapu kayıtlarına dayanmıştır.
    6100 sayılı HMK"nun 31. maddesi ""Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir."" hükmünü içermektedir. Mahkemece, davacı tarafa süre ve imkan verilerek babasından intikal ettiği ve satılarak dava konusu taşınmazın alımında kullanıldığı iddia edilen taşınmazların HMK’nun 31. maddesi de gözönünde bulundurularak açıklattırılması, bildirmesi halinde taşınmazların tedavül kayıtlarının bulunduğu yerden getirtilerek taşınmazların satış tarihi ile davaya konu taşınmazın edinme tarihinin gözetilmesi, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanarak ve hayatın olağan akışıda gözetilerek taşınmazın davacının kişisel malı ile alınıp alınmadığı hususu açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılması gerekirken, eksik inceleme sonucu taşınmaz yönünden de talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi