
Esas No: 2011/107
Karar No: 2012/88
Karar Tarihi: 16.1.2012
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/107 Esas 2012/88 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın meydana gelen kazada hasar gördüğünü, hasar bedelinin sigortalıya ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.468,29 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kaza ile hasarın uyuşmadığını, davacı aracının daha önce meydana gelen kazada ağır hasar görmesi nedeniyle kasko sigorta şirketi tarafından porttotal olarak değerlendirildiğini, davacı tarafından hasarlı olarak satın alındığını, tamir edilmeden kasko sigortası yapıldığını, davacının doğru beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile; 4.355,23 TL. tazminatın 22.3.2005 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözlşemesinden kaynaklnanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
TTK.nun 1282. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı yasanın 1281. maddesine göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın da sigortacı tarafından kanıtlanması gerekir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartları"nın A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Davalı sigorta şirketi vekili aracın daha önceden ağır hasar geçirdiğini, tamir edilmeden kasko sigortası yaptırıldığını, araçların kaza yapmış gibi gösterildiğini savunmuştur. Mahkemece davalının savunmalarına göre alınan ilk raporda araçlardaki hasarın bir kaza ile değil, birkaç kaza ile meydana gelebileceği, tamirinin davacının belirttiği sürede yapılmasının zor olduğu, ilk kaza sonrası kısmen tamir edildiği belirtilmiş, ek raporda ise tanık beyanlarına göre davacının tazminat talep edebileceği belirtilmiş olduğundan rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Mahkemece davalının savunmaları dikkate alınarak kaza tutanağını düzenleyen zabıt mümzileri dinlenerek aracın daha önce karıştığı belirtilen hasar dosyası, ekspertiz raporları, fotoğrafları, dava konusu kaza sonrası düzenlenen ekspertiz raporu, fotoğraflar, kazaya karışan diğer aracın hasarına ilişkin ekspertiz raporu, fotoğraflar değerlendirilerek, davacıya ait aracın daha önce geçirdiği kaza sonrası tamir edilip edilmediği, ne kadar sürede tamir edilebileceği, hasarlanan parçaların aynı olup olmadığı, dava konusu kazaya karışan araçların hasarlarının kazanın meydana geliş şekli ve birbirlerine uygun olup olmadığı hususlarının belirlenmesi için İstanbul Teknik Üniversitesinden seçilecek bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.