Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9518
Karar No: 2012/21
Karar Tarihi: 16.1.2012

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/9518 Esas 2012/21 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davanın açıldığı Icra Hukuk Mahkemesi'nde, borçlu aleyhine yürütülen takipte müvekkiline ait olmayan menkullerin haczi gerçekleşmiştir. Bu nedenle, istihkak davasının kabulü ile haczin iptaline ve tazminata karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı alacaklı tarafından yapılan savunmada muvazaalı işlemler yapıldığı iddia edilmiştir. Mahkemece davacı yararına tazminata hükmedilmiştir. Ancak alacaklının kötü niyetinin kanıtlanmadığı için tazminat kararı usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm fıkrasında yer alan “menkullerin davacıya ait olduğunun tespitine” ibaresi de doğru değildir. Mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: İİK'nun 96 ve devamı maddeleri, İİK'nun 97/15. maddesi, HUMK'nun 438/7.maddesi, 6100 Sayılı H.M.K'nun geçici 3/2.maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2011/9518 E.  ,  2012/21 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı (3.kişi) vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklı tarafından borçlu aleyhine yürütülen takipte, Bakırköy 3.İcra Müdürlüğünün 2005/3972 Tal. sayılı dosyasından uygulanan (21.7.2006 tarihli) haciz işleminde, borçlu ile ilgisi bulunmayan müvekkiline ait şube işyerindeki menkullerin haczedildiğini, borçlunun 2005 yılı sonuna kadar aynı adreste başka bir isim altında ticari faaliyette bulunmuş olduğunu, ancak müvekkilinin işyerini borçlunun oğlu olan kişiden 01.3.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile boş olarak kiralayarak faaliyete başladığını ileri sürerek, istihkak davasının kabulü ile haczin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı (alacaklı) vekili, davacı 3.kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler yapıldığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı (borçlu), davaya diyeceğinin olmadığını, haciz yapılan işyerinin eşinden kendisine ve çocuklarına miras kaldığını ve davacıya kiraya verdiklerini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairenin 21.01.2010 gün ve 2009/4345 Esas ve 2010/207 Karar sayılı ilamı ile özetle “davada mülkiyet karinesinin davacı 3.kişi yararına olduğu,karinenin aksini ispat yükü altında olan davalı alacaklının karinenin aksini ispat edemediği, bu nedenle, davanın kabulü gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek verilen kararın isabetli olmadığından” bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 21.7.2006 tarihinde haczedilen menkullerin davacıya ait olduğunun tespitine, İİK.nun 97/15.maddesi uyarınca, alacaklı tarafın istihkak iddiasına iyiniyetle itiraz etmemesi nedeniyle mahcuzların değerinin %15"i oranındaki 900,00 TL.tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu"nun 39/3.maddesinde “Dairelerin veya genel kurulların başkan ve üyeleri reddolunabilirler. Ret hususundaki istemler, reddedilen başkan veya üye katılmaksızın ilgili daire veya genel kurullarca incelenerek kesin karara bağlanır. Daire ve kurulların toplantılarını engelleyen toplu ret istemleri dinlenmez.” hükmüne yer verilmiş olduğundan, davalı vekilinin Daire başkan ve üyeleri hakkındaki toplu ret niteliğindeki isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Hükmün esası yönünden yapılan incelemede ise;
    2-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve Dairenin 21.1.2010 tarihli bozma ilamının sonuç kısmındaki “temyiz itirazlarının kabulüne” yerine “reddine” ibaresinin yazılması, haciz uygulanan adresin takip adresi olmasına karşın aksi yönde ibare yazılması, haciz yapılan adresteki 11.11.2005 tarihli muhafazaya gidilme tarihinin haciz tarihi şeklinde ifade edilmiş olması, dava konusu haciz tarihinin 21.7.2006 yerine farklı yazılmış olması ve hacizden sonra tebligat yapılmasına yönelik ibareler hükmün sonucuna etkili olmayan ve her zaman düzeltilmesi olanaklı maddi hatalar (yazım hatası) niteliğinde olduğundan, bu hususların bozma nedeni yapılmayacak olmasına göre, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-) Davalı alacaklı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
    İstihkak davasının kabulü üzerine davacı yararına tazminata hükmedilebilmesi için, İİK"nun 97/15. maddesi uyarınca, alacaklının kötü niyetinin gerçekleşmesi gerekir.
    alacaklının, 3. kişinin istihkak iddiasına karsı çıkması kötü niyetli bir davranış olarak nitelendirilemez. Somut olayda, alacaklının kötü niyeti kanıtlanmadığından, tazminatla sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Öte yandan, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle, sonuç olarak mahcuzlar üzerindeki “haczin kaldırılması” şeklinde hüküm kurmak gerekirken ve istihkak davalarında mülkiyetin tespitine yönelik karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde “haczedilen menkullerin davacıya ait olduğunun tespitine” şeklinde hüküm kurulması da doğru değildir.
    Ne var ki, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle, HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin Redd-i Hakim isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının (1) nolu bendindeki “kabulüne” ibaresinden sonra gelen “menkullerin davacıya ait olduğunun tespitine” ibaresinin bu bentten çıkartılarak yerine “menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına” ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasının davalı aleyhine tazminata ilişkin olan (2) nolu bendinin de tümüyle hükümden çıkartılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı (alacaklı)"ya geri verilmesine 16.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi