MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; fazla çalışma ücretlerinin tediye makbuzları karşılığında elden ödendiğini, yıllık ücretli izinlerinin kullandığını, ücret, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının bordrolara ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin kabul edildiğini, davacının bildirimde bulunmaksızın ve izin almaksızın işe gelmediğini, iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, ödenmeyen herhangi bir alacağın bunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında feshin hangi tarafça gerçekleştirildiği ile sonucuna göre işçiye ödenmesi gereken kıdem ve ihbar tazminatlarının bulunup bulunmadığı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek dava açtığı görülmektedir. 23.12.2011 tarihli fesih bildiriminde ise; davacının dilekçe tarihi itibariyle işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını belirterek, tüm özlük hakları saklı kalmak kaydıyla istifasının kabulünü istediği görülmektedir.
Mahkemece dinlenen davacı tanıklarının fesih konusunda sadece duyuma dayalı bilgileri bulunmakta olup davalı tanıklarının başka bir iş bulduğu için davacının iş sözleşmesini feshettiği yönündeki beyanları ise ispatlanamamıştır.
Dosya içeriğinde yer alan fesih bildiriminde; davacının özlük haklarının saklı tutulmasına açıkça atıfta bulunması ve bilirkişice ödenmediği tespit edilen işçilik alacaklarının bulunması karşısında, haklı sebebe dayanan davacı feshinin bulunduğu anlaşılmakla davacının ihbar tazminatı talebinin reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.