4. Ceza Dairesi 2017/17542 E. , 2017/14791 K.
"İçtihat Metni"
Basit tehdit suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500, 00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair, Antalya 26.Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2015 tarihli ve 2014/625 esas, 2015/331 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/03/2017 gün ve 20367 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre;sanığın üzerine atılı basit tehdit suçunun şikayete tabi suçlardan olması ve uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesi hükümlerinin öncelikle uygulanması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ....... hakkında yapılan yargılama sonucunda, Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2015 tarihli kararıyla, adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, karar tarihi itibariyle kesin olan bu hükmün infazı aşamasında uzlaşma yapılmadığı gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanığa yükletilen basit tehdit suçunda uzlaşma prosedürünün uygulanıp uygulanmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK"nın 254/1. maddesinde; “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, uzlaştırma işlemleri 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre, mahkeme tarafından yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 gün ve 2012/6-1142 esas, 2013/17 sayılı kararında da belirtildiği üzere, uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma safhasında yapılması gerektiği, kovuşturma aşamasında uzlaşma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak "suçun uzlaşma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde" mümkün olduğu, başka bir anlatımla, soruşturma aşamasında usulüne uygun olarak uzlaştırma teklif edilmesine rağmen taraflarca kabul edilmemiş olması nedeniyle uzlaşma gerçekleşmemiş ise kovuşturma aşamasında artık uzlaştırma işlemi yapılamayacaktır.Dosyanını incelenmesinde; sanık hakkında müştekiyi telefonla arayarak “senin canını alacağım, seni yaşatmayacağım, evini yakacağım, eşinden ayrıl, eşini kürtaj ettir “diyerek tehdit ettiği, daha sonra müştekinin telefonuna “karşıma çıkacan ...."ya geliyom, olmazsa yarın nüfustan adreslerini alırım", "Bana yer söyle oraya gelecem kabadayın söyle”, ve “Oğlum tl da kabadayılık yapıyordun ya geldim gelsene sana etek giydireyim oğlum ...,"da gezdireyim” şeklinde mesajlar gönderdiği iddiası ile TCK"nın 106/1-1. cümle ve 43/1. maddelerinin uygulanması istemiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, sanığın telefondaki konuşma sırasında söylediği iddia edilen ve TCK"nın 106/1-1. cümlenin uygulanmasını gerektiren sözlerinin sarfedildiğine dair yeterli bulunmadığı kabul edilerek sadece mesaj gönderilmek suretiyle basit tehdit eyleminden dolayı TCK"nın 106/1-2. cümlesi uyarınca mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, sanığın, telefonla mesaj göndermek suretiyle gerçekleştirdiği basit tehdit eyleminin takibi şikayete bağlı ve dolayısıyla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 253-255. maddelerinde düzenlenmiş bulunan uzlaşma hükümlerine tabi bulunduğu gözetilerek, yasada belirtilen yönteme uygun olarak taraflara uzlaşma teklifinde bulunulması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yasal zorunluluk yerine getirilmeden karar verilmesi yasaya aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Basit tehdit suçundan sanık ... hakkında, Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2015 tarihli ve 2014/625 esas, 2015/331 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Bozma nedenine göre aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 17/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.