11. Ceza Dairesi 2017/10476 E. , 2020/6343 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belge gizlemek, Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
A) Sanıklar hakkında defter ve belge gizleme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik sanıkların temyiz nedenlerinin incelenmesi:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan sanıkların temyiz taleplerinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile merciinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B) Sanıklar hakkında 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz taleplerinin incelenmesi:
1- .... Taah.Tic.Ltd.Şti."nin müdürü olan sanıkların 2008-2011 yılları arasında sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında sanık ..."ün şoför olduğu için devamlı dışarıda olduğunu, işlerle diğer sanığın ilgilendiğini savunması, sanık ..."nın ise savunmasında kendisine tebligat yapıldığı sırada defter ve belgelerinin muhasebecisinde olduğunu, şu an elinde bulunan defter ve belgeleri üzerinde yeniden inceleme yapılmasını istediğini söylemesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakınından; 2008 yılında 616.531 TL, 2009 yılında 742.041 TL, 2010 yılında 2.200.138 TL, 2011 yılında 1.181.105, 93 TL matrah beyan edildiği kendilerine hatırlatılarak tarh dosyasında kayıtlı 1987 model çekici ve buna ait römork dışında şirket adına kayıtlı başka bir araçlarının bulunup bulunmadığının ve söz konusu araçla bu kadar yüksek cirolara nasıl ulaşıldığının sanıklardan sorulması, faaliyet konusu nakliyecilik olan şirketin faturalarında kum, çakıl, mucur, hazır beton satışının tespit edilmesi nedeniyle faaliyet konusu dışında fatura düzenlenilmesinin nedenlerinin, söz konusu faturaları kendilerinin düzenleyip düzenlemediklerinin sorulması, suça konu faturaların faturaları kullanan mükelleflerden veya bağlı bulundukları vergi dairelerinden temin edilerek sanıklara gösterilmesi, üzerindeki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde gerekirse faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, faturaları kullanan mükellefler hakkında suça konu faturaları kullanmaları nedeniyle vergi raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ve sahte fatura kullanma suçundan dava açılıp açılmadığının ilgili vergi dairesindan sorulması, dava açılmış ise gerekli belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, faturaları kullanan şirket yetkilileri ile kişilerin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri ile teslim tesellüm belgelerinin, bedelin ödendiğine ilişkin ticari teamüllere uygun kanıtlama yeterliliği olan banla hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin, faturaları düzenleyen sanıklara ait şirketin ve faturaları kullanan mükelleflerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen sanıkların ve faturaları kullanan şirketlerin defter ve belgeleri üzerinde gerekirse karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yapılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi yasaya aykırı,
2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 03/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.