17. Hukuk Dairesi 2011/10474 E. , 2012/23 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı (3.kişi) vekili ve davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından müvekkilinin yeğeni olan dava dışı borçlu aleyhine Silifke İcra Müdürlüğünün 2006/310 sayılı dosyasından yürütülen takipte uygulanan 03.5.2006 tarihli haciz işleminde, borçlu ile ilgisi bulunmayan müvekkiline ait işyerindeki menkullerin haczedildiğini ileri sürerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu), başka adresteki işyerini iflas etmesi nedeniyle dava dışı kişiye sattığını, o kişinin de kendisinden aldığı makinaları davacı 3.kişiye devrettiğini duyduğunu, mahcuzlarla ilgisinin bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, şikayetin kabulüne dair verilen karar davalı (alacaklı) vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 23.10.2007 gün ve 2007/16344-19259 sayılı ilamı ile “davanın istihkak davası niteliğinde olmasına karşın, başvurunun şikayet olarak değerlendirilmesi sonucu verilen kararın isabetsiz” olduğundan bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı ile borçlu arasındaki yakınlık (akrabalık), tebligat adresi, tanık beyanları, haciz sırasında bulunan belgeler ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (3.kişi) vekili ile vekalet ücretine yönelik olarak davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
İstihkak davalarında takip konusu alacak tutarı ile haczedilen malın değerinden hangisi daha azaise, o değer üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin III.kısmına göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Bu durumda; mahkemece, mahcuz malın değerinden daha az olan takip konusu alacak tutarı 20.045,00 TL.üzerinden davalı taraf yararına nispi vekalet ücreti hesaplanması gerekirken, maktu vekalet ücretine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının aşağıda belirtildiği şekilde ve 6100 Sayılı HMK.nun geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle, HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilmiş haliyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının vekalet ücreti ile ilgili olan (4) nolu bendinin tümüyle hükümden çıkartılarak yerine “AAÜT.uyarınca, takip konusu alacak tutarı üzerinden hesaplanan 2.404,95 TL.nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı alacaklıya verilmesine” tümcesinin yazılmasına ve hükmün davalı taraf yararına bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan harcın temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 16.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.