Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2020/6261
Karar No: 2021/3878
Karar Tarihi: 07.07.2021

Danıştay 10. Daire 2020/6261 Esas 2021/3878 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/6261
Karar No : 2021/3878

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 6502 sayılı Kanun'un 77. ve 78. maddeleri uyarınca 47.737.024,95 TL idari para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı İstanbul Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:.... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacı tarafından satışı yapılan 4 adet ön ödemeli konut satışı için bilgilendirme formu verilmediği ve 594 adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ise emredici mevzuat hükmü uyarınca noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunlu iken davacı şirket ile tüketiciler arasında adi yazılı olarak yapıldığı, ayrıca konutların teslim süresi olan 36 ay içinde teslim edilmediği hususlarının sabit olduğu görüldüğünden davacı şirketin 47.737.024,95 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı şirket tarafından, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı arasında yaşanan imar uygulamasına ilişkin uyuşmazlıklar nedeniyle" konutların süresi içerisinde teslim edilemediği belirtilmekte ise de, soruşturma raporu uyarınca, inşaatın İstanbul Büyükşehir Belediyesince durdurulduğu ve yeni yapı ruhsatının verildiği tarih arasında geçen 673 günlük sürenin mücbir sebep sayılarak teslim süresine eklenmesine rağmen otuz altı ayı geçen ön ödemeli satışlar nedeniyle idari para cezası verildiği görüldüğünden davacının bu iddiasına itibar etme olanağı bulunmadığı, diğer taraftan, davacı tarafından 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önceki dönemde yapılan satışlar için idari para cezası verilemeyeceği iddia edilse de mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da konut amaçlı taşınmaz mallar için otuz ay teslim süresinin öngörüldüğü ve ihlali halinde fatura bedeli kadar ceza öngörülmesi karşısında davacının lehine olan ve daha az idari para cezası öngörülen 6502 sayılı Kanun'un uygulandığı görüldüğünden davacının bu iddiasına da itibar etme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve ceza miktarı hakkında yapılan itirazlar incelenmeden eksik inceleme ile karar verildiği, bir müfettiş tarafından yapılan incelemede, şikayeti bulunmayan tüketicilere yapılan satışların da soruşturmaya dahil edildiği, şirketin mali kayıtlarının hatalı değerlendirildiği, idari para cezasına konu projede konut satışlarına 14/05/2011 tarihinde başlanıldığı, anılan tarihte 6502 sayılı Kanun ile Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmeliğin yürürlükte olmadığı, sözleşmelerin yapıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren yasal düzenleme ile idari para cezası verilmesinin suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı olduğu, idari para cezasına konu tüm sözleşmelerin soruşturma zamanaşımına uğradığı, ayrıca 15 Temmuz darbe girişimi, Vodafone Arena patlaması, Reina saldırısı, 7 kez uzatılan OHAL, Zeytindalı Harekatı ve Afrin operasyonu ile tüm bunlara bağlı olağandışı ekonomik krizin de mücbir sebep sayılması gerektiği, bu nedenle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, 6502 sayılı Kanun'un 77. ve 78. maddeleri uyarınca 47.737.024,95 TL idari para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı İstanbul Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 7. maddesinin 7. fıkrasında, "Kampanyalı satışlarda malın teslim ya da hizmetin ifa süresi on iki ayı aşamaz. Konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar için bu süre otuz aydır." hükmüne, 25. maddesinin 9. fıkrasında ise " 7 nci maddenin yedinci ve sekizinci fıkralarına aykırı hareket edenlere, kampanya konusu mal veya hizmetin fatura bedeli oranında idarî para cezası verilir. Kampanyayı düzenleyen, tüketici, kampanyadan ayrıldığında para iadesinde bulunursa bu ceza uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un ''Ön ödemeli konut satış sözleşmeleri'' başlıklı 40. maddesinde, ''(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz.'' hükmüne; "Şekil şartı" başlıklı 41. maddesinde, '' (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. (2) Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez.'' hükmüne; ''Konutun teslimi'' başlıklı 44. maddesinde, ''(1) Ön ödemeli konut satışında devir veya teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Kat irtifakının tüketici adına tapu siciline tescil edilmesiyle birlikte zilyetliğin devri hâlinde de devir ve teslim yapılmış sayılır.'' hükmüne, "Diğer hususlar" başlıklı 46. maddesinde;’’ (1) Sözleşme öncesi bilgilendirme, sözleşmenin zorunlu içeriği, tüketici ile satıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı ve sözleşmeden dönme ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.’’ hükmüne; ‘’Ceza hükümleri’’ başlıklı 77. maddesinde, ‘’ (3) Bu Kanunun 24 üncü, 25 inci, 27 nci, 28 inci, 29 uncu, 34 üncü, 36 ncı, 37 nci, 38 inci, 39 uncu, 41 inci, 43 üncü,45 inci, 46 ncı maddeleri ile 31 inci maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü, 40 ıncı maddesinin ikinci, 47 nci maddesinin üçüncü, dördüncü, beşinci, yedinci ve 50 nci maddesinin dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, dokuzuncu ve on birinci fıkralarında belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında aykırılığı tespit edilen her bir işlem veya sözleşme için bin Türk Lirası idari para cezası uygulanır. (4) Bu Kanunun 44 üncü maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında teslim edilmeyen her konut için yirmi bin Türk Lirası, 50 nci maddesinin onuncu fıkrasına aykırı hareket edenler hakkında aykırılığı tespit edilen her bir işlem veya sözleşme için bin Türk Lirası idari para cezası uygulanır. (19) Bu maddenin sekizinci, dokuzuncu, on ikinci ve on üçüncü fıkralarındaki idari para cezaları hariç olmak üzere, aykırılığın tespit edildiği tarih itibarıyla bir takvim yılında uygulanan toplam idari para cezası tutarının yirmi beş bin Türk Lirasını aştığı durumlarda, bu miktardan az olmamak ve yüz milyon Türk Lirasını geçmemek üzere toplam idari para cezası tutarı; a) Cezaya muhatap gerçek ya da tüzel kişinin, aykırılığın tespitinden bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayrisafi gelirlerinin yüzde beşini aşamaz. Bir önceki yıl gayrisafi gelirinin oluşmaması hâlinde, tespit tarihi itibarıyla oluşan gayrisafi geliri dikkate alınır. Gayrisafi gelirlerinin bildirilmediği veya yanlış bildirildiği durumlarda bu bent hükmü uygulanmaz.’’ hükmüne yer verilmiştir.
27/11/2014 tarih ve 29188 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik’in "Dayanak" başlıklı 3. maddesinde, " (1) Bu Yönetmelik, 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 46 ncı ve 84 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır." hükmüne; "Konutun teslimi" başlıklı 10. maddesinde, ‘’ (1) Ön ödemeli konut satışında devir veya teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. (2) Aşağıdaki hallerde konutun tüketiciye devir veya teslim edildiği kabul edilir: a) Kat mülkiyetine konu konutun tüketici adına tescili, b) Kat irtifakına konu konutun tüketici adına tapu siciline tescil edilmesiyle birlikte konutun oturmaya elverişli bir şekilde zilyetliğinin devri.’’ düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirketin ön ödemeli konut satışı yaptığı kişiler tarafından şikayet dilekçesi verildiği, bu şikayet dilekçesi üzerine müfettiş görevlendirildiği, müfettiş tarafından 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde inceleme yapıldığı ve davacı şirket hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı inceleme raporunda özetle; ''… isimli projenin İstanbul ili, … ilçesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaatının devam etmekte olduğu, projeye ilişkin yapı ruhsatının 10/05/2010 tarihli olduğu, 750.000 m2 inşaat alanına sahip projenin 6653 adet konuttan oluştuğu, denetim tarihi itibari ile 14/05/2011 tarihinden itibaren satımına başlanan konutların 4172 adedinin satılmış olduğu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı arasında yaşanan imar uygulamasına ilişkin uyumsuzluklar nedeniyle proje inşaatının 23/05/2012 tarihinde durdurulduğu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı meclis kararları ile 1/5000 ölçekli nazım imar plan notu değişikliğinin kabul edilmesi üzerine 27/03/2014 tarihinde yapı ruhsatı yenilenerek inşaata devam edildiği, soruşturma zamanaşımı süresi içerisinde satışı yapılan 781 adet sözleşmenin 777 tanesinde ön bilgilendirme formu verilmişken 4 adedinde verilmediği, davacı tarafından verilen savunmada yönetmeliğe uyum sürecinin yoğun satış işlemleri sırasında zaman aldığının belirtildiği, yine soruşturma zamanaşımı süresi içerisinde satışı yapılan 781 adet konuta ilişkin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 1 adedinin tüketiciye satışı yapılmadığı için inceleme kapsamı dışında olduğu, 594 adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ise davacı şirket ile tüketiciler arasında adi yazılı olarak yapıldığı, davacı tarafından verilen savunmada ise bazı tüketicilerin noter masrafından kaçınmak için talepte bulunduğunda bu şekilde uygulama yapıldığının beyan edildiği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı arasında yaşanan imar uygulamasına ilişkin uyumsuzluklar nedeniyle proje inşaatının 23/05/2012 tarihinde durdurulduğu ve 27/03/2014 tarihinde yapı ruhsatı yenilenerek inşaata devam edildiği göz önüne alınarak arada geçen 673 gün sürenin mücbir sebep sayılarak 36 ay olan teslim süresine eklendiği, rapor tarihi itibari ile zamanaşımına uğrayan 30/05/2012 tarihi öncesi 1147 adet konut bulunduğu için onlar hakkında inceleme yapılmadığı, anılan tarih sonrası satışı yapılan ve mücbir sebep nedeniyle eklenen süreye rağmen öngörülen sürede teslimi yapılmayan 2234 adet konut bulunduğunun" tespit edildiği, bu tespitler üzerine gereğinin yapılması için inceleme raporunun İstanbul İl Ticaret Müdürlüğüne gönderildiği, İstanbul İl Ticaret Müdürlüğü tarafından, yapılan bu tespitlerden dolayı "2015 yılında noter huzurunda düzenlenmediği tespit edilen 292 adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden 87 adedinin karar tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı bu nedenle idari para cezası uygulanması bildirilen 292 adet sözleşmeden 87 adedin düşülmesi sonucu mezkur şirket hakkında uygulanacak idari para cezasının; 2015 yılında tüketiciye verilmediği tespit edilen 1 adet ön bilgilendirme formu için 1.101,00 TL ve 2016 yılında tüketicilere verilmediği tespit edilen 3 adet ön bilgilendirme formunun her biri için 1.162,00 TL olmak üzere 3.486,00 TL (3 x 1.162,00) ve toplam olarak 4.587,00 TL, 2015 yılında noter huzurunda düzenlenmediği tespit edilen 205 adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin her biri için 1.101,00 TL olmak üzere 225.705,00 TL (205 x 1.101), 2016 yılında noter huzurunda düzenlenmediği tespit edilen 288 adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin her biri için 1.162,00 TL olmak üzere 334.656,00 TL (288 x 1.162) ve 2017 yılında noter huzurunda düzenlenmediği tespit edilen 14 adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin her biri için 1.206,00 TL olmak üzere 16.884,00 TL (14 x 1.206) ve toplam olarak 577.245,00 TL (225.705,00 + 334.656,00 + 16.884,00), azami teslim süresinin 2017 yılında dolduğu tespit edilen 1.863 adet konutun her biri için 24.140,00 TL olmak üzere 44.972.820,00 TL (1.863 x 24.140) ve azami teslim süresinin 2018 yılında dolduğu tespit edilen 371 adet konutun her biri için 27.633,00 TL olmak üzere 10.251.843,00 TL (371 x 27.633) ve toplam 55.224.663 TL ( 44.972.820 + 10.251.843 ) olmak üzere toplam 55.806.495 TL (4.587 TL + 577.245 TL + 55.224.663 TL) idari para cezasının uygulanacağı, 6502 sayılı Kanun'un 77/19. maddesi uyarınca davacı şirketin 2017 yılı sonunda oluşan gayrisafi gelirinin %5'ini aşmayacak şekilde uygulanması kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde; davacı şirketin 2017 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi'ne göre şirketin brüt satışlarının 48.068.191,85 TL; 340 alınan sipariş avansları hesabının 3.977.017,30 TL; 440 alınan sipariş avansları hesabının 902.695.290,01-TL olduğu, 6502 sayılı Kanun'un 77. maddesinin 19. fıkrasının (a) bendi gereği şirketin gayrisafi gelirinin %5’i, şirket hakkında uygulanabilecek idari para cezasının üst sınırını teşkil ettiğinden, şirket hakkında uygulanabilecek idari para cezasının üst sınırının 47.737.024,95 TL olarak belirlendiği, bu nedenle 55.806.495,00 TL olarak uygulanması gereken idari para cezası yerine şirketin 47.737.024.95 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6502 sayılı Kanun'un 77. maddesinin 19. fıkrası gereğince idari para cezasının hesaplanmasında esas alınan "gayri safi gelir" kavramının belirlenmesi hususunda 6502 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatında işlem tarihinde bir hüküm bulunmamakla birlikte; 15/02/2009 tarih ve 27142 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik'in "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde "Yıllık Gayri Safi Gelir": Tek düzen hesap planındaki net satışları veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa, Kurul tarafından saptanacak olan, net satışlara en yakın gelir." olarak tanımlanmıştır.
Müteahhitlerin kendi adlarına inşa edip sattıkları konut ve işyerleri, işletmede imal edilen emtia niteliğinde kabul edilmektedir. Bu çerçevede inşaat devam ederken yapılan konut ve işyeri satışlarında henüz bir teslim olayı sözkonusu olmadığından, bu satışlar nedeniyle alınan bedeller, 26/12/1992 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği uyarınca 340 Alınan Sipariş Avansları Hesabında izlenmekte olup, Tek Düzen Muhasebe Sistemi açısından bu hesap, işletmenin kısa vadeli borçlanmalarını gösteren bir bilanço kalemidir. Bu bakımdan inşaat devam etmekte iken veya arsa payı üzerinden satışı yapılan konut ve iş yerlerine ilişkin satış bedelinin tamamı, inşaatın tamamlanıp teslimi yapılan yılın satış hasılatı olarak değerlendirmekte ve o yılın geliri olarak vergilendirilerek bilançoda yerini almaktadır. Bu çerçevede; Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği uyarınca inşaat devam ederken teslimat yapılmaksızın satılan konut ve iş yerlerine ilişkin olarak alınan bedeller 340 Alınan Sipariş Avansları Hesabında işletmenin borcu olarak muhasebeleştirildiğinden, anılan avansların gayri safi gelir içerisinde değerlendirilebilmesi için mevzuatta açık bir düzenleme bulunması gerekmektedir. Böyle bir düzenleme olmaksızın işletmenin borcu olarak muhasebeleştirilen bedellerin, gayri safi gelir kavramı içerisinde kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Bu itibarla, inşaat devam ederken teslimat yapılmaksızın satılan konut ve iş yerlerine ilişkin alınan bedeller gayri safi gelir olarak değerlendirilerek ceza tutarının belirlenmesinde ve buna yönelik davanın reddine ilişkin mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Ayrıca, 6502 sayılı Kanun'un 77. maddesinin 20. fıkrası uyarınca, bu maddede yer alan "gayrisafi gelirin tespitine ilişkin usul ve esaslara" ait olarak dava konusu işlem tarihinden sonra 16/07/2019 tarih ve 30833 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan "6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 nci Maddesinde Yer Alan Gayrisafi Gelirin Tespitine İlişkin Tebliğ"in 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, bilanço esasına göre defter tutanlar için gayrisafi gelirin net satış hasılatı olduğu belirtilmiş olup, bu yönüyle de idari para cezasının tutarının belirlenmesinde net satışların esas alınacağı bir kez daha hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, davalı idarece inceleme raporunun düzenlendiği 30/05/2018 tarihinden geriye doğru Kabahatlar Kanunu'nun 20. maddesinde yer alan üç yıllık soruşturma zamanaşımı ve 6502 sayılı Kanun'da yer alan otuz aylık konut teslim süresi dikkate alınarak 30/05/2012 tarihinde önce yapılan konut satışlarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle idari para cezasının hesaplanmasında bu kısmın kapsam dışı tutulduğu anlaşılmakta ise de, 30/05/2012 tarihi ile 6502 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih arasında yapılan konut satışları yönünden, satışların yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da otuz ay olarak düzenlenen konut teslim süresi, soruşturma zamanaşımının uygulanması açısından davacı yönünden lehe bir düzenleme içermesi nedeniyle davalı idarece yeniden hesaplanacak idari para cezası tutarında zamanaşımına uğradığı tespit edilecek bu satışların da kapsam dışı tutulması gerektiği açıktır.
Diğer taraftan, davacı tarafından, taşınmazların bulunduğu bölgede imar uygulamalarına ilişkin uyuşmazlıkların çeşitli davalara konu olduğu, imar planlarının yargı kararlarıyla iptal edildiği, bu nedenlerle inşaata devam edilemediği, söz konusu sürelerin de mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de; davacının ileri sürdüğü bu mücbir sebebe dayanılarak inşaatların durdurulduğuna ilişkin dava dosyasına somut bir bilgi ve belge sunulamaması nedeniyle bu iddiası yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının ve artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 07/07/2021 tarihinde oy birliğiyle, kesin olarak karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi