8. Hukuk Dairesi 2014/27611 E. , 2017/1862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin 05/08/2013 tarihli devir sözleşmesi ile ..."a ait “Özel Bizim Terapi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi” ünvanlı iş yerini devraldığını, devralma işleminden sonra aynı yerin daha önceki sahiplerinden olan borçlu şirketin borçlarından dolayı müvekkilinin. ... Müdürlüğü’nde bulunan aylık istihkaklarına, ..... İcra Müdürlüğü"nün 2013/8864 sayılı dosyasından haciz kararı alındığını ve Kayseri Kocasinan İlçe Müdürlüğü"nün 13/08/2014 tarihli yazısı ile hak edişlerin İcra Müdürlüğü’ne ödeneceğinin bildirildiğini, borçlu şirketin müvekkili ile bir irtibatının söz konusu olmadığını, borçlu şirketin halen faal ve şirketin devralınmasının söz konusu olmadığını, devir alınan yerin sadece kiralık bir binada işletilen ve personeli ile devir alınan bir özel kurum olduğunu, evveliyata ilişkin bir borç üstlenmesinin söz konusu olmadığını, Kayseri 6. İcra Müdürlüğü"nün 2013/8864 Esas saylı dosyasında müvekkiline yönelik hiçbir ödeme emri ve ihbarname gönderilmediğini iddia ederek, müvekkiline ait hak edişlerin haczine dair memur işlemi ve kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacının .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/8864 sayılı dosyasında taraf olmadığını, bu yüzden şikayet haklarının bulunmadığını, ancak istihkak itirazında bulunabileceğini, istihkak olarak nitelendirilmesi halinde de süre yönünden reddinin gerektiğini, İİK 97. maddesi uyarınca davacının istihkak iddiasında bulunma sürelerini kaçırdığını, borçlu ile davacının, alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile hareket ederek, ....Müdürlüğü’nde bulunan alacakların haczedilmesini önlemek amacı ile muvazaalı devir işlemleri gerçekleştirdiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı 3. kişi şirketin, borçlu şirketi, borçlarını ödeme koşulu ile devir aldığı, Borçlar Kanunu anlamında borcu üstlendiği, devir işleminin gerçekleştirilmiş olduğu bu sebeple, İcra Müdürlüğü’nce alacaklının talebi doğrultusunda haciz müzekkeresi yazılmasının ve haciz uygulamasının yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İcra dosyasında taraf olmayan 3. kişinin dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemez. Bu konuda aktif dava ehliyeti yoktur. 3. kişi ancak istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebilir. Eldeki dava 14.08.2014 tarihinde açılmış olup, haczen tahsil edilen dava konusu para ise takip dosyasına ilgili Kurum tarafından 01.10.2014 tarihli muhasebe işlem fişi uyarınca yatırılmış olmakla davacı üçüncü kişinin talebinin istihkak davası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi mahkeme hakimine aittir. Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, olayların hukuki nitelendirmesini kendisi yapar. Üçüncü kişinin başvurusu açıklanan bu şekliyle istihkak davası niteliğindedir. Dilekçede şikayetten söz edilmesi HMK"nun 33. maddesi uyarınca "Hukuki tavsif hakime aittir" kuralını değiştirmez. Mahkemece, takip miktarı veya mahcuzun miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harç tamamlattırılarak ve tarafların tüm delilleri toplanarak, çekişmenin istihkak davası prosedürüne göre çözümlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan davanın şikayet başvurusu şeklinde görülerek yazılı biçimde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.