
Esas No: 2021/3777
Karar No: 2021/3869
Karar Tarihi: 07.07.2021
Danıştay 10. Daire 2021/3777 Esas 2021/3869 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3777
Karar No : 2021/3869
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, 03/01/2017 tarihinde Nazilli İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli polis memuru ...'in sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın, bir olaya karıştıktan sonra görevlilerin dur ikazına uymayarak kaçan başka bir aracı takip ettiği sırada ... plakalı akaryakıt tankeri ile çarpışması neticesinde davacılardan ...'in eşi, … ve ...'in babası olan ...'in vefat etmesi nedeniyle ... için 5.000,00 TL maddi (miktar artırımı sonrası 437.384,10 TL) ve 100.000,00 TL manevi, ... için 3.000,00 TL maddi, (miktar artırımı sonrası 19.159,21 TL) ve 75.000,00 TL manevi, ... için 2.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 456.543,31 TL maddi ve 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/01/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:… sayılı kararıyla; davacılar murisinin görevi başında şehit olmasına ilişkin olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı, ancak mesleki risk kapsamında davalı idarenin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından, bilirkişi raporu ve yapılan hesaplamalar doğrultusunda, ıslah edilen miktarlar da dikkate alınarak davacı eş ... için 437.384,10 TL, çocuklardan ... için 19.159,21 TL olmak üzere toplam 456.543,31 TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin ise reddine, manevi zararı doğuran olayın oluş şekli, ölüm olayının davacı eşin, çocukların sonraki yaşamı üzerinde bırakacağı etkiler dikkate alınarak, duyulan elem ve acının karşılığı olarak davacı eş ... için 75.000,00 TL, çocuklar … ve ... için ayrı ayrı 50.000,00 TL olmak üzere toplam 175.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince; ... İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmına yönelik davalı idarece yapılan istinaf başvurusu üzerine, anılan Mahkeme kararının istinaf başvurusuna konu kısmının hukuka ve usule uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, meydana gelen kazada idareye atfedilecek bir kusur, hizmet kusuru veya ağır hizmet kusurunun mevcut olmadığı, kazaya ve ölüm olayına sebebiyet veren 3. kişi olduğundan tazmin sorumluluğunun da bu kişiye atfedilmesi gerektiği, ayrıca davacıların zarara sebebiyet veren üçüncü kişilere karşı adli yargıda dava açıp açmadıkları, üçüncü kişi ve kurumlardan haricen ödeme yapılıp yapılmadığının da dikkate alınması gerektiği, öte yandan, Nakdi Tazminat Komisyonu'nun 04/01/2017 tarihli kararı ile 91.255,00TL tazminat ödenmesine karar verildiği, Emniyet Genel Müdürlüğü Sosyal Yardım Fonundan da personel vefat yardımı yapıldığı, hükmedilen tazminat miktarının oldukça fahiş olduğu ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı, bu nedenle kararın aleyhlerine olan kısımlarının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar vekili tarafından, davalı idarenin dilekçesinde ileri sürdüğü indirim sebeplerinin bilirkişi raporunda yarar olarak kabul edilip zarardan düşüldüğü, ayrıca davalı idarenin meydana gelen olayda esas sorumlu olmayıp müteselsilen sorumlu olduğu, bu sebeple ödeyeceği tazminatı zarara yol açan esas sorumlulara rücu edebileceği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarlarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihi dışındaki kısımlar yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu yönlerden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz istemine konu kararın, kabulüne karar verilen maddi tazminat tutarının tamamına idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi yönünden incelenmesi;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesi, 1. fıkrası, (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesi, 4. fıkrasına, 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile, "Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir." hükmü; aynı Kanun'un 5. maddesi ile de 2577 sayılı Kanun'a Geçici 7. madde olarak, "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır." hükmü eklenmiştir.
Faiz; en basit biçimiyle, idarenin tazmin borcu bağlamında; kişilerin, idarenin eylem ve/veya işlemlerinden dolayı uğradıkları zararların giderilmesi istemiyle başvurmalarına karşın, idarenin zararı kendiliğinden ödemeyip, yargı kararıyla tazminata mahkûm edilmesi sonucunda, idarenin temerrüde düştüğü tarihten tazminatın ödendiği tarihe kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanun'a göre hesaplanacak tutarı ifade etmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği; bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabileceği kuralı yer almakta olup, anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, adli yargıda dava açılması halinde ise adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
2577 sayılı Kanunda, tam yargı davalarında, dava dilekçesindeki miktarın artırımına olanak tanıyan düzenleme uyarınca, davanın kabul edilmesi halinde artırılan tazminat miktarı yönünden faize, idarenin temerrüde düştüğü tarih olan miktar artırımına ilişkin dilekçenin idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren hükmedilmelidir.
Bakılan davada, davacılar tarafından, bilirkişi raporu uyarınca, 30/10/2020 tarihinde ... İdare Mahkemesi kaydına giren dilekçe ile maddi tazminat miktarı davacı eş ... için 432.384,10 TL, davacı ... için 16.159,21 TL artırılmış, bu dilekçe davalı idareye 15/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla artırılan tazminat miktarı bakımından, idarenin temerrüde düştüğü tarih olan 15/11/2020 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "istinaf başvurusun reddine" ibaresinin, idare mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "davacı ...'in 437.384,10 TL (ıslah sonrası) maddi tazminat isteminin kabulü ile, kabul edilen miktarın idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, davacı ...'in 19.159,21 TL (ıslah sonrası) maddi tazminat isteminin kabulü ile, kabul edilen miktarın idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte anılan davacıya ödenmesine," ibarelerinin "davacı ...'in 437.384,10 TL maddi tazminat isteminin kabulü ile, kabul edilen miktarın 5.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, miktar artırımına konu 432.384,10 TL'lik kısım yönünden ise miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarih olan 15/11/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, davacı ...'in 19.159,21 TL tazminat isteminin kabulü ile, kabul edilen miktarın 3.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, miktar artırımına konu 16.159,21 TL'lik kısım yönünden ise miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarih olan 15/11/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin, miktar artırım dilekçesi ile artırılan maddi tazminat miktarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihi yönünden kabulüne, diğer temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararının davanın kabulüne yönelik kısmına ilişkin olarak davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan "istinaf başvurusun reddine" ibaresinin, idare mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "davacı ...'in 437.384,10 TL (ıslah sonrası) maddi tazminat isteminin kabulü ile, kabul edilen miktarın idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, davacı ...'in 19.159,21 TL (ıslah sonrası) maddi tazminat isteminin kabulü ile, kabul edilen miktarın idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte anılan davacıya ödenmesine," ibarelerinin "davacı ...'in 437.384,10 TL maddi tazminat isteminin kabulü ile, kabul edilen miktarın 5.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, miktar artırımına konu 432.384,10 TL'lik kısım yönünden ise miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarih olan 15/11/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, davacı ...'in 19.159,21 TL tazminat isteminin kabulü ile, kabul edilen miktarın 3.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, miktar artırımına konu 16.159,21 TL'lik kısım yönünden ise miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarih olan 15/11/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilmesine ve kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu düzeltilerek onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 07/07/2021 tarihinde esas yönünden oy birliğiyle, faiz başlangıç tarihinin düzeltilerek onanması yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Temyiz istemine konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "istinaf başvurusun reddine" ibaresine konu İdare Mahkemesi kararında miktar artırım dilekçesi ile artırılan tazminat miktarı yönünden, miktar artırım dilekçesinin idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, söz konusu kısımlar yönünden de idareye başvuru tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında olmayan; anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmı hukuka aykırı olduğundan, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.