4. Ceza Dairesi 2017/16069 E. , 2017/14146 K.
"İçtihat Metni"Tehdit ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçlarından sanık ...’nın, 6136 sayılı Kanun’un 13/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis, 1 yıl hapis ve 600,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair, İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/05/2012 tarihli ve 2011/642 esas, 2012/642 sayılı kararının temyiz incelemesi neticesinde onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından yeniden yargılanma talebinde bulunulması üzerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 23/3. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesinde ilk kararı veren hâkimin görev yapamayacağı gerekçesiyle yeni bir hâkim görevlendirilmesi hususunda karar verilmek üzere dosyanın mercii nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderilmesi sonrasında, 5271 sayılı Kanun’un 318. maddesi uyarınca yargılanmanın yenilenmesi talebinin hükmü veren mahkemeye sunulacağı, istemin kabûle değer olup olmadığına hükmü veren mahkemece karar verilmesi gerektiğinden bahisle talebin reddine ilişkin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/10/2016 tarihli ve 2016/666 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 22.02.2017 gün ve 94660652-105-34-714-2017-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/03/2017 günlü ve 2017/14377 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 23/3. maddesinde yer alan “Yargılamanın yenilenmesi hâlinde önceki yargılamada görev yapan hâkim aynı işte görev alamaz” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 318/1. maddesinde ki “Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.” biçimindeki düzenleme karşısında, ilk kararı veren hâkimin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği, bu nedenle adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin, yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerektiği, 5271 sayılı Kanun’un 30. maddesindeki “(1) Hâkim, yasaklılığını gerektiren sebeplere dayanarak çekindiğinde; merci, bir başka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir.” şeklindeki hüküm gereğince mercii tarafından hâkim görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde talebin reddine dair karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Dosyanın incelenmesinde, İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/05/2012 tarihli ve 2011/642 esas, 2012/642 sayılı kararının temyiz incelemesi neticesinde onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından yeniden yargılanma talebinde bulunulması üzerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 23/3. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesinde ilk kararı veren hâkimin görev yapamayacağı halde talebin reddine ve gereği için dosyanın mercii nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderilmesi sonrasında, 5271 sayılı Kanun’un 318. maddesi uyarınca yargılanmanın yenilenmesi talebinin, ilk kararı veren hakim dışında başka bir hakimin görevlendirilmesiyle, istemin kabûle değer olup olmadığına hükmü veren mahkemece karar verilmesi, bu nedenle Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bu mahkemeye hakim görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi"nin kararın kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2-Hukuksal Değerlendirme
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 23/3. maddesinde yer alan “Yargılamanın yenilenmesi hâlinde önceki yargılamada görev yapan hâkim aynı işte görev alamaz” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 318/1. maddesindeki “Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. İlk kararı veren hâkimin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği, bu nedenle adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin, yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerektiği, 5271 sayılı Kanun’un 30. maddesindeki “(1) Hâkim, yasaklılığını gerektiren sebeplere dayanarak çekindiğinde; merci, bir başka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir.” düzenlemeleri karşısında mercii tarafından hâkim görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar vermesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılmasına göre, kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/10/2016 tarihli ve 2016/666 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde yerine getirilmesine, 03/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.