17. Hukuk Dairesi 2013/18939 E. , 2013/17571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu Hangar Grup Ayakkabı Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti."nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına tescilli üç adet markayı 6.8.2012 tarihinde davalı ..."a sattığını belirterek marka devrine ilişkin tasarrufun iptaline, dava konusu markalar üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece 20.3.2013 tarihli tensip kararı ile tedbir talebinin delil durumuna göre reddine, deliller toplandıktan sonra tedbir hususunda karar verilmesine karar verilmiş, 13.6.2013 tarihli duruşmada davacı taraf borcun doğumunun tasarruftan önce olduğunu iddia etmiş olmakla bu durumda iddia yargılamayı gerektirdiğinden mevcut delil durumu itibarıyla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; davacı vekili 28.6.2013 tarihli dilekçesi ile takip konusu alacağa ilişkin tasarruf tarihinden önce düzenlenen faturalar ile vergi dairesi kayıtları sunarak ihtiyati haciz talebi yönünden karar verilmesini istemiş; mahkemece 28.6.2013 tarihli ara kararla borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğu iddiasının yargılamayı gerektirdiği, dosyada henüz taraf teşkilinin sağlanmadığı, deliller toplandıktan sonra gerekirse ileride bilirkişiden rapor alınması gerekeceği bu
durumda davacı tarafın bu aşamada talebi delil durumu itibarıyla yerinde görülmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 281/1-2. maddesi “Mahkeme iptal davalarını basit yargılama usulü ile görüp hükme bağlar ve bu davalara mütaallik ihtilafları hal ve şartları gözönünde tuturak serbestçe takdir ve halleder. Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir.Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez” hükmünü içermektedir.
Somut olayda davacı vekili, dava konusu marka devrine ilişkin tasarrufun iptali ile markalar üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş; Mahkemece 20.3.2013 tarihli tensip kararı ile tedbir talebinin delil durumuna göre reddine, deliller toplandıktan sonra tedbir hususunda karar verilmesine karar verilmiş, bunun üzerine davacı vekili tarafından takip konusu borcun doğumuna ilişkin faturalar, vergi dairesi kayıtları,marka devrine ilişkin satış sözleşmeleri ve aciz belgesi sunularak ihtiyati haciz talebi yinelenmiştir. Mahkemece 28.6.2013 tarihli ara kararla borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğu iddiasının yargılamayı gerektirdiği, dosyada henüz taraf teşkilinin sağlanmadığı, deliller toplandıktan sonra gerekirse ileride bilirkişiden rapor alınması gerekeceği bu durumda davacı tarafın bu aşamada talebi delil durumu itibarıyla yerinde görülmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Davacı vekili tarafından sunulan alacağa ilişkin faturaların iptali istenen tasarruftan önce düzenlendiği, borçlu hakkında aciz belgesi düzenlendiği,marka devir bedeli dikkate alındığında İİK 281/1-2 madde öngörülen ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiği göz önüne alınarak davacı talebi doğrultusunda dava konusu markalar üzerine ihtiyati
haciz kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 28.6.2013 tarihli ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.