Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/15076
Karar No: 2013/17403
Karar Tarihi: 10.12.2013

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/15076 Esas 2013/17403 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2012/15076 E.  ,  2013/17403 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.12.2013 Salı günü davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili davalı ..."ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazları diğer davalılara sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarruflarının iptaline hükmettirmektir. Bu davanın önkoşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık
    derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Somut olayda dava ve temyize konu edilen 36 nolu parsel üzerindeki ipotekle birlikte 22.000.00 TL, 42 nolu parsel yine üzerindeki ipotekle birlikte 8.000.00 TL, 534 - 538 ve 539 nolu parseller ise 7.000.00"er TL bedelle borçlu davalı ... tarafından 3. kişi konumundaki davalı ..."a 15.05.2008 tarihinde tapu sicil müdürlüğünde düzenlenen resmi akitle satılmışlardır. İnşaat Mühendisi ve Ziraat Mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti 16.11.2009 tarihli ilk raporlarında tasarruf tarihi itibariyle dava konusu taşınmazlardan 36 nolu parselin 50.000.00 TL, 42 nolu parselin 23.100.00 TL, 534 nolu parselin 10.300.00 TL, 538 nolu parselin 14.250.00 TL, 539 nolu parselin ise 15.750.00 TL değerinde olduğunu bildirmişler, yapılan itiraz nedeniyle düzenlenen ek raporlarında ise aynı taşınmazların sırasıyla 370.000.00 – 145.200.00 – 145.200.00 – 104.000.00 ve 78.700.00 TL değerinde olduklarını bildirmişlerdir. Böylece ilk rapor ile ek rapor arasında yeterli bir gerekçe gösterilmeden 6-7 misli fark oluşmuş olduğundan mahkemece bu rapora değer verilmesi doğru bulunmamıştır.
    Bundan başka aynı taşınmazlar borcun doğum tarihi olan 18.07.2007 tarihinden önce 10.11.2006 tarih ve 24339 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalılar arasında satışa konu edildikleri ve davalı ..."in bu tarihten sonra diğer davalı ..."ya satış bedellerini peyder pey banka vasıtası ile gönderdiğinin dosya içerisindeki belgelerden anlaşıldığı ve davalı ..."in iyi niyetle taşınmazları satın aldığı, Rafet"in borçlu davalı ile akrabalık, arkadaşlık, komşuluk, ticari ilişki gibi bir yakınlığı olmadığı gibi yurt dışında ikamet ettiği, hatta daha sonradan Türk vatandaşlığına geçtiği, bu nedenlede borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğuda kanıtlanamamıştır.
    Bu durumda mahkemece taşınmazlar başında konusunda uzman bilirkişiler vasıtası ile yeniden keşif yapılarak taşınmazların tasarruf tarihindeki gerçek değerlerinin belirlenmesi, ivazlar arasında fahiş fark olup olmadığının taşınmazlar üzerinde bulunan ipotek bedelleri ve yine davalı ... tarafından banka vasıtası ile borçlu davalıya yapılan ödemelerde göz önünde tutulmak suretiyle saptanması, ivazlar arasında fahiş fark olması halinde davalıların iyi niyetli olup olmamasının önem arz etmeyeceğinin düşünülmesi, ivazlar arasında fahiş fark olmaması halinde davalı ..."in iyi niyetli olduğunun kabul edilmesi, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi