Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/3328
Karar No: 2021/1386
Karar Tarihi: 05.07.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3328 Esas 2021/1386 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3328
Karar No : 2021/1386

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 07/07/2020 tarih ve E:2020/1031, K:2020/2125 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sağlık Bakanlığı bünyesinde hekim olarak görev yapan davacı tarafından, aile hekimliğine geçmek için muvafakat verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin dayanağı olduğu ileri sürülen ... tarih ve ... sayılı genel yazının -...tarih ve ... sayılı Genel Yazının (c) bendi ile değişik- 6. maddesinin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 07/07/2020 tarih ve E:2020/1031, K:2020/2125 sayılı kararıyla;
Davacı tarafından, aile hekimliğine geçmek için muvafakat verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı bireysel işlemin iptali istemiyle 06/09/2019 tarihinde Danıştay İkinci Dairesinin E:2019/2491 sayılı dosyasında dava açıldığı, dolayısıyla ... tarihli bireysel işlemin en geç bu işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı 06/09/2019 tarihinde davacı tarafından öğrenildiğinin kabulünün gerektiği; bu durumda, davacı tarafından bireysel işlemin öğrenildiği 06/09/2019 tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde en son 05/11/2019 tarihinde bu işlemin dayanağını oluşturan dava konusu düzenleyici işlemin iptali istemiyle dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra, 30/12/2019 tarihinde kayda giren dilekçe ile açılan bu davanın esasının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı, gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemde kanun yolları ve başvuru mercilerinin belirtilmemesinin Anayasa'nın 40. maddesine aykırı olduğu, bu nedenle Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Kapatılan Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun ... tarih ve ... sayılı genel yazısının -...tarih ve ... sayılı genel yazının (c) bendi ile değişik- 6. maddesinde; "Aile hekimi olmak isteyen pratisyen hekimler ile aile sağlığı elemanı olarak aile hekimliği uygulamasına geçmek isteyen personel için ilin hizmet ihtiyacı göz önünde bulundurularak muvafakat verilip verilmeyeceğine, personelin kadrosunun bulunduğu Kuruma göre il sağlık müdürlüğü, halk sağlığı müdürlüğü veya kamu hastaneleri birliği genel sekreterliğince karar verilecektir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde hekim olarak görev yapan davacı, Şanlıurfa Ceylanpınar Devlet Hastanesinde çalıştığı dönemde, 05/10/2016 tarihli dilekçesi ile, aile hekimliğine geçmek için muvafakat verilmesi talebinde bulunmuş, Şanlıurfa İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinin ... tarih ve ... sayılı yazısı ile, Şanlıurfa Ceylanpınar Devlet Hastanesinin hekim ihtiyacı bulunması nedeniyle söz konusu talebin uygun görülmediği davacıya bildirilmiştir.
Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı, 2017/21 No'lu Genelgesinin 6. maddesi ile, dava konusu işlem yürürlükten kaldırılmıştır.
Davacı tarafından, 06/09/2019 tarihinde Danıştay evrak kaydına giren dava dilekçesi ile, aile hekimliğine geçmek için muvafakat verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Şanlıurfa İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali ile bu işlemden doğan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, Danıştay İkinci Dairesinin 19/09/2019 tarih ve E:2019/2491, K:2019/4362 sayılı kararı ile, davanın görev yönünden reddine, dava dosyasının, davayı çözümlemeye yetkili ve görevli olan ... İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

30/12/2019 tarihinde ise, aile hekimliğine geçmek için muvafakat verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin dayanağı olduğu ileri sürülen ... tarih ve ... sayılı genel yazının 6. maddesinin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği belirtilmiş, aynı Kanun'un 14. maddesinde dava dilekçeleri üzerinde yapılacak ilk incelemede idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin dava konusu olup olmadığının inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte olmayan işleme karşı açılan davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde tanımlanan iptal davasına, idarenin tek yanlı irade beyanıyla, kişilerin hukuksal durumlarında değişiklik meydana getiren, etkili ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler konu edilebilir.
Dava konusu edilen idarî bir işlemin kesin ve yürütülebilir işlem olarak kabul edilip işin esasının incelenebilmesi için, ortada davacının hukuksal menfaatini ihlâl eden ve hukuksal durumunda değişiklik yapan icraî bir işlem olması ve bu işlemin varlığını dava tarihi itibarıyla da devam ettirmesi gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta ise dava konusu işlem, davanın açıldığı tarihten önce yürürlükten kaldırılmış olup, dava açma tarihinde ortada iptal davasına konu edilebilecek kesin ve yürütülebilir bir işlem bulunmamaktadır.
Bu durumda, davanın açıldığı tarihte ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir bir işlemin varlığından söz edilemeyeceğinden, bakılan davanın esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda davanın, incelenmeksizin reddedilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen Daire kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 07/07/2020 tarih ve E:2020/1031, K:2020/2125 sayılı kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 05/07/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava, Sağlık Bakanlığı bünyesinde hekim olarak görev yapan davacı tarafından, aile hekimliğine geçmek için muvafakat verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin dayanağı olduğu ileri sürülerek ... tarih ve ... sayılı Genel Yazı'nın (...tarih ve ... sayılı Genel Yazı ile değişik) 6. maddesinin iptali ile yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Kurulumuzca; davaya konu edilen işlemin, davanın açıldığı tarihten önce yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, dava açma tarihinde ortada iptal davasına konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığı sonucuna varılarak, karar verildiğinden, öncelikle "idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken işlem" kavramının incelenmesi gerekmektedir.
Bu arada, idari işlemlerin hukuka uygunluk denetiminin işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yapılacağı hususu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Buna göre, idari işlemlerin yargısal denetimi; işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygun olup olmadıkları, diğer bir ifadeyle, bu unsurlar yönünden iptali gerektirecek bir sakatlık taşıyıp taşımadıklarını incelemek suretiyle yapılmakta olup; belirtilen unsurların hukuka uygun olup olmadıklarının tespitinin idari işlemlerin tesis edildikleri tarih itibarıyla yapılması, idari işlemin, tesis edildiği tarih itibarıyla mevzuat hükümlerine göre hukuka uygunluğunun denetlenerek karar verilmesi gerekmektedir.
İdari işlemler, idari makamların, kamu gücü ve kamu kudreti kullanarak idare işlevine ilişkin olarak tesis ettikleri, muhatapları yönünden çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğuran tek yanlı irade açıklamalarıdır. Buna göre, idari işlemin unsurlarının "idari makamlarca yapılmış olmaları", "tek yanlı olmaları" ve "icrailik niteliğini taşımaları" olduğu anlaşılmaktadır.
İdari işlemin yukarıda belirtilen nitelikleri yönünden konu incelendiğinde, dava konusu işlem, "idare işlevi" kapsamında bulunmakta olup, tek yanlı bir irade açıklaması ile oluşmuştur. İşlemin icrai (yürütülebilir) olup olmadığının belirlenmesine gelince; idari işlemin icrai olması için ilgiliyi hukuksal yönden etkilemesi; yani, söz konusu işlemin tesis edilmesi ile birlikte kamu gücü ve kudretinin, ayrıca bir başka işlemin varlığına gerek duyulmaksızın, ilgililerin hukuksal durumunda değişiklikler meydana getirebilmesi gerekmektedir.
Dava konusu Genel Yazı'nın, aile hekimi olmak isteyen pratisyen hekimlere muvafakat verilip verilmeyeceğine hangi mercilerin karar vereceğini düzenleyen 6. maddesi, aile hekimliğine geçmek isteyenlerin hukukunu, yürürlükte kaldığı süre boyunca doğrudan etkilediği gibi, davacının başvurusu da bu Genel Yazı'ya dayanılarak reddedilmiştir. Bu bağlamda, anılan işlemin, davacı üzerinde birtakım hukuksal sonuçlar doğurma kapasitesinin bulunduğu, bu haliyle icrailik niteliğinin olduğu açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, ilgiliye uygulanarak sonuç doğuran, hukuksal yönden etkileyen, dolayısıyla icrailik niteliğini taşıdığı açık olan dava konusu Genel Yazının iptal davasına konu edilebileceği açıktır.
Bununla birlikte, Daire kararında da belirtildiği gibi, davacı tarafından bireysel işlemin öğrenildiği 06/09/2019 tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde ve en son 05/11/2019 tarihinde bu işlemin dayanağını oluşturan dava konusu düzenleyici işlemin iptali istemiyle dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 30/12/2019 tarihinde kayda giren dilekçe ile açılan davada, 2577 sayılı Kanun'un 7/4. maddesi gereğince süre aşımı bulunmaktadır.
Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği oyuyla, gerekçeli onama kararına katılmıyoruz.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi