17. Hukuk Dairesi 2012/16190 E. , 2013/17635 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu müvekkili Abdullah"ın yaralanarak sürekli maluliyete uğradığını ileri sürerek ıslahla birlikte14.399,40 TL tedavi gideri, 30.000 TL iş göremezlik zararı ile anne ve baba için 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı Abdullah için 15.000 TL, davacılar Mehmet ve Saduman için ayrı ayrı 7.500 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, olayda tamamen davacı Abdullah"ın kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 14.268,65 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer maddi tazminat istemlerinin reddine, tedavi giderleri alacağına 6111 Sayılı Yasa gereğince hükmedilmesine yer olmadığına,davacı Abdullah için 4.000 TL, davacılar Saduman ve Mehmet için ayrı ayrı
2.500 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararı, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı",
Yasanın geçici 1.maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir.. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi
zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu"na" geçtiğinden eldeki davada sigorta şirketi yönünden yasal hasmın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir.
Oysa sorumlulukları aynı zamanda genel hükümlere dayanan davalılar ... ve ..."ın tedavi giderlerinden sorumlulukları haksız fiil hükümleri gereğince devam etmekte olup, anılan yasa değişikliği onların sorumluluğunda bir farklılık getirmemektedir.
Bu durumda mahkemece, "Sosyal Güvenlik Kurumu"nun davaya dahil edilmesi, tarafların delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi için uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, davalılar ... ve ..."ın tespit edilen tedavi giderlerinin tamamından sorumlu tutulması, 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu"nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı ... şirketinin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.