17. Hukuk Dairesi 2013/19562 E. , 2013/17577 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu Usaş Fiber Geri Kazanım San. ve Tic.AŞ."nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla üzerinde fabrika bulunan taşınmazı üzerine davalı banka lehine 4.1.2013 ve 16.1.2013 tarihinde toplam 34.000.000,00 TL bedelli 4.ve 5.derece ipotek tesis ettirdiğini, taşınmaz üzerindeki tüm menkulleri de 8.2.2013 tarihinde tapuya teferruat olarak tescil ettirdiğini belirterek davalılar arasındaki ipotek tesisine ilişkin tasarrufların iptaline ve tapu kaydı üzerine İİK 281/2 madde gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu şirket vekili, iptali istenen tasarrufların takip konusu borçtan önce yapıldığını mahkemenin görevli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı banka vekili, davalı şirket ve Usaş Grubu ile 2007"den beri kredi ilişkisi içinde olduklarını, dava konusu ipoteklerin 24.7.2012, 23.10.2012 ve 5.11.2012 tarihli kredilerin teminatı olarak alındığını, grup riskinin 7.060.935,77 TL olduğunu, taşınmaz üzerinde kendilerinden önce 5.800.000,00 TL meblağlı Vakıfbank ipoteği bulunduğunu, taşınmazın değerinin 5.800.000.000 TL olarak belirlendiğini, aciz belgesi sunulmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 3.5.2013 tarihli tensip kararı ile davacının ihtiyati haciz talebinin dosyadaki eksiklikler giderildikten sonra ve cevap süresi dolduktan sonra talep halinde yeniden değerlendirilmek üzere bu aşamada reddine karar verilmiş, davacı vekili 1.10.2013 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haciz talebi yönünden karar verilmesini istemiş, Mahkemece 3.10.2013 tarihli ara kararla mevcut delil durumuna göre ve davacı iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden İİK 257 ve 281/2 madde gereğince davacının ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 281/1-2. maddesi “Mahkeme iptal davalarını basit yargılama usulü ile görüp hükme bağlar ve bu davalara mütaallik itilafları hal ve şartları gözönünde tuturak serbestçe takdir ve halleder. Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde,teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.”hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi 3.5.2013 tarihli tensip kararı ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün ... ve 2013/5667 takip dosyaları,tapu kaydı ve dava konusu ipotek sözleşmeleri ve 2013/5667 sayılı takip dosyasından aciz belgesi alınması ve sunulması, cevap süresi dolduktan sonra talep halinde yeniden değerlendirilmek üzere bu aşamada reddine karar verilmiş; tensip kararındaki eksiklikler giderildikten sonra davacı vekili 1.10.2013 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haciz yönündeki talebini yinelemiş; mahkemece 3.10.2013 tarihli ara kararla mevcut delil durumuna göre ve davacı iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden İİK 257 ve 281/2 madde gereğince davacının ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki delillerden davacının alacağının 14.11.2012-16.5.2014 tarihleri arasında düzenlenmiş toplam 66 adet bonoya dayalı olarak 1.188,029,47 TL olduğu,iptali istenen tasarrufların takip konusu borcun doğumundan sonra yapıldığı,davalı 3.kişi bankanın 7.060.935,77 TL"lik kredi riski için dava konusu taşınmaz üzerine 34.000.000,00 TL"lik ipotek tesis edildiği, dava konusu taşınmaz üzerinde ticari işletme niteliğinde fabrika binası bulunduğu, borçlunun davalı 3.kişi bankanın müşterisi olduğu, 22.2.2013 tarihli
haciz tutanağının geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından mevcut delillere göre İİK 281/2 maddesi gereğince davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmeyen gerekçe ile ihtiyati haciz talebin reddi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.