4. Hukuk Dairesi 2017/85 E. , 2019/5407 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/09/2014 gününde verilen dilekçe ile sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/05/2015 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/11/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Avukat Mesut Akıncı geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/11/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, belediye kasasında bulunan paraların aidiyetinin tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ... nezdinde gelir işlerine bakan tahsildar olarak çalıştığını, belediye nam ve hesabına bilet satış bedellerini tahsil ettiğini ve makbuz düzenlediğini, dava dışı şahıslarla birlikte hakkında başlatılan soruşturma sırasında uhdesine bırakılan davalı belediyeye ait çelik kasada arama yapıldığını, kasada muhafaza ettiği şahsına ait TL ve döviz cinsinden paralara el konularak emanete alındığını, yargılama sonucunda beraat ettiğini, ancak el konulan paralarının davalı belediyeye iade edildiğini belirterek, soruşturma sebebiyle el konulan 23.153,23.TL, 850 ABD doları, 100 Euro ve 5.000 Endonezya parası karşılığı bir TL olmak üzere toplam 27.938,25 TL’nin kendisine ait olduğunun tespitine; bu miktarın 31/07/2005 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı belediyeden tahsiline; karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi uyarınca ispat yükü iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Karine mevcut olan durumlarda ispat yükü karine aleyhine olan taraf üzerindedir. Somut olayda; dava konusu kasanın, davacıya yaptığı işin gereği olarak teslim edildiği ihtilaf konusu olmadığından maliki-asli zilyedi, davalı ...; feri zilyedi ise davacıdır. Davacı, davalı belediyenin çalışanı olduğuna ve görevi bilet satışını gerçekleştirmek, makbuz kesmek ve elde edilen paraları ilgilisine teslim edene kadar muhafaza etmek olduğuna göre kasa içerisinde bulunan paralar ile ilgili mülkiyet karinesi kasanın maliki-asli zilyedi lehinedir (TMK 985). Bu itibarla, hem HMK 190 uyarınca hem de kanuni karinenin davalı ... lehine olması sebebiyle kasa içerisinde ele geçirilen paraların davacıya ait olduğunun ispatı külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı davasının ispatı zımnında tanık deliline dayanmıştır. Ancak ne var ki, mahkemece ilgili yönetmelik gereği de yasak olmasına rağmen şahsi paranın hangi amaçla belediye kasasında saklandığı hususu yeterince aydınlatılmamış, davacının tanıkları dinlenmeden ispat külfeti üzerindeymiş gibi davalı belediyenin bahse konu paraların suç geliri veya bilet satışından elde edilen gelir olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilmiştir. İspat külfetinin tarafı değiştirilerek eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır. Açıklanan bu sebeple mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmekte ve sayın çoğunluğun onama yönünde tezahür eden görüşüne iştirak edilememektedir. 19/11/2019