
Esas No: 2018/5884
Karar No: 2019/7119
Karar Tarihi: 12.11.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5884 Esas 2019/7119 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 20/10/2016 tarih ve 2008/670-2016/742 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı banka denetçileri, müvekkili bankanın eski yönetim kurulu üyeleri olan davalıların kanun ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmeyerek, gerçeğe aykırı bilanço, kar ve zarar cetveli düzenleyerek, bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı davranışlarla ve bu kapsamda dava dışı Cepateks Panayırcı Tekstil A.Ş.’ne usulsüz kullandırılan kredilerle müvekkil bankayı zarara uğrattıklarını ileri sürerek, şimdilik 9.853,97 TL’nin tahsilini talep etmiş,
bozma sonrası verdiği 19/11/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile kredinin teminatı olarak alınan hisse senetlerinin rayiç değerinin üzerinde satın alınması sebebiyle bankanın 182.590,64 TL zarar ettiği belirtilerek talebini 192.443,62 TL’ye yükseltmiştir.
Bir kısım davalılar (ayrı ayrı) vekilleri davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin dosyaya ibraz ettiği 20/09/2016 tarihli yazı ile dava dilekçesinde talep edilen 9.853,97 TL zararın krediden kaynaklanan bakiye alacaktan oluştuğunun beyan edildiği, temlik alan davacı TMSF tarafından 13/10/2009 tarihli yazıda ise kredi alacağının tamamının tahsil edildiğinin bildirildiği, davacı vekili tarafından faiz indirimi sebebiyle uğranılan bir zarar olduğunun iddia edilmeyip aksine bakiye kredi alacağından kaynaklanan zararın davanın konusunu oluşturduğunun belirtildiği, kredi borcunun 06/03/2003 tarihinde ödendiği, bu nedenle 9.853,97 TL’lik zarar talebi bakımından davanın dayanağının bulunmadığı, ıslah ile artırılan meblağ ile ilgili ayrıca halen derdest bulunan 2002/171 E. Sayılı dosya ile de talepte bulunulduğu, bozma kararından sonra ıslah yapılmasının mümkün olmadığı gibi ayrıca ayrı konuda açılan dava sebebiyle derdestlik ve mükerrer talep olduğu gerekçesi ile 9.853,97 TL ve ıslah ile artırılan 182.590,64 TL yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 12/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.